GAZİANTEP (AA) - Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, Türkiye'nin şu anki yönetim sistemiyle yoluna devam edemeyeceğini belirterek, "Bu modelde (cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi) Kılıçdaroğlu gibi, şahsıyla ilgili değil politikalarıyla alakalı, insanların bu toplumda cumhurbaşkanı olma ihtimali yok, sıfır. Neden? Millete tepeden bakan, değerlerini benimsemeyen, milleti hor gören hiç kimse bu modelde göreve gelemez." dedi.

Canikli, Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri (GAİB) toplantı salonunda düzenlenen "İş Dünyasıyla İstişare Toplantısı"nda yaptığı konuşmada, 2008 yılındaki küresel krizin etkilerinin piyasalarda hala hissedildiğini, ABD ve Avrupa ülkelerinin finansal sektöre büyük miktarlarda kamu kaynağı enjekte ettiğini belirterek, dünya finansal piyasasını kavuran krize rağmen kendilerinin Türk bankalarına bir kuruş para aktarmadıklarını, buna ihtiyaç da duyulmadığını anlattı.

Finansal yapısı bozulan firmalara finansal destek sağlamak ve topluma satınalma gücü enjekte edilmesi için bir takım tedbirler aldıklarını ifade eden Canikli, "Bu noktada pek çok adım atıldı. 2017 içinde kamu desteğiyle en az 2 milyon 100 bin kişilik ilave istihdam potansiyelinin oluşturulması. Şu ana kadar bu paket çerçevesinde Türkiye genelinde 100 binden fazla net istihdam katkısı ortaya çıktı. Hızla devam ediyor." diye konuştu.

Referandum sürecine değinen Canikli, Türkiye'nin şu andaki yönetim yapısının uzun soluklu istikrarlı yönetimleri ortaya çıkaracak bir durumda olmadığını, her zaman risk içerdiğini söyledi.

- "Sistemle ilgili kuyruklu yalanlar uyduruluyor"

Başbakan Yardımcısı Canikli, bu sistemin çatışma riskini içinde kuvvetli şekilde barındıran bir yönetim sistemi olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:

"Her gün, her dakika bir yönetim krizini, kaos ortamını tetikleyen, içinde barındıran bir sistemdir. Çok yanlış, tehlikeli bir sistemdir. Dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir ülkesinde böyle bir sistem yok. Bundan mutlaka kurtulmamız lazım. Türkiye bu yönetim modeliyle yoluna devam edemez, ilerleyemez. Bugün güçlü bir lider olarak bu istikrarlı dengeyi sağlayan cumhurbaşkanımız var, ya sonrasında. Hiçbir garantisi yok. Her zaman zayıf bu modelde ister tek başına gelsin, isterse koalisyon hükümetleri olsun hepsi zayıf kalmaya mahkumdur, mecburdur. Çünkü cumhurbaşkanlığıyla, başbakan arasında çatışma kaçınılmaz. Cumhurbaşkanını doğrudan halk seçiyor, yetkiyi doğrudan halktan alıyor, aynı şey başbakan için de geçerli. Sistem için söylüyorum, her an patlamaya hazır bir bombadır.

Türkiye'nin hedeflerine, hayallerine bu sistemle ulaşma imkanına sahip olmadığını söyleyen Canikli, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bunu netleştirmemiz gerekir. Bizim önerdiğimiz modelde cumhurbaşkanının Meclisi feshetme yetkisi yoktur. İddia edilenin aksine böyle bir yetkisi yok. Bugüne kadar en çok kuyruklu yalan bu cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi üzerinden geliştirildi maalesef. Yasamanın ya da yargının bir elde teneffüs ettiği bir tek adamlıktan söz etmiyoruz. Yürütmenin sahibi belli. Yasamanın fonksiyonu, işleyişi, kuralları belli. Herşey net. Bir ülkenin hiçbir zaman ayağa kalkmaması için kendine gelmemesi için herhalde bu kadar kötü yönetim modeli hayata geçirilir. Başka hiçbir yerde yok."

Bozuk olan sistemi düzeltmek için ellerine bir fırsat geçtiğine işaret eden Canikli, Türkiye'de anayasa değişikliği yapmanın hiç olmadığını belirterek, "Bu değişikliği, bu dönemde, imkanımız ortaya çıktığında yapmazsak bu topluma, bu millete, tarihe büyük vebalimiz olarak kalırdı." dedi.

Şu andaki sistemde yasama ve yürütmenin iç içe girdiğini dile getiren Canikli, şöyle devam etti:

"Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi, bundan sonraki süreçte kim gelirse gelsin, güçlü yönetimleri garanti altına alıyor. Deniyor ki cumhurbaşkanımız var, onun bu yetkileri kullanmasında sorun yok da başkası gelirse, yanlış ellere geçerse. Mesala Kılıçdaroğlu gibileri olursa diye. Bu modelde Kılıçdaroğlu gibi, şahsıyla ilgili değil politikalarıyla alakalı, insanların bu toplumda cumhurbaşkanı olma ihtimali yok, sıfır. Neden? Millete tepeden bakan, değerlerini benimsemeyen, milleti hor gören hiç kimse bu modelde göreve gelemez. Ama şu andaki modelde tehlike arz edebiliyor. En canlı örneğini 7 Haziran seçimlerinden sonra yaşadık. Az daha CHP ile koalisyon hükümeti kuruluyordu, Cumhurbaşkanımızın müdahalesi olmasaydı. Son dakikada döndü. Esas tehlike bu modelde. Her türlü ayak oyununa, manipülasyona açık bu sistem."

Türkiye'nin içinde bulunduğu coğrafyanın yüzyıllardır sürekli çatışmalarla, iç savaşlarla gündeme geldiğini ifade eden Canikli, dolayısıyla Türkiye'nin ayakta kalabilmesi için, varlığını devam ettirebilmesi için yönetimin her zaman güçlü olması gerektiğini, bu nedenle cumhurbaşkanlığı başkanlık sistemini istediklerini sözlerine ekledi.

AA