Erdoğan-Rajaonarimampianina ortak basın toplantısı

Erdoğan-Rajaonarimampianina ortak basın toplantısı

Cumhurbaşkanı Erdoğan: (2)- "Bu gece nasip olursa, ülkemize dönüyorum ve döndükten sonra öyle zannediyorum ki Meclis Başkanlığı Cumhurbaşkanlığına, parlamentodaki bu görüşmelerin neticesini ulaştırmış olması lazım. Bizler de değerlendirmemizi hemen yapaca

ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, anayasa değişikliğiyle ilgili kanun hakkında, "Bu gece nasip olursa, ülkemize dönüyorum ve döndükten sonra öyle zannediyorum ki Meclis Başkanlığı Cumhurbaşkanlığına, parlamentodaki bu görüşmelerin neticesini ulaştırmış olması lazım. Bizler de değerlendirmemizi hemen yapacak, fazla uzatmadan, çünkü milletimin şu anda beklentisi budur, hemen kararımızı vereceğiz." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Madagaskar Cumhurbaşkanı Hery Rajaonarimampianin ile Cumhurbaşkanlığı Sarayı'ndan yaptığı ortak basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

"Cumhurbaşkanlığı sistemini öngören anayasa değişikliği teklifi TBMM'de kabul edildi ve onay için makamınıza da sunulacak. Bu onay süreci nasıl işleyecek?" sorusunu yanıtlarken Erdoğan, "Bu gece nasip olursa ülkemize dönüyorum ve döndükten sonra öyle zannediyorum ki Meclis Başkanlığı Cumhurbaşkanlığına, parlamentodaki bu görüşmelerin neticesini ulaştırmış olması lazım. Bizler de değerlendirmemizi hemen yapacak, fazla uzatmadan, çünkü milletimin şu anda beklentisi budur, hemen kararımızı vereceğiz." ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kararın ardından gerekli prosedürün işleyeceğini ifade etti.

CHP'nin kanunu Anayasa Mahkemesine taşıma kararına ilişkin değerlendirmesi de sorulan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"Muhalefet, Anayasa Mahkemesine başvurabilir. Bu konuda herhangi bir önleyici, 'niye oraya gidiyorsun' deme hakkımız yok ama bunlara da alışığız. Anayasa Mahkemesine çok sık gitmeye alışık anlayış da var ülkemizde. Temenni ederim ki bir an önce Anayasa Mahkemesi de bu konuyla ilgili kararını verir. Çünkü milletimiz şu anda yoğun bir şekilde heyecanla artık bu konuda atacakları adımın hazırlığı içerisinde. Ülkemiz, milletimiz için inşallah hayırlı olur diyorum."

- Astana görüşmeleri

"Astana görüşmelerinden çıkan sonuçlarla Suriye'de çözüme ulaşmak yakın mı?" sorusu üzerine Erdoğan, Rusya, İran ve Türkiye heyetleri ve Dışişleri Bakanlarının önce 20 Aralık 2016'da Moskova'da yaptıkları ortak açıklamaya ve 2336 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararına uygun olarak, Suriye hükümeti ile silahlı muhalif gruplar arasındaki görüşmelerin, 23-24 Ocak'ta Astana'da başlamasını desteklediklerini bildirdi.

BM Genel Sekreteri ve Suriye özel temsilcisinin görüşmelere katılımını ve bu görüşmeleri kolay kılma noktasında atacakları adımları konuştuklarını ve bu adımların atıldığını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Suriye ihtilafına askeri bir çözüm olmayacağına ve ihtilafın sadece 2254 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararının tamamının uygulanması temelindeki bir siyasi süreçle çözülebileceğine dair inançlarını katılanlar belirttiler. Somut adımlar atmak ve taraflar üzerindeki nüfuzlarını kullanmak suretiyle, 29 Aralık 2016'da imzalanan düzenlemelere müteakip tesis edilen ve 2336 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararıyla desteklenen ateşkes rejimini güçlendirmeye, ihlallerin asgariye indirilmesine katkıda bulunmaya, şiddeti, azaltmaya, güven artırmaya, 2165 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararına uygun olarak insani erişimin hızlı ve sorunsuz şekilde önünün açılmasını ve Suriye'de sivillerin korunması, serbest dolaşımı sağlamaya çalışacaklarına karar verdiler. Ateşkesin izlenmesi ve ateşkese tam riayetin temin edilmesi, tahriklerin önlenmesi ve ateşkesin tüm modelitelerinin belirlenmesi amacıyla güçlü bir mekanizma tesis etmeyi kararlaştırdıklarını ifade ettiler. Burada DEAŞ ve El-Nusra ile ortak mücadele etmek ve askeri muhalif grupları bunlardan ayırmak konusunda kararlılıklarını yinelediler. Müzakere sürecinin 2254 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararına uygun olarak yeniden başlatılması için çabaların artılmasına acil ihtiyaç bulunduğuna olan inançlarını da ortaya koydular."

Astana'da yapılan Suriye konusundaki uluslararası toplantının hükümet ile muhalefet arasında 2254 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararı uyarınca doğrudan diyalog için etkili bir platform teşkil ettiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Hükümet ile muhalefet arasında BM'nin gözetiminde 8 Şubat itibarıyla Cenevre'de başlatılması öngörülen müteakip turuna silahlı muhalif grupların katılma arzusunu desteklediklerini de ortaya koydular. Uluslararası toplumun tüm mensuplarına 2254 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararında mutabık kalınan tüm adımların derhal atılmasını teminen siyasi süreci destekleme çağrısında bulunduklarını, 2254 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararının uygulanması yolundaki küresel çabalara katkıda bulunmak amacıyla Suriyelilerin öncülüğünde, Suriyelerin sahipliğinde ve BM'nin kolaylaştırıcı adımlarıyla siyasi sürecin belirli hususlarına ilişkin olarak Astana platformunda aktif iş birliği yapmayı kararlaştırdıklarını, Suriye konusundaki uluslararası toplantıya Astana'da ev sahipliği yaptıkları için Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev'e ve genel olarak Kazak tarafına şükranlarını ifade ettiler. Ben de doğrusu şükranlarımı ifade ediyorum. Bölgemizdeki bu sıkıntıların süratle aşılması da en büyük temennimizdir."

- "Turizmde Rusya ile ilişkiler çok iyi"

Erdoğan, başka bir soru üzerine, Rusya ile Türkiye'nin ilişkilerinin yeni olmadığını, savunma, ekonomi, ticaret alanlarında ve stratejik olarak doğalgaz ithalinde ciddi bir iş birliğinin bulunduğunu bildirdi.

Rusya ile ticaret hacminin bir dönem 38 milyar dolara kadar çıktığını ifade eden Erdoğan, bunun çok ciddi bir rakam olduğunu, diğer ülkelerle bu rakamlara çıkan bir ticaret hacminin bulunmadığını vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu anda Rusya ile ticaret hacminin düştüğünü ancak bu rakamın yeniden yükseleceğine inandığını kaydetti.

Turizmde Rusya ile ilişkilerin çok iyi olduğunu, bu alanda Rusya'nın Almanya'dan sonra ikinci sırada yer aldığını hatırlatan Erdoğan, sıralamanın her an Rusya lehine değişebileceğini aktardı.

Türkiye'nin Rusya ile tarihi ilişkilerinin de ileri noktada olduğuna vurgu yapan Erdoğan, bölge ülkeleri olarak Suriye'de çözüm konusunda adım atıldığını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD'ye Astana ile ilgili çağrıyı yaptıklarını, ABD'nin de büyükelçisini gönderdiğini ve çalışmaları yakından takip ettiğini aktardı.

- "Şu anda El Bab çevresindeyiz, oralarda bu çalışmalar sürüyor"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şüphesiz ki Türkiye'de de Kürt vatandaşlarımız var. Kuzey Irak'ta aynı şekilde Kürtler var. Suriye'nin kuzeyinde de Kürtler var. Ama yıllar yılı Suriye rejimi orada yaşayan Kürt kardeşlerimize pasaport dahi vermemiştir, onları sürekli dışlamıştır. Ben kendisiyle görüşmelerimizin iyi olduğu dönemlerde Esed'e, 'Niye pasaportlarını vermiyorsun, niye vatandaşlığa bunları kabul etmiyorsun, bunlar senin ülkenin insanları' demişimdir. 'Yaptık yapıyoruz' diye aldatmıştır. Ama şimdi bakıyorsunuz öyle anlar geliyor ki onları kullanmaya çalışıyor. Biz Kuzey Suriye'den tehdit almadığımız sürece oraya bakışımız farklıdır ama tehdit aldığımız sürece bakışımız farklıdır." değerlendirmesini yaptı.

Suriye'nin kuzeyindeki PYD/YPG'nin Türkiye'nin güneyindeki şehirler için tehdit oluşturduğunu anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Başından itibaren Sayın Obama'nın görevde olduğu dönemlerde kendisine açık net söylemişimdir. Burada terörden arındırılmış bir bölge ilan edelim, güvenli bölge. Bu güvenli bölgede bakın mülteciler var, bu mülteci akınını durduralım. Güvenli bölgeye onları yerleştirelim. Bizde 3 milyon mülteci var. Bunları oralara yerleştirelim. Burada atmamız gereken adım nedir? Eğit donattır. Bunu biz yapıyoruz, yaparız. Burası güvenli bölge olacağı için uçuşa yasak bölge ilan etmemiz lazım. Bir de buranın milli orduyla güvenliğini sağlamamız lazım. Şu ana kadar bu sağlanamadı ve sağlanamadığı için de belli bir süreçten sonra biliyorsunuz, ülkemize olan bu saldırılara karşı biz Cerablus'tan, El Rai'den operasyonlar başlattık. Şu anda El Bab çevresindeyiz, oralarda bu çalışmalar sürüyor. Amerika'daki yeni yönetimle koalisyon güçleri ne gibi adım atar onu bilemiyorum ama kendileriyle yapacağımız görüşmelerle birlikte ve Astana neticeleri de masaya yatırılmak suretiyle temenni ederim ki El Bab, Mümbiç ve Rakka'da yeni bir adım atılır ve böylece malum DEAŞ terör örgütüne karşı, PYD ve YPG'ye karşı kararlı bir duruşla Suriye'de oralara huzuru, sükunu getirmiş oluruz."

(Bitti)

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :