MADRİD (AA) - İspanya'da 26 Haziran'da yapılacak erken genel seçimler öncesinde ülkedeki 4 büyük siyasi partinin liderleri televizyonda tartıştı.

İlk defa 4 büyük siyasi partinin liderlerini bir araya getiren ve başka tekrarı olmayacak televizyondaki siyasi tartışmaya, mevcut durumda ülkeyi yönetmeye devam eden sağ görüşlü "Halk Partisi"nin (PP) lideri ve Başbakan Mariano Rajoy, anamuhalefette olan sol görüşlü "Sosyalist İşçi Partisi"nin (PSOE) lideri Pedro Sanchez, radikal sol "Birleşik Sol" ile kısa bir süre önce seçim ittifakı yaparak "Unidos Podemos" (Birlikte Yapabiliriz) adıyla seçime gidecek partinin lideri Pablo İglesias ve liberal görüşlü "Ciudadanos" (Vatandaşlar) partisinin lideri Albert Rivera katıldı.

Resmi ve özel tüm televizyon kanallarında canlı yayınlanan ve yaklaşık 2,5 saat süren siyasi tartışma programı boyunca siyasi liderlerler, "ekonomik kriz, işsizlik sorunu, sosyal politikalarla ilgili seçim vaatleri, anayasal değişim önerileri, Katalonya'daki bağımsızlık yanlısı girişimler, yolsuzluk sorunu, dış politika ve terörizmle mücadele" başlıklarında görüşlerini açıkladı.

Siyasi liderlerin ılımlı ve uzlaşıcı mesajlar vermeye dikkat ettiği, karşılıklı sert tartışmaların görülmediği program boyunca 26 Haziran sonrasında İspanya'yı bekleyen iki siyasi seçenek de çok net ortaya çıkmış oldu. 20 Aralık'taki seçimlerden 1. parti olarak çıkan ancak meclisteki diğer siyasi partilerin desteğini alamadığından yalnız kalan PP'nin lideri Rajoy, şimdiye kadar olduğu gibi 26 Haziran sonrasında da seçimlerden 1. çıkan partinin ülkeyi yönetmesi gerektiğini savundu. Rajoy, PP'nin liderliğinde PP-PSOE-Ciudadanos arasında "büyük koalisyon" önerisini yineledi.

20 Aralık'tan farklı olarak seçim ittifakı yaparak daha fazla oy toplamayı ve en büyük rakibi olarak gördüğü PSOE'yi geçmeyi hedefleyen "Unidos Podemos"un lideri Pablo Iglesias ise "kemer sıkma politikalarından ve Katalonya krizindeki tutumundan dolayı" hiçbir siyasi partinin PP'ye destek vermeyeceğini savunarak, "büyük koalisyon" olasılığının karşısındaki tek alternatifin Unidos Podemos ve PSOE arasındaki "sol koalisyon" olacağını öne sürdü. Pablo İglesias, gelecek seçimlerde Unidos Podemos'un, PSOE'den daha fazla oy alması halinde kendisinin başbakan olması gerektiğini ifade etti.

İspanya'da geçen yıl 20 Aralık'ta yapılan genel seçimlerin ardından hiçbir siyasi partinin tek başına iktidara gelecek çoğunluğa sahip olamaması ve hükümeti kurmak için 4 ay boyunca yapılan müzakerelerde hiçbir ilerleme kaydedilememesi üzerine ülke demokrasi tarihinde bir ilk gerçekleşerek 26 Haziran'da erken genel seçime gidilmesi kararı alınmıştı. Bu zamana kadar açıklanan anketlere göre 26 Haziran seçimlerinde de çok ciddi bir değişikliğin olmaması, hükümet kurulabilmesi için siyasi partiler arasında anlaşmanın kaçınılmaz olduğu, aksi halde İspanya'daki siyasi belirsizliğin devam edeceği tahminleri yapılıyor. Anketler, 26 Haziran seçimlerinden PP'nin 1. parti olarak çıkacağını ancak tek başına iktidara gelecek çoğunluğu elde edemeyeceğini belirtirken, diğer yandan "Unidos Podemos" adlı radikal sol görüşlü iki partinin oluşturduğu seçim ittifakının, ülke tarihinde bu zamana kadar solun tek kalesi olan PSOE'yi geçme olasılığını yüksek gösteriyor.

AA