İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Topbaş:

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Topbaş:

"(Kurbağalıdere) Kadıköy Belediyesi, cürmüne ve mecaline bakmadan 'İstanbul Büyükşehir Belediyesi bize bıraksın, biz yapalım' diyor. 5 metre yapacak gücü yok o belediyenin"- "CHP zihniyeti, bu dereleri kirletmiş ve kanal bağlatmış. Neredeydi o zaman çevre

İSTANBUL (AA) - İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Kurbağalıdere'yi temizleme çalışmalarıyla ilgili, "Kadıköy Belediyesi cürmüne ve  mecaline bakmadan 'İstanbul Büyükşehir Belediyesi bize bıraksın, biz yapalım' diyor. 5 metre yapacak gücü yok o belediyenin" dedi. 

Topbaş, doğal ürünlerin satıldığı Şile Yeryüzü Pazarı'nın açılışını yaptı. Şile Belediye Başkanı Can Tabakoğlu ile pazarı gezen Topbaş, köylülerle sohbet ederek, ürünlerin tadına baktı. Topbaş, tezgahın başına geçip dolmalık biber tarttı, poşete koyarak bir vatandaşa verdi.

Topbaş, açılışta yaptığı konuşmada, dünyadaki Yeryüzü Pazarı'nın 45'incisini Şile'de kurduklarını belirterek, köylülerin geleneksel tohumlarla ürettikleri ürünlerini cuma ve pazar günleri pazarlayabileceğini söyledi. 

Şehirlerde ambalajlanmış, koruyucu maddeler içeren ürünlerle besin kaynaklarının kirletildiğini anlatan Topbaş, "Uzmanlar, doğal ürünler tüketmemizi öneriyor. Ekmeğimizi ve yoğurdumuzu mümkünse evde mayalayalım. Genleriyle oynanmamış doğal ürünler tüketelim, çünkü bunlar metabolizmamızı daha güçlü kılıyor. Rabbimiz, 'Helal ve temiz yiyin' buyuruyor. Yani 'Genleriyle oynanmamış temiz ve doğal ürünler tüketin" diyor. Genleriyle oynanmış ürünler, ölümcül hastalıklara davetiye çıkartıyor" diye konuştu. 

Şile'deki yel değirmenini yeniden inşa edeceklerini ve Anadolu'dan doğal buğdayları getirip öğüteceklerini belirten Topbaş, köylünün, doğal ekşi mayalı ekmeğini bu şekilde yapacağını aktardı. 

Konuşmasının ardından Topbaş'a doğal tohumların bulunduğu bir sepet hediye edildi.

- Kurbağalıdere

Kurbağalıdere'deki çalışmalara ilişkin soru üzerine Topbaş, sadece Kurbağalıdere değil, bütün derelerle ilgili çok konuşulacak şeyler, ellerinde dereye ait geçmişten gelen ciddi dokümanlar olduğunu, bunları daha sonra ekranlarda dile getirmek istediğini anlattı.

Kurbağalıdere'nin 72 kilometrelik bir hat olduğunu, Nurettin Sözen döneminden belgeler olduğunu ve bu derelerin denize dökülen yer kabul edilip kanal bağlanabilmesine izin verdiklerini belirten Topbaş, "CHP zihniyeti bu dereleri kirletmiş ve kanal bağlatmış. Neredeydi o zaman çevreciler? Daha detaylar var. Esasında geldiğim yıldan itibaren bu çalışmaları yapıyoruz. Derenin altında balçık var. Hatta Salı Pazarı, satamadığı sebze ve meyve çürüklerini de buraya boca etmiş" dedi.

Kurbağalıdere'deki çalışmaların devam ettiğini, yaz sıcağında deredeki çökelti ve pislikleri arıtma tesisleri için kolektörlerle yanlardan aldıklarını ve ortasını sadece yağmur suyuna bıraktıklarını dile getiren Topbaş, uzun ve basit olmayan bir iş olarak nitelediği temizlik çalışmalarıyla ilgili şunları kaydetti:

"Bilimsel olarak ve bu konuda izin almak suretiyle Marmara'nın açıklarındaki belirli bir noktada, yarık olan bir alana boşaltılabileceğinden bahsettiler. Buna karşı çıkıldı. Peki buna karşı çıkanlara soruyorum, Sayın Sözen döneminde derin deşarj diye İstanbul'un atık suları Marmara'ya gönderilirken, atık suları deşarj ederken, yıllarca bu devam ettiği halde bu çevreciler niye buna karşı çıkmadılar? Halen devam ediyor. Biz geldik, bunları durdurduk, bunların önüne geçtik, biyolojik arıtma tesisi yapıyoruz. O su nereye gidiyordu?  Bütün pislikler, atık sular derin deşarj adı altında, Marmara'nın altına gidiyordu. Ölü noktalar diyorlardı. Açın arşivlerinizi görün, yıllarca bunu yaptılar ama çevreciler ve bugün isyan edenler yoktu ortada. Bugün mü öğrendiler çevreciliği bilim adamları ve itiraz edenler? Niye o zaman buna sahip çıkmadılar?"

Şu anda balık sezonunun da başladığını vurgulayan Topbaş, balıkçıların memnun olduğunu ve bu senenin bereketli olacağını söylediklerini çünkü Marmara'nın temizlendiğini belirterek, artık kirli su gitmediğini ve temizlenen denize, hamsi ve diğer balıkların geldiğini kaydetti.

Kadıköy Belediyesinin Kurbağalıdere'yi temizleme isteğine de değinen Kadir Topbaş, şöyle devam etti:

"Kadıköy Belediyesi, cürmüne ve  mecaline bakmadan 'İstanbul Büyükşehir Belediyesi bize bıraksın, biz yapalım' diyor. Gücü mü yeter? Orada 5 metre yapacak gücü yok o belediyenin. Gayet iyi biliyoruz. Batak, borçlu ve maaş ödemeyen, sıkıntı çeken bir belediye, koskoca, bizim aşağı yukarı birkaç yüz milyon yatırım yaptığımız yere 'ben yaparım' kahramanlıkları... Böyle sahte kahramanlıklara milletimiz prim verseydi bizi başkan olarak İstanbul'da görmezdi. Ne yaptığımızın farkındayız. Orada metro yapar gibi  2 metre 60 santimetre çapında tünel açıyoruz. Bazılarının akılları yetmez. Biz şu anda orasını bitirmek üzereyiz. Temizleniyor. Hiçbir problem kalmayacak. Tabii ki yaz sıcağı nedeniyle dipteki balçığın kazınıp alınması lazımdı. Kamyonlarla taşırsanız 6 ay taşımak gerekiyor. Gemiyle bir an önce bitecek."

Kurbağalıdere'deki çalışmalarla ilgili vatandaşların pankart açtığından bahseden Topbaş, CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin'i de eleştirerek, "Sayın Tekin, belediye başkan yardımcılığı yapmıştı. Ne kadar teknik konulara vakıf ve ne kadar bu konuda yeterliliği var onu da bilmiyorum. Bu derenin Sözen döneminde, atık suların buraya bağlandığı dönemde, böyle ruhsat verildiği dönemden... Orada başkan yardımcılığı yaptığı halde bunu bilmesi lazım. Yavuz hırsız meselesi gibi birileri suçlarını örtbas etmek için bizim üzerimize gelerek adeta bizi burada sorumlu tutmaktadırlar. Bizim ne yaptığımızı hak da millet de biliyor" diye konuştu. 

Bir gazetecinin, "Marmara'ya balçıkların dökülmesi doğru mudur?" sorusu üzerine Başkan Topbaş, şu yanıtı verdi:

"Doğrudur. Gayet doğruydu. Biz gemilerin bu işi, taşıma konusunu Ulaştırma Bakanlığından belli bir dönem için rica ettik. Süresi dolduğu için devam etmedi. Belli bir süre için onlardan bu hizmeti istemiştik. O süre doldu onun için tamamlandı. Geri kalan kısmı da şimdi kamyonlarla taşıyoruz. O devam etseydi şimdiye kadar bitmiş olacaktı ama kamyonlarla çok az bir kısmı kaldı. O balçık kazınarak döküm alanlarına taşınıyor. Bilimsel alanı ve bu canlıları düşünenler yıllarca, derin deşarj diye İstanbul'un suyunu Marmara'nın diplerine verdi. Burada kimyasal emsal atıklar, her şey var. Karadeniz'e verdiler. O zaman canlılara, mikroorganizmalara zarar vermiyor muydu? Bu bahsedilen yerdeki döküm alanı diye belirlenen yer, daha önce bilimsel olarak burası ağır malzeme olduğu için çökelti sebebiyle, o yarığa inecek ve tabanda bir olumsuz etki yapmayacak diye bilim adamlarının verdiği doğrultuda biz bunu yaptık. Kesinlikle farklı bir değerlendirme yapmadık."   

Taksim Meydanı'ndaki düzenlemeyle ilgili soru üzerinde de Topbaş, çalışmaları küçük lokal çalışmalarla yürüttüklerini, meydanın tamamını kapatarak hayatı etkilememek adına daha titiz yavaş bir çalışma yaptıklarını ve 2016'nın ilk aylarında tamamlanacağını belirtti.

Topbaş, "Bölüm bölüm gidiyoruz. Birden gitsek hızlı bir şekilde yapabiliriz ama meydanı trafiğe, yürüyüşlere büyük ölçekte kapatmak gerekir, bunu kapatmıyoruz. Tanıtımlarını yaptığımız projeler ve panolar var. Taksim'in gelecekteki şekli de orada belli. Daha önce de arz edilmişti. O şekilde hayata geçireceğiz" dedi.

- Otogar 

Otogarlarla ilgili sıkıntıların ve şikayetlerin son dönemde gündeme geldiği, bu konuda herhangi bir düzenlemenin olup olmadığı hakkında soruyu ise Topbaş, "Biz daha lokal ve küçük, 6 bölgede, 6 noktada parçalamak üzere bir çalışma yapıyoruz. Böylece de İstanbul'daki kentler arası ulaşımda bir noktayı yoğunlaştırmadan tespitler yaptık. Bayrampaşa'daki otogarın da üstünü tamamen yeşil bir park ve altını otopark haline getirmeyi düşünüyoruz. Orada bir otogar fonksiyonu olmayacak. Noktaları şu an söyleyemiyorum. İstanbul'da 6 nokta belirledik ama bölgeleri söylemek istemiyorum. Bu otogarların 2016-2017 gibi tamamlanmasını hedefliyoruz. İnşallah 2017'de bu otogarları devreye girecek hale getirmeyi hedefliyoruz"  diye konuştu.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı