İSTANBUL (AA) - Belçika Kalkınma ve İşbirliği Bakanı Alexander de Croo, uluslararası toplumun 2. Dünya Savaşı'ndan sonra insanlık için hedef olarak belirlediği amaçlara ulaşmaktan çok uzak olduğunu söyledi.

Türkiye'nin ev sahipliğinde İstanbul Kongre Merkezi'nde yapılan Dünya İnsani Zirvesi kapsamında, "İnsanlığı ve normları korumak" başlıklı oturumda katılımcılara hitap eden de Croo, uluslararası hukukun birçok alanda çiğnenmekte olduğunu belirterek, "Uluslararası toplum olarak, 1945'ten sonra insanlık adına hedef koyduğumuz amaçlara ulaşmaktan çok uzağız" dedi.

De Croo, temel insan hakları prensiplerine uyulmadığını dile getirerek, "Yarınla ilgili büyük vaatlerde bulunuyoruz. Bu vaatlerin gerçekleşebilmesi için uyum ve sorumluluk gerekiyor. Birçok alanda gerekli hukuki düzenlemeler var ama bunlara uyulmuyor." şeklinde konuştu.

32. Uluslararası Kızılay-Kızılhaç Hareketi Konferansı'nda, uluslararası konvansiyonlara uyulması gerektiğinin altının defaatle çizildiğini hatırlatan de Croo, hukuk karşısında hesap verebilirlik olmadığı takdirde yasaların işlevsiz kalacağına işaret etti.

İnsanlığa karşı suç işleyenlerin, yasaların önüne çıkarılması ve kesinlikle yargılanması gerektiğini vurgulayan de Croo, sözlerini şöyle tamamladı:

"Belçika, uluslararası yükümlülüklerinin farkındadır ve buna uygun olarak hareket etmektedir. Ülke içi yargı mekanizmaları, evrensel prensiplere uygun olarak güçlendirilmelidir. Bir an önce, uluslararası yasa ve normlara uyumluluk arttırılmalı, hesap verebilirlik prensibinden taviz verilmemelidir."

- "Devletler mutlaka ve mutlaka uluslararası hukuka uygun davranmalıdır"

İspanya Dışişleri Bakanı Jose Manuel Garcia-Margallo, ülkesinin uluslararası insani hukuka saygısının eskiden beri devam ettiğini aktararak, İspanya'nın bu konudaki uluslararası anlaşmalara imza koyduğunu hatırlattı.

Devletlerin mutlaka ve mutlaka uluslararası hukuka uygun davranmaları gerektiğini dile getiren Garcia-Margallo, ülkesinin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) daimi değil, geçici üyesi olduğunu anımsatarak, şunları söyledi:

"BMGK'ye sivil toplumun belli saldırılara karşı korunması, sığınmacı krizi gibi konuları taşıdık. Çatışma bölgelerindeki sağlık hizmetleri, İspanya'nın zirve ve toplantılarda her zaman gündeme getirdiği konuların başında oldu. Tarafsız kişiler ve insani yardım veren kurumlara dokunulmazlık sağlayacak tasarıları destekledik. Hiçbir şekilde insan hakları ihlallerine müsamaha gösterilmemesi gerektiğini savunuyoruz."

Garcia-Margallo, ülkesinin, savaş suçları konusuna çok ciddi bir problem olarak yaklaştığını kaydederek, "İspanya Uluslararası Ceza Mahkemesinin kararlarını aynen desteklemektedir. Uluslararası hukuk mekanizmaları sayesinde, teröristlerin cezasız kalması engellemektedir." ifadesini kullandı.

- "Ortak insani değerler sistemi barış görüşmelerinde esas alınmalıdır"

İngiltere Uluslararası Kalkınma Bakanı Justine Greening de uluslararası insani hukukun tüm tarafları kapsadığının unutulmaması gerektiğini ifade ederek, "Bazı ülkeler hukuk dışı istila, açlığa mahkum etme, temel insani haklardan mahrum bırakma politikaları yürütüyor" dedi.

BM'nin çatışma bölgelerinde tıbbi tesislere saldırı düzenlenmesiyle ilgili 2286 sayılı kararı ve insani yardım personelinin korunmasıyla ilgili 2175 sayılı kararına aynen uyulması gerektiğini kaydeden Greening, tüm çatışmalarda en büyük mağdurların kadınlar ve kız çocukları olduğunu belirtti.

Çatışma bölgelerinde, cinsel taciz ve benzer suçlarla ilgili sözleşmelerin bir an önce imzalanarak uygulamaya konulması gerektiğini dile getiren Greening, "Savaş suçları, soykırım, insalığa karşı işlenen suçlar gibi fiillerin, failleri mutlaka yakalanıp yargılanmalı. Aynı şekilde kültürel mirasın korunması konusunda da uluslararası anlaşmalara taraf olunmalı. Ortak insani değerler sistemi, barış görüşmelerinde esas alınmalı." diye konuştu.

AA