ILO'nun 106. Uluslararası Çalışma Konferansı

ILO'nun 106. Uluslararası Çalışma Konferansı

Türk-İş Genel Başkanı Atalay:- "Ülkemizde 3 milyondan fazla Suriyeli mülteci ile ekmeğimizi paylaşırken, insan hakları ve demokrasiyi dillerinden düşürmeyip, 300 mülteciye dahi kapılarını kapatan bazı ülkelerin FETÖ'den kaçan yüzlerce haine kucak açması h

CENEVRE (AA) - Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, "Ülkemizde 3 milyondan fazla Suriyeli mülteci ile ekmeğimizi paylaşırken, insan hakları ve demokrasiyi dillerinden düşürmeyip, 300 mülteciye dahi kapılarını kapatan bazı ülkelerin FETÖ'den kaçan yüzlerce haine kucak açması hayal kırıklığı yaratmaktadır." dedi.

Atalay, Uluslararası Çalışma Örgütünün (ILO) 106. Uluslararası Çalışma Konferansı'nda Genel Kurula hitap etti.

Geçen yıl yaptığı konuşmada terörün yaşandığı ülkelerde çalışma hayatıyla ilgili sorunları tartışılmasına imkan olmadığını dile getirdiğini anımsatan Atalay, o değerlendirmesinden bir ay sonra Türkiye'nin hain darbe girişimiyle karşı karşıya kaldığını söyledi.

FETÖ'cü hainlerle mücadele içinde olduklarını belirten Atalay, şunları dile getirdi:

"Bu darbe girişimi tüm kesimleri olumsuz etkilediği gibi çalışma hayatına da büyük zararlar vermiş, çalışanların çözüm bekleyen sorunlarının ötelenmesine neden olmuştur. İşçi ve memur sendikalarımızın sorunları yeni yeni gündeme taşınabilmektedir. Darbe gecesi demokrasimizi korumak için sokaklara çıkan, 20'si bu salonda bulunan sendikalara üye 249 insanımız şehit olmuştur. 2 binin üzerinde vatandaşlarımız ise yaralanmıştır. Darbenin arkasındaki güç ise amacına ulaşmak için her yolu mubah gören ve kılıktan kılığa giren FETÖ terör örgütüdür."

- "Önlem almazsanız sizin de başınıza gelir"

Atalay, 40 yıldır farklı maske ve kimliklerle stratejik devlet kurumlarına sızan FETÖ konusunda uyarılarda bulunarak, şunları kaydetti:

"Başta Afrika ülkeleri olmak üzere pek çok ülkede faaliyet gösteren bu terör örgütüne karşı önlem almazsanız, 15 Temmuz'da bizim başımıza gelenler sizin de başınıza gelecektir. Ülkemizde 3 milyondan fazla Suriyeli mülteci ile ekmeğimizi paylaşırken, insan hakları ve demokrasiyi dillerinden düşürmeyip, 300 mülteciye dahi kapılarını kapatan bazı ülkelerin FETÖ'den kaçan yüzlerce haine kucak açması hayal kırıklığı yaratmaktadır. Terör örgütlerine silah satarak veya siyasi destek vererek sahip çıkanlar, mültecilere ve mazlumlara sahip çıkarlarsa tüm dünya için daha hayırlı olacaktır. Dünyada pek çok insan açlıktan ölürken pek çoğu da tokluktan ölmektedir."

FETÖ'nün darbe girişiminden önce Konfederasyonlarına üye TÜMTİS'i de hedef aldığını vurgulayan Atalay, "Sendikamızın 12 yöneticisi sadece işçileri örgütledikleri için dörder yıl hapis cezasına çarptırılmıştır. Mahkemede bu hükmü veren hakimler şu anda FETÖ üyeliği nedeniyle tutuklanmışlardır." dedi.

- "İş güvenliği kültürünün yaygınlaştırılması gerekmekte"

Atalay, Türkiye'de her gün dört çalışanın iş kazası nedeniyle hayatını kaybettiğine dikkati çekerek, şunları söyledi:

"İş Sağlığı ve Güvenliği ile ilgili raporda ifade edildiği gibi Türkiye, Soma maden kazasının ardından 167 ve 176 sayılı sözleşmeleri onaylayarak mevzuat konusunda önemli adımlar atmıştır. Ancak, devam eden kazaların önlenebilmesi için iş sağlığı ve güvenliği kültürünün yaygınlaştırılması ve uygulamada yaşanan sıkıntıların giderilmesi gerekmektedir. Bu konuda sürdürülen çalışmaların daha etkin bir şekilde devam ettirilmesi, işçilerimizin sağlığı ve güvenliği açısından son derece önemlidir. İş sağlığı güvenliği uzmanı ve iş yeri hekimi çalıştırma zorunluluğu kamu kurumları ve 50'den az işçi çalıştıran az tehlikeli iş yerleri için 2020 yılına ertelendi. İş Sağlığı ve Güvenliği konusu ertelenebilecek bir konu değildir."

- "Sendikal örgütlenme oranı yüzde 11 gibi düşük seviyede"

Dünyanın ortak sorunu olan işsizliğin Türkiye'de de artış eğiliminde bulunduğuna dikkati çeken Atalay, 4 milyona yakın işsizin yer aldığı Türkiye'de işsizlik oranın yüzde 13'e kadar yükseldiğini belirtti.

Atalay, hükümetin yeni iş olanakları oluşturması vasıtasıyla istihdamı artırmaya yönelik girişimlerini desteklediklerini dile getirdi.

Sendikal örgütlenmenin demokrasinin bir parçası olduğunu ifade eden Atalay, "Ülkemde sendikal örgütlenmenin önündeki engeller halen varlığını sürdürmektedir. Sendikal örgütlenme oranı halen yüzde 11 gibi düşük bir seviyededir. Çalışanların istedikleri bir sendikaya üye olmaları anayasal bir haktır. Ne yazık ki bu hak bazı belediye ve kamu kuruluşlarınca engellenmektedir. Bazı idareciler kendi istedikleri sendikalara üye olmaları için çalışanlar üzerinde baskı kurmaktadır. Sendikal ayrımcılığa derhal son verilmelidir." diye konuştu.

- "Londra, Paris ne kadar güvenli ise İstanbul da o kadar güvenli"

Atalay, ILO Genel Direktörü Guy Ryder'ın "Değişen İklimde Çalışma: Yeşil Girişim" başlıklı raporunu desteklediklerini bildirerek, "Büyüme ve gelişme arasında güçlü ve dengeli ilişki kurulmalıdır. Yeşil üretime geçişle birlikte, çevre ve iklim korunacak aynı zamanda insan onuruna yakışır ve kaliteli yeni iş olanakları oluşturulacaktır." ifadelerini kullandı.

ILO Avrupa Bölge Konferansının ekim ayında İstanbul'da yapılmasının kararlaştırıldığını anımsatan Atalay, "Bölge Konferansı'nın ülkemizde yapılacak olması Türkiye’deki tüm sosyal taraflar açısından büyük bir önem taşımaktadır. İşçi kesimi olarak bölgesel konferansın ülkemdeki çalışma hayatına, işçi hak ve özgürlüklerine olumlu katkı sağlayacağına inanıyorum. Bölge Konferansı'nın yeri konusunda kimse tereddüt etmesin. Londra, Paris ya da Brüksel ne kadar güvenli ise İstanbul da o kadar güvenlidir." sözlerine yer verdi.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :