"Eğitim çalışanları yine mutsuz"

"Eğitim çalışanları yine mutsuz"

Türk-eğitim-Sen Konya 1 Nolu Şube Başkanı Tanfer Ata, “Bir 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü daha birlikte kutluyoruz. Buna ne kadar Kutlama! denilebilir, artık kamuoyunun takdirlerine sunuyoruz.

Çünkü geleceğimizin teminatı yavrularımızı yarınlara hazırlayan, insanlığın mimarı, onurlu mesleğin sahipleri yani değerli öğretmenlerimiz ve eğitim çalışanları bu gün yine mutsuzlar, yine sahipsizler, yine ümitsizler” dedi. “Öğretmenlerimiz ve EĞİTİM ÇALIŞANLARININ problemleri artık kangren haline gelmiştir” diyen Türk Eğitim-Sen Konya 1 Nolu Şube Başkanı Tanfer Ata, sendika binasında yaptığı basın toplantısında şu sözlere yer verdi:  “MEB birçok konuda sınıfta kalmıştır. Özellikle yönetici atamalarında çok başarısız bir sınav vermiştir. Öğretmenlerin adam kayırma, kadrolaşma ile ilgili yaşadığı endişeler çok haklıdır. Biz, Türk Eğitim-Sen olarak, uzun süredir kadrolaşma tehlikesine dikkat çekiyoruz. Türkiye genelinde eylemler yaptık. Bugün ne yazık ki okulların yandaşlara emanet edilmesi, kul hakkı yenilerek makamların doldurulması ibretlik bir tablodur. Artık okulların büyük kısmı ehil insanlar tarafından değil,  elinde ‘hamili kart yakınımdır’ olanlar, sırdaşlar, candaşlar, kapı kulları tarafından yönetilecektir.

Milli Eğitimin tek sorunu kadrolaşma da değildir. Türkiye’deki ekonomik şartlar artık öylesine ağırlaşmaktadır ki, ücretlere yapılan zamlar çok yetersiz kalmakta, Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri ise bunu sadece seyretmekle yetinmektedir. Öyle ki öğretmenler AB ülkelerinde mesleklerini yapmak isteyecek noktaya gelmişlerdir. Tefeciye borçlu bir öğretmen profili oluşmuştur. Öğretmenlerin okullarında yaşadığı sorunlar görmezden gelinmekte, öğretmenler can güvenliklerine yönelik derin kaygılar yaşamaktadır. Hele hele öğretmenlerin giderek itibarlarının azalması, öğretmenlerin pasifleştirilmesi, öğretmenlik mesleğinin un-ufak edilmesi son derece tehlikelidir. Hal böyleyken Nabi AVCI, olumsuz uygulamalarının neticesi olarak öğretmenler nazarında başarısız bir Milli Eğitim Bakanı olarak addedilmektedir. Bakanlığın bu anket sonuçlarından bir ders çıkarması zorunluluktur. Biz eğitimciler; herkesi kucaklayan, öğretmenlerin, eğitim çalışanlarının dertleriyle dertlenen, onların sıkıntılarına çözüm bulan, hakkaniyete, adalete uygun bir yapıyı tesis eden, hukuka saygılı bir Bakanlık anlayışına hasretiz. Biz yine alanlara çıkarak, tüm dertlerimizi orada bir kez daha haykıracağız. Bunun için,  6 Aralık 2014 tarihinde Ankara’da tüm teşkilatlarımızla bir yürüyüş ve miting yapma kararı alınmıştır. Tüm kamu çalışanlarını 6 Aralık’ta Ankara’da ek zam talebiyle yapacağımız mitinge davet ediyoruz. Hem ekonomik hem sosyal anlamda kayıplarımızın karşılanması için tüm kamu görevlilerine sorumluluk düşüyor. Yürekli bir sendikal anlayışın yetkili kılınması mecburiyet haline geldi. Tüm kamu çalışanlarını bu mitinge davet ediyoruz. Kendi haklarınız için zaman ayırın. Bu mitingi sadece ek zam için yapmayacağız. Türkiye’de ayrımcılığı yapanları da deşifre edeceğiz. Adil gelir dağılımı olmadığını anlatacağız. Tüm kamu çalışanlarının mutsuz olduğunu Ankara’dan muhataplarımızın yüreğine, kulağına üfleyeceğiz. Gelin, bunu birlikte yapalım. 6 Aralık’ta hepinizi Ankara’ya bekliyoruz. Bu vesileyle, tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Gününü kutluyor, Başöğretmenimiz Atatürk’ü minnet ve rahmetle anıyoruz.”