Gelecek İçin Eğitim Tasarımı Sempozyumu

Gelecek İçin Eğitim Tasarımı Sempozyumu

Türk Kızılayı Genel Müdürü İbrahim Altan:- "Milleti için çalışan, hidayete erecek kitleyi hedef alan, ferasetli ve insanlara hayırlı olmak için gecesini gündüzüne katan, çığır açan ve dünyayı hedef coğrafyası olarak gören bir eğitime ihtiyacımız var. İhti

İSTANBUL (AA) - Türk Kızılayı Genel Müdürü İbrahim Altan, milleti için çalışan, hidayete erecek kitleyi hedef alan, ferasetli ve insanlara hayırlı olmak için gecesini gündüzüne katan, çığır açan ve dünyayı hedef coğrafyası olarak gören bir eğitim sistemine ihtiyaç duyulduğunu belirterek, "İhtiyacımız olan bu eğitim bu çıktıları sağlarsa bana göre, daha huzurlu, müreffeh, güzel bir dünya olur diye düşünüyorum." dedi.

İTO Şehit Ragıp Ali Bilgen Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrenci ve velilerinin iş birliği, Üsküdar Belediyesi'nin desteğiyle gerçekleştirilen "Gelecek İçin Eğitim Tasarımı Sempozyumu" kapsamında düzenlenen panelde konuşan Altan, yetişecek olan nesillerin, "hayırlı nesiller" olması gerektiğini belirtti.

Tarihte çığır açan birçok isim bulunduğunu vurgulayan Altan, "Bizim yetiştireceğimiz öğrenciler de bu manada ufkunu geniş tutmalı ve buradaki gençler 50-60 sene sonra hayatlarına baktıklarında ne yapmışlar, ne çığır bırakmışlar da ondan sonra gelenler bunu takip ediyorlar. Bunu görmek gerekiyor." ifadelerini kullandı.

İbrahim Altan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yetiştireceğimiz insanların ferasetli olması gerekiyor. Yetiştireceğimiz insan dünyayla muhatap olmalı. Dünyada ne yapacak insan? İnsanın çalışacağı konu, bir kişinin hidayetine vesile olmaktır. Biz bu şekilde insan yetiştirirsek ama ferasetli de olursa hayatının mücadelesini ona göre sürdürür. Dünyada şerrin azalması, hayrın çoğalması için elinden gelen gayreti sarf eder. Şu anda yaşadığımız evrende ne kadar büyük sıkıntılar olduğunu, nice çatışmaların, savaşların olduğunu hepimiz biliyoruz, onların daha azalmasını sağlar."

Yeni nesillerin, millet için çalışan bireyler olması gerektiğini belirten Altan, "Milleti için çalışan, hidayete erecek kitleyi hedef alan, ferasetli ve insanlara hayırlı olmak için gecesini gündüzüne katan, çığır açan ve dünyayı hedef coğrafyası olarak gören bir eğitime ihtiyacımız var. İhtiyacımız olan bu eğitim bu çıktıları sağlarsa bana göre, daha huzurlu, müreffeh, güzel bir dünya olur diye düşünüyorum." ifadelerini kullandı.


- "Dört duvarın dışındaki eğitim"

Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı (TÜRGEV) Genel Müdürü Abdülkadir Çay, "Dört Duvarın Dışındaki Eğitim" konulu bir sunum gerçekleştirdi.

Eğitim denilince insanların ilk aklına gelen şeyin, okullar ve eğitim kurumları olduğuna dikkati çeken Çay, "Günümüz koşuları eğitim kurumlarını aşan bir öğrenme ile karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor. Milli Eğitim Bakanlığımızın 'Eğitim Vizyon' belgesinde de ifade edildiği gibi eğitimi dört duvar arasından çıkarmamız gerekiyor." diye konuştu.

Eğitimin idareci, öğretmen, öğrenciden ibaret görülmemesi gerektiğini aktaran Çay, ailenin öğrenme sürecindeki etkisinin önemine dikkati çekerek, şunları söyledi:

"Teknolojinin hayatımıza girdiği bu dönemde öğrencinin elinde telefon varsa, sınıfta dahi olsa çok farklı bir dünyada zamanını geçiriyor olabilir. Bu durumda eğitimi ya da öğrenmeyi sadece okuldan ibaret göremeyiz. Öğrenmeyi bir süreç olarak ele almak ve paydaşlarıyla birlikte değerlendirmek durumundayız. Bu paydaşlar içerisinde en belirleyici olanı aile. Öğrencinin en fazla zaman geçirdiği kimseler ailesi oluyor. Çeşitli vesilelerle aileler okula davet edilmeli. Ailelerle toplantı harici birebir toplantılar yapılabilinir. Sorunlar karşılıklı olarak tartışılmalı ve çözüm yolları ortak bir şekilde aranmalıdır. Birlikte sorunlara çözüm yolu aramak en doğrusudur. İş birliği okul, aile ve öğrencinin de işini rahatlatacak ve başarıyı destekleyecektir. Eğitim sürecine ailenin bilinçli bir şekilde katılımının sağlanması gerekir."


- "Sivil platformlar gençlere ne söyler?"

ÖNDER İmam Hatipliler Derneği Başkanı Halit Bekiroğlu, "Sivil platformlar gençlere ne söyler?" başlıklı konuşma yaptı. Bekiroğlu, okul-sivil toplum kuruluşu ilişkisine değinirken, geçmişte FETÖ'nün sivil toplum alanını istismar ettiğini hatırlatarak, şöyle konuştu:

"Sivil toplum alanı istismar edilmiş olabilir, vakıflar ve dernekler bir miktar olumsuz algılanmıştır ama bu durum asla sivil toplum alanını zayıflatmayı gerektirmez. Bunun gibi okul aile birliği başkanlarının bazılarının yanlış uygulaması, bu yanlışların olması, okul aile birliği alanını zayıf ve etkisiz hale getirmemizi gerektirmiyor. Okulu sivil toplumla ilişkilendirdiğimiz zaman bazı riskleri, dezavantajları var. Bu dezavantajlara takılıp kalırsak, gelişmek veya geliştirmek yerine tam tersi içe dönük, bir süre sonra içine kapanan bir yapıya dönüşmüş oluruz."

Bekiroğlu, bu açıdan düzenlenen sempozyumun son derece önemli olduğunu sözlerine ekledi.

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :