GRAFİKLİ - Amerikalı Müslümanların tercihi Clinton

GRAFİKLİ - Amerikalı Müslümanların tercihi Clinton

Salı günü yapılacak seçimlerde Amerikalı Müslümanların büyük bölümü, İslamofobik söylemleriyle öne çıkan Trump'a karşı Clinton'a destek verecek- Amerikan-İslam İlişkileri Konseyinin araştırmasına göre, ülke genelindeki Müslümanların yüzde 72'si Clinton, y

WASHINGTON (AA) - HAKAN ÇOPUR - ABD'de salı günü yapılacak başkanlık seçimlerinde Amerikalı Müslümanların büyük bölümünün, İslamofobik söylemleriyle öne çıkan Cumhuriyetçi Parti adayı iş adamı Donald Trump'a karşı Demokrat Partinin adayı eski Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'a destek vermesi öngörülüyor.

ABD'de halk 8 Kasım Salı günü 58. başkanlık seçimleri için sandığa gitmeye hazırlanırken, Amerikalı Müslümanların oyunun rengi büyük oranda belli oldu.

Ön seçim sürecinde çoğu kişinin beklemediği bir şekilde rakiplerinin arasından sıyrılan emlak milyarderi Trump, Clinton ile kıyasıya bir çekişmeye girdi.

"Müslümanları ABD'ye almayalım" gibi İslamofobik söylemleri nedeniyle sadece Müslümanlardan değil ülke genelinde diğer bazı kesimlerden tepki alan Trump, buna rağmen beyaz Amerikalıların yoğun desteğiyle başkanlık yarışının son günlerine Clinton ile kafa kafaya bulunuyor.

Trump'ın Müslüman karşıtı söylemlerinin, Amerikalı Müslümanların büyük bölümünü, biraz da doğal bir refleks olarak Clinton'a yaklaştırdığı belirtiliyor.

- Clinton yüzde 72, Trump yüzde 4

ABD'deki en önemli Müslüman hakları savunucusu kurumlardan Amerikan-İslam İlişkileri Konseyinin (CAIR) anket ve araştırmaları bu değerlendirmeyi somut olarak örnekliyor.

CAIR Başkanı Nihad Awad, geçen hafta yaptığı açıklamada, 50 eyalette yaptıkları araştırmaya göre, Müslümanların yüzde 72'sinin Clinton'a, yüzde 4'ün ise Trump'a oy vereceğini kaydetti.

Benzer çalışmalar, Amerikalı Müslümanların, Trump'ın "Müslüman karşıtı söylemlerinden" çok olumsuz etkilendiği değerlendirmesini destekliyor.

- ABD'de yaşayan Müslümanlar korkutuldu

Amerikalı Müslümanların seçimlere nasıl baktığıyla ilgili AA muhabirinin sorularını yanıtlayan New York Şura Meclisi Direktörü Şeyh Ahmed Mübarek, kampanya döneminin oldukça tartışmalı geçtiğini ifade ederek, "ABD'de yaşayan Müslümanların korkutulduğu, yanlış karakterize edildiği ve yanlış anlaşıldığı bir kampanya dönemi yaşadık." dedi.

Mübarek, Amerikalı Müslümanların ülkeye çok büyük katkı yaptığını vurgulayarak, dünyanın belli bölgelerinde şiddet ve terörden "gözü korkan" Amerikalıların, Müslümanlara adeta "casus" gözüyle baktığını anlattı.

- Müslümanlar siyasal sistem içinde yer almalı

Kampanya döneminde Clinton veya Trump adına değil, kendi hesaplarına çalışma yaptıklarını kaydeden Mübarek, "ABD'de yaşayan Müslümanlar olarak siyasal sistemin içinde daha fazla yer almamız önemli. Biz bunu yaparsak kim başkan olursa olsun durumumuz daha iyi olur." şeklinde konuştu.

Mübarek, Trump'ın başkan olması ihtimaline ilişkin soruyu, "Trump, ne yapacağı belirsiz, tahmin edilemez biri, bir iş adamı. Şu anda söylediklerini, seçimleri kazanıp koltuğa oturduktan sonra yapacak diye bir şey yok." yanıtını verdi.

Ahmed Mübarek, ABD'de başkanın gücünü sınırlandıran kurumların bulunduğunu, Trump'ın başkan olursa, Müslümanlarla ilgili negatif bir ajanda takip etmesi halinde anayasal kurumların gerekli dengeyi kuracağına inandığını dile getirdi.

- "Daha önce böyle yakıcı ve kirli bir seçim kampanyası görmemiştik"

Filistin İçin Amerikalı Müslümanlar organizasyonu Medya ve İletişim Direktörü Kristin Szremski de kampanya döneminin ABD için "utanç verici" geçtiğini kaydederek, "Daha önce böyle yakıcı ve kirli bir seçim kampanyası görmemiştik." ifadelerini kullandı.

Seçimlerin sadece Amerikalı Müslümanlar için değil tüm ABD halkı için hayati öneme sahip olduğunu vurgulayan Szremski, Trump'ı işaret ederek, "Karşımızda, seçimleri kaybetmesi halinde bunu kolayca kabul etmeyeceğini söyleyen bir aday var." dedi.

- "Trump'ın söylemleri nefret ve bağnazlık üzerine kurulu"

Bu yaklaşımın ABD'de örneğinin olmadığını kaydeden Szremski, "Trump'ın söylemleri nefret ve bağnazlık üzerine kurulu, takipçileri de buna göre davranıyor." dedi.

ABD'de son dönemde artan hem Müslümanlara hem de siyahilere yönelik saldırıların arkasında, Trump'ın söylemlerinin katkısının olduğunu savunan Szremski, Clinton'a atfen, "Öte yandan elimizde nitelikli bir aday var. Ancak onun da genel anlamda bir güven sorunu bulunuyor." değerlendirmesini yaptı.

Szremski, Clinton'ın kazanması halinde Amerikalı Müslümanların büyük bir şans yakalayacağı görüşünü savunarak, Trump'ın başkan olması ihtimalini, "Çocuklarım, Trump'ın kazanması durumunda ülkeyi terk edip etmeyeceğimizi soruyor." sözleriyle özetledi.

- Tüm Amerikalı Müslümanlar Clinton'ı desteklemiyor

Bu arada tüm Amerikalı Müslümanlar eşit derecede Clinton kampına katılmış değil. Bazıları Trump'a oy vermeyecek olsa da eski First Lady'yi açıkça eleştirmekten geri durmuyor.

ABD'de son dönemde öne çıkan "Müslümanların Hakları Var" (Muslims Have Rights) adlı hareketin öncüsü Arun Kundnani, Trump'a mesafeli olmasına karşın Clinton'a da güvenmeyen Amerikalı Müslümanlar arasında yer alıyor.

Kundnadi, ABD'de Müslüman haklarının sistematik bir biçimde ihlal edildiğini, Trump'ın tek yaptığı şeyin, Demokratlar döneminde de süren "Müslümanları stratejik bir araç olarak görme" politikasını açığa çıkarmak olduğunu anlattı.

Clinton için "O her zaman gücü, ilkelere tercih eder." yorumunu yapan Kundnadi, Demokrat adayın Müslümanları gerçek vatandaşlar gibi değil de jeopolitik satranç tahtasındaki "piyonlar" gibi gördüğünü savundu.

- Son yılların en kritik seçimi

Kısa bir süre önce seçimlerle ilgili görüşlerini AA ile paylaşan ABD Müslüman Organizasyonları Konseyi (USCMO) Genel Sekreteri Usame Cemal son yılların en kritik seçimlerini yaşadıklarını vurgulamıştı.

"İslamofobi zaten vardı ama başkan adaylarının onu sahiplenmesi konuyu politik bir yapıya kavuşturdu ve daha da hassaslaştırdı." ifadelerini kullanan Cemal, adayların devam eden talihsiz açıklamalarının Müslüman topluma yönelik nefret ve şiddeti teşvik ettiğini belirtmişti.

Amerikalı Müslümanları bir araya getirebilmek ve ülke yönetiminde sahip oldukları etkiyi artırabilmek için kendilerine "1 milyon Müslüman seçmen" hedefi belirlediklerini aktaran Cemal, "Müslüman toplumunun organize olması sadece bizim açımızdan değil, ABD siyaseti ve azınlık politikaları içinde aldıkları rol açısından da olumlu bir gelişme olacaktır. Birlik olarak doğrularımızın arkasında durmalıyız, geçmişimizin ve gelecek nesillerimizin arkasında durmalıyız. Bu İslamofobik yaklaşıma en güzel cevap olacaktır.” diye konuşmuştu.


AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :