HAK-İŞ 6. Uluslararası Kadın Emeği Buluşması

HAK-İŞ 6. Uluslararası Kadın Emeği Buluşması

Cumhurbaşkanı Erdoğan: (1)- "Geçtiğimiz günlerde bir medya kuruluşunda, Türk Silahlı Kuvvetlerinde başörtülü kadın personelin çalışabilmesini sinsice eleştiren bir haber çıktı. Hani bu işlerden rahatsız olmuyordunuz? Niye rahatsız oldunuz? Dünya değişti,

İSTANBUL (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçen günlerde bir medya kuruluşunda, Türk Silahlı Kuvvetlerinde başörtülü kadın personelin çalışabilmesini sinsice eleştiren bir haber çıktığını belirterek, "Hani bu işlerden rahatsız olmuyordunuz? Niye rahatsız oldunuz? Dünya değişti, Türkiye değişti, kurumlarımız değişti ama maalesef bazı kafalar hala eski köhne alışkanlıklarından vazgeçmiyor. Biz başı açık veya kapalı hiçbir hanım kardeşimizin bu şekilde çifte standarda, aşağılanmaya maruz kalmasına rıza göstermedik, göstermeyeceğiz." dedi.

Erdoğan, HAK-İŞ tarafından Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen 6. Uluslararası Kadın Emeği Buluşması'nda, kadınların sesi ne kadar yükseğe taşınırsa, ülke ve toplum olarak o sorunların o kadar rahat çözüleceğine inandığını söyledi.

Kadın meselesinin, tüm insanlığın ortak meselesi olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Çünkü kadın nisadır, yani insandır. Rahmetli Neşet Ertaş'ın ifadesiyle kadın insandır, erkek insanoğlu. İşte bu sebeple kadınlarımızın yaşadığı sorunların, hak ve adalet merkezli bir anlayışla çözülmesi gerekiyor. HAK-İŞ çatısının da bu mücadeleyi vermek için en uygun yer olduğuna inanıyorum. Çalışanların hak ve menfaatlerini, çoğulcu ve özgürlükçü demokrasi anlayışıyla korumak için yola çıkan HAK-İŞ hiç şüphesiz kadınlar hususunda da aynı hassasiyeti göstermektedir." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 41 yıldır emeğin örgütlenmesi mücadelesini veren, bu mücadeleyi de yerli ve milli bir anlayışla yürüten HAK-İŞ'e kadınlarla birlikte yürüdüğü bu yolda başarı diledi.

Kadın meselesi bir insan meselesi olarak ele alındığında, bugün pek çok sıkıntının kendiliğinden çözüm yoluna girdiğinin görüldüğünü ifade eden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Esasen bizim inancımızda, nimetlerin de mükellefiyetlerin de hepsi erkekler ve kadınlar içindir. Ayrım yoktur. Sadece fıtratta olan farklılıklar sebebiyle içinde değişiklikler söz konusudur. Nitekim mukaddes kitabımız Kur'an-ı Kerim'de 'İyi ve temiz erkeklerle, iyi ve temiz kadınlar ile' aynı şekilde 'kötü erkekler ve kötü kadınlar' ifadeleri geçiyor. Mükafatın ölçüsü ise cinsiyet olarak değil, salih amel olarak ifade ediliyor. Her şey bu kadar açık bir şekilde ortadayken, ısrarla din adına ve cinsiyet üzerinden insanları ayrıma tabi tutmak ancak cehaletle izah edilebilir.

Biz tüm siyasi hayatımız boyunca bu anlayışla hareket ettik. Kadınların kıyafetleriyle değil, tıpkı erkekler gibi kafalarının içindeki fikirle değerlendirilmesi gerektiğini söyledik. Bunun için siyasi hayatımızın hiçbir döneminde hiçbir ayrımla uğraşmadık. Başı açık, başı kapalı ayrımı asla yapmadık. Tam tersine böyle davrananların karşısına dikildik. Bu ülkede 12 yıla yakın Başbakanlık, 2 yılı aşkın süredir Cumhurbaşkanlığı yapıyorum. Tek bir hanımefendiye kılığından, kıyafetinden, başının açık veya kapalı oluşundan dolayı olumlu veya olumsuz bir tavır içine girdiğimi hiç kimse söyleyemez. Kimse böyle bir örnek gösteremez. Aynı şekilde hiçbir vatandaşımızın, hayat biçimi sebebiyle ayrımcılığa maruz kaldığı iddia edilemez."

- "Hala aynı çarpık zihniyetin artıklarıyla karşılaşıyoruz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, özellikle kadınları birikimleriyle değil, şekilleriyle değerlendirmenin kadınlara yapılacak en büyük hakaret olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:

"Ülkemizde geçmişte maalesef pek çok genç kızımız okul kapılarında, pek çok hanım kardeşimiz iş yerlerinde, sokakta, kamusal alanlarda bu hakarete maruz kalmışlardır. Bu hakareti yapanların kimler olduğunu sizler gayet iyi biliyorsunuz. Sizler ikna odalarında kızlarımızın ne hale getirildiğini gayet iyi biliyorsunuz. Okulların kapılarından nasıl geri döndürüldüklerini gayet iyi biliyorsunuz. 'Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya' diye bakılan üniversite kapılarından geri çevrilen kızlarımızı gayet iyi biliyorsunuz. Hala aynı çarpık zihniyetin artıklarıyla karşılaşıyoruz."

Geçen günlerde bir medya kuruluşunda Türk Silahlı Kuvvetlerinde başörtülü kadın personelin çalışabilmesini sinsice eleştiren bir haberin çıktığını anımsatan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Hani bu işlerden rahatsız olmuyordunuz? Niye rahatsız oldunuz? Dünya değişti, Türkiye değişti, kurumlarımız değişti ama maalesef bazı kafalar hala eski köhne alışkanlıklarından vazgeçmiyor. Biz başı açık veya kapalı hiç bir hanım kardeşimizin bu şekilde çifte standarda, aşağılanmaya maruz kalmasına rıza göstermedik, göstermeyeceğiz. Demokrasinin, özgürlüklerin, bu ülkenin tüm imkanlarının ayrım olmaksızın 80 milyonun tamamının hakkı olduğunu, istese de istemese de herkes kabullenecek. Eğer bir barış devletini konuşuyorsak, eğer özgürlüklerin egemen olduğu bir devleti konuşuyorsak, o zaman bu ülkede kimse kusura bakmasın herkes istediği gibi giyinir kimse buna müdahale edemez, istediği gibi inancını yaşar kimse buna müdahale edemez."

Kökenine, inancına, mezhebine, meşrebine, cinsiyetine, şekline, şemaline bakılmaksızın bu ülkenin vatandaşlarının tamamının, birinci sınıf hizmete layık olduğunu belirten Erdoğan, "Ben Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı olarak vatandaşlarımın arasında asla bir ayrımı kabullenemem. Gereği ne ise onu da yaparım. Şayet bunu kabullenemeyen varsa, öyle iki yüzlülükle, riyakarlıkla, alavere dalavereyle değil, mertçe yiğitçe çıksın ortaya söylesin fikrini. Türkiye demokratik bir millet olduğuna göre, hakem kimdir? Millet. Milletimiz kimin haklı olduğunu söylüyorsa, gelin onu uygulayalım ve ülkemizi artık böyle utanç verici tartışmalarla oyalamayalım." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şimdi diyorlar ki 'Gençlerimiz için evet.' Ama bakıyorsun birisi de çıkmış 'Gençlerimiz için hayır diyoruz.' diyor. Bu nasıl bir iş. Şimdi 'Gençlerimiz için hayır.' Kim diyor bunu? Kandil'deki diyor. Bunu aklım alıyor. Der. Niye? 13-14-15-16-17-18 yaşındaki gençleri, kız-erkek aldatarak bunlar Kandil'e kaçırmadılar mı? Orada bunlara özel eğitimler vermediler mi? Verdikleri bu özel eğitimlerle, ellerine silahları vermek suretiyle, bunlar benim vatandaşlarımı öldürmediler mi? Şimdi ne diyorlar? 'Bunun için 'hayır.' 16 Nisan bu tezgahı bozma günüdür. Buna hazır mıyız? Mesele bu." ifadelerini kullandı.

(Sürecek)

HAK-İŞ 6. Uluslararası Kadın Emeği Buluşması

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :