HDP'nin Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu raporuna muhalefet şerhi

HDP'nin Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu raporuna muhalefet şerhi

Şerhten:- "Komisyon çalışmalarının başından itibaren darbe girişiminin sorumlusu olarak gösterilen yegane örgüt Fethullahçı Terör Örgütü'dür. Oysa olayların akışındaki bazı boşluklar, akıllara darbeci bir ittifakın çok da imkansız olmadığını düşündürmekte

TBMM (AA) - HDP'nin, TBMM Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu raporuna muhalefet şerhinde, "Komisyon çalışmalarının başından itibaren darbe girişiminin sorumlusu olarak gösterilen yegane örgüt Fethullahçı Terör Örgütü'dür. Oysa olayların akışındaki bazı boşluklar, akıllara darbeci bir ittifakın çok da imkansız olmadığını düşündürmekte, aynı şekilde darbe sürecinde işlemesi muhtemel çeşitli pazarlık ve müzakere ihtimallerini güçlendirmektedir." ifadesine yer verildi.

HDP, FETÖ'nün darbe girişimini araştırma komisyonu taslak raporuna ilişkin muhalefet şerhini tamamlayarak, kamuoyuna duyurdu.

Komisyonun HDP'li üyesi Mardin Milletvekili Mithat Sancar'ın imzasıyla hazırlanan şerhte, 249 kişinin hayatını kaybettiği bu vahim darbe girişimine karşı toplumun her kademesinde alınan tavrın demokrasimiz açısından önemli bir dönüm noktası olduğu vurgulandı.

"Darbeye karşı duruşun yol gösterici olması gereken yerde, 20 Temmuz günü ilan edilen olağanüstü hal ve yürürlüğe konulan olağanüstü hal kanun hükmünde kararnameleriyle Türkiye'de adeta yeni bir istibdat rejimi tesis edildi." denilen şerhte, Mecliste bulunan siyasi partilerin darbe girişimini kınadığı ve ortak önergelerle Araştırma Komisyonunun kurulduğu anımsatıldı. Şerhte, komisyon çalışmalarının, olguların tüm berraklığıyla ortaya çıkarılması gereken bir platform gibi değil, AK Partili üyelerin kendi görüşlerini gerçekmiş gibi ileri sürebileceği bir platform gibi devam ettiği savunuldu.

Muhalefet şerhinin, "Cemaatin örgütlenmesi ve siyasi iktidarla ilişkisi" başlıklı bölümünde ise 15 Temmuz darbe girişimi öncesi yaşanan gelişmeler hatırlatıldı. Şerhte, "17-25 Aralık operasyonları, Cemaatin bir örgütün terörist hale gelmesini açıklayacak objektif kriterleri taşımamaktadır. Önceki yargısal süreçlerin hukuksuzluklarının tekrarından ibaret olan bir süreçtir." ifadesine yer verildi.

- "İlk ağızdan bilgisine başvurulması gereken kişiler teşrif etmemişlerdir"

HDP'nin muhalefet şerhinde, şu değerlendirmeler yer aldı:

"Komisyon çalışmalarına başladığı günden itibaren, darbe girişiminin tüm veçheleriyle aydınlatılabilmesi için öncelikli olarak darbe günü yaşananların tam ve tutarlı bir seyrinin çıkarılması gereğini vurguladık. Oysa çalışmalar hakikati ortaya çıkarmayı değil, darbeye ilişkin iktidarın senaryosunun pekişmesini ön plana alan bir yaklaşımla sürdürülmüştür. Başta Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan olmak üzere, darbe girişimine dair ilk ağızdan bilgisine başvurulması gereken kişiler komisyon toplantılarına teşrif etmemişlerdir. Hulusi Akar ve Hakan Fidan komisyonun sorularını yazılı cevaplamayı uygun görmüş, ancak yazılı usul de bazı soruların aydınlatılması ve çelişkilerin giderilmesi için yeterli olmamıştır.

Komisyon çalışmalarının başından itibaren darbe girişiminin sorumlusu olarak gösterilen yegane örgüt Fethullahçı Terör Örgütü'dür. Oysa olayların akışındaki bazı boşluklar, akıllara darbeci bir ittifakın çok da imkansız olmadığını düşündürmekte, aynı şekilde darbe sürecinde işlemesi muhtemel çeşitli pazarlık ve müzakere ihtimallerini güçlendirmektedir."

15 Temmuz günü yaşananların aktarıldığı şerhte, kişilerin darbe gecesine ilişkin anlatımları arasındaki çelişkilere işaret edildi. MİT'ten gelen yazıda cumhurbaşkanının koruma müdürüyle görüşüldüğü yazılmasına rağmen bu denli ciddi bir ihbarın bizzat cumhurbaşkanına neden iletilmediğine dair bir açıklamanın olmadığına yer verilen şerhte, "Aynı şekilde gerek MİT, gerekse Genelkurmay Başkanlığı tarafından Başbakan ve İçişleri Bakanı'nın haberdar edilmemesi de anlaşılır gibi değildir. Cumhurbaşkanı'nın darbe girişimini ne zaman ve nasıl öğrendiği hala muammadır. Bu kadar kritik bir güne ilişkin hemen her açıklamasının çelişkili olması da kafalarda soru işaretleri uyandırmaktadır." denildi.

- "Rapor soru işaretlerini silmekten çok uzaktır"

Komisyonun çalışmaları sonucunda açıklanan raporun kafalardaki soru işaretlerini silmekten çok uzak olduğunun vurgulandığı şerhini sonuç bölümünde ise şunlar kaydedildi:

"Komisyon çalışmaları darbe sürecinin aydınlatılması veya darbe girişimlerinin engellenmesi amacından sapmış, hakikatlerin AKP'nin darbe girişimine ilişkin tezini güçlendirecek şekilde eğilip bükülmesiyle sonuçlanmıştır. Darbe girişimi karanlıkta kaldığı gibi, darbenin bastırılması için ilan edilen OHAL'le, dengi ancak bir darbeyle mümkün olabilecek hukuksuzluklar alelade bir hal almıştır. Hukuksuzlukların bu kadar yaygınlaşması ve hükümetin sınırsız keyfi tutumu, darbe ikliminin önüne geçecek bir barış ortamı yaratmaktansa kutuplaştırmaları derinleştirmektedir. Gerginlik ortamı, toplumun yarısının desteklemediği bir anayasayla da körüklenmiştir. Bu ortamda Türkiye'nin ihtiyacı olan, hakikatin ortaya çıkarılması, adil bir hesaplaşma sürecinin işletilmesidir."


AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Önceki ve Sonraki Haberler