İRAM'dan “Seçimler Sonrası İran” paneli

İRAM'dan “Seçimler Sonrası İran” paneli

İRAM Dış Politika Koordinatörü Yrd. Doç. Dr. Sarı:- "Ruhani'nin ikinci dönemini, Trump'ın küresel ve bölgesel politikaları şekillendirecek"- "İran'ın güvenlik endişelerinin kaynağı büyük oranda Amerika ve Amerika ile birlikte hareket ettiğini varsaydığı b

ANKARA (AA) - İRAM Dış Politika Koordinatörü Yrd. Doç. Dr. İsmail Sarı, İran'da seçimlerden sonra iç ve dış politika anlamında değişimlerin yaşanacağını belirterek, "Ruhani'nin ikinci dönemini Trump'ın küresel ve bölgesel politikaları şekillendirecek." dedi.

İran Araştırmaları Merkezi (İRAM) tarafından düzenlenen “Seçimler Sonrası İran” başlıklı panelde, İRAM Dış Politika Koordinatörü Yrd. Doç. Dr. İsmail Sarı, İRAM İç Politika Masası Koordinatörü Dr. Serhan Afacan ve İRAM İç Politika uzmanı Mehmet Koç, İran'daki seçimlerin iç ve dış politika üzerine etkileri hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Panelin açılışında konuşan Afacan, İran'da 12'ncisi gerçekleştirilen cumhurbaşkanlığı seçimini, İRAM olarak yakından takip ettiklerini belirterek, Hasan Ruhani, Muhammed Bakır Galibaf ve İbrahim Reisi arasında geçeceği tahmin edilen seçim yarışını beklendiği şekilde Ruhani'nin kazandığını ve Ruhani'nin 4 yıl daha İran Cumhurbaşkanı olarak görev yapacağını kaydetti.

Koç da İran'daki seçim süreci hakkında değerlendirmelerde bulunarak, Ruhani'nin seçim öncesi süreçte ülke içindeki tartışmalardan uzak durarak, politik anlamda yumuşak bir dil kullanmayı tercih ettiği değerlendirmesinde bulundu.

İran dini lideri Ayetullah Ali Hamaney ile Ruhani arasında dönem dönem anlaşmazlıkların yaşandığına dikkati çeken Koç, İran'da cumhurbaşkanlarının yetkilerinin oldukça sınırlı olduğunu ve ülkedeki siyasi organların yüzde 20'sine hükmedebildiğini ifade etti.

Koç, İran'ın iç ve dış politikalarını "devrim rehberi" tarafından belirlendiğinin altını çizerek, cumhurbaşkanının da bu politikaları hayata geçirmekle mükellef olduğunu söyledi.

- İran'daki sistemsel sorun

İran'da yaşanan toplumsal dönüşümün bir sonucu olarak cumhurbaşkanının da yetkileri çerçevesinde etkili olmaya çalıştığını belirten Koç, "Dolaysıyla İran'daki sistem içerisinde böyle bir sıkıntı var. Cumhurbaşkanı, devrim rehberi ile bazen temel konularda ayrılığa düşebiliyor." dedi.

Koç, İran'ın petrol ve doğalgaz altyapısı ile ilgili ciddi sorunları olduğunu ve bu alt yapının geliştirilmesi için dış yatırıma ihtiyaç duyduğunun altını çizerek, Ruhani'nin ülkedeki işsizlik ve fakirlik sorunları ile mücadele etmesine rağmen enflasyonu düşürmekten fazla ciddi bir başarı sağlayamadığı değerlendirmesinde bulundu.

Nükleer anlaşma ile elde edilen başarının ise ülke ekonomisine yansımadığına dikkati çeken Koç, Ruhani'nin bundan dolayı seçim sürecinde özellikle ülkedeki azınlıklara, gençlere ve basın özgürlüğü gibi konulara vurgu yaparak sempati kazandığını ifade etti.

Koç, seçim sonuçlarının Ruhani'nin seçim kampanyasında başarılı olduğunu ortaya koyduğunu dile getirerek, Ruhani'nin ayrıca Sünni nüfustan da oldukça yüksek oranda oy aldığının altını çizdi.

- Ruhani'den beklenti yüksek

Ruhani'nin ülkedeki etnik azınlıklara ve Sünni nüfusa yönelik ılımlı politikalarının bu noktada oldukça önemli olduğunu kaydeden Koç, bu durumun Ruhani'yi Hamaney'e karşı daha güçlü bir konuma getirdiğini belirtti.

Koç, gelecek dönemde de İran içindeki siyasi meseleler sebebiyle Ruhani ve Hamaney arasında sürtüşmelerin yaşanmasının muhtemel olduğuna dikkati çekerek, İran içinde Ruhani'den ülkenin demokratikleşmesi ve eşit vatandaşlık hakları konusunda yeni açılımların beklendiğini dile getirdi.

İran siyasetinde Türk fraksiyonlarının da daha etkili hale gelmesinin beklendiğini kaydeden Koç, bu şekilde İran iç siyasetinde aynı Orta Doğu'da olduğu gibi etnik ve mezhepsel sorunların daha fazla gündeme geleceği anlamına geldiğini bildirdi.

İRAM Dış Politika Koordinatörü Yrd. Doç. Dr. Sarı da seçim sonuçlarının İran'ın dış politikası üzerine olacak muhtemel etkileri hakkında değerlendirmelerde bulunarak, İran'ın ABD'nin Afganistan ve Irak'a yerleşmesiyle kendisini çevrelenmiş olarak gördüğünü ve bu tarihten itibaren nükleer programına hız verdiğini kaydetti.

İran'ın bir güvenlik krizi içinde olduğunun altını çizen Sarı, bu bağlamda İran'ın özellikle Orta Doğu'da ABD'ye karşı mevziler kazanmaya çalıştığını ifade etti.

"İran ne zaman izole edilmeye çalışılsa, bölgesel Şii hinterlandı bir şekilde harekete geçirmeyi başarıyor." diyen Sarı, İran'ın bu şekilde kendisini korumak için ön hatlar kurduğunu belirtti.

- İran etki alanı kuruyor

Sarı, İran'ın, Irak, Suriye ve Lübnan'ı içine alan ve "Şii hilali" olarak adlandırılan bölgede bir etki alanı kurduğuna dikkati çekerek, İran için bu politikanın geleneksel olduğu ve İran'ın kendi güvenliğini ön hatlar kurarak sağladığı değerlendirmesinde bulundu.

İran'ın güvenlik anlayışına ve tehdit algısına değinen Sarı, "İran'ın güvenlik endişelerinin kaynağı büyük oranda Amerika ve Amerika ile birlikte hareket ettiğini varsaydığı bölge ülkeleri, özellikle de İsrail." ifadesini kullandı.

Sarı, eski ABD Başkanı Barack Obama yönetiminin, izlediği politikalarla İran'a bölgede hareket alanı açtığını belirterek, "Donald Trump yönetimiyle beraber bir politika değişikliğine gidilecek mi? Biraz belirsizlikler söz konusu." şeklinde konuştu.

Obama döneminin politikalarıyla şekillenen Ruhani'nin ilk döneminin Trump dönemi ile birlikte değişime uğramasının beklendiğinin altını çizen Sarı, "Ruhani'nin ikinci dönemini, Trump'ın küresel ve bölgesel politikaları şekillendirecek." dedi.

Sarı, Trump'ın ABD başkanı olmadan önce İran'a yönelik sert ifadeler kullandığını hatırlatarak, "Trump'ın İran'ı sınırlandıracağını anlıyoruz." diye konuştu.

Trump döneminde İran'ın ciddi manada izole edileceği değerlendirmesinde bulunan Sarı, nükleer anlaşmanın iptal edilmeyeceğini ama yeni yaptırımlarla daha sert bir hale getirileceğini belirtti.


AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :