Doğa ve Tarihin Bütünleştiği Yer: Kapadokya

Doğa ve Tarihin Bütünleştiği Yer: Kapadokya

Doğa ve Tarihin Bütünleştiği Yer: Kapadokya

Doğa ve Tarihin Bütünleştiği Yer: Kapadokya

Milyonlarca yıl öncesinde Erciyes, Hasandağı ve Göllüdağı’nın lavları ile oluşan ve zamanla şekillenen Kapadokya, dünya genelinde en çok ilgi çeken yerlerden biri olmuştur. Peri bacaları ile ünlenen bu bölgenin doğa ve tarihin iç içe geçtiği ender yerlerden biri olduğunu söyleyebiliriz. Şimdiye dek 20’den fazla sayıda medeniyete ev sahipliği yapmış olan Kapadokya bölgesinde Hitit, Frig, Pers, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı imparatorlukları da uzun dönem yaşam sürmüş.

Kapadokya’da harika bir tatil yapmak için sadece birkaç gün yeterli olmayacaktır. Bölgede gezilmesi gereken yer sayısı çok fazla olduğundan olabildiğince uzun bir süreyi bu tatil için ayırmanızda fayda var. Peki, bu tarihi bölgede gezilmesi gereken yerler neresi? Sizler için bir liste hazırladık. Bu bölgede gezebileceğiniz yerleri listemizden öğrenebilir ve kendiniz için bir gezi programı hazırlayabilirsiniz. Kapadokya’da konaklamak için bir otel bulmanın kolay yolunu da sizlere aktaracağız.

Peri Bacaları

Son derece ilginç bir görüntüye sahip olan Peri Bacaları, dünyanın en önemli turistik yerlerinden biri olma özelliği de taşıyor. Bundan milyonlarca yıl öncesinde aslında şu anki Kapadokya bölgesinin bir iç deniz olduğunu belirtelim. Erciyes, Hasandağı ve Göllüdağı lavları bu bölgeyi kurutmuş ve sonrasında dev çukurlar oluşmuş. Bu çukurlar da zamanla dolmaya başlayınca ortaya bu ilginç yapılar çıkmış.

Bölgede bulunan derin vadiler ise akarsular nedeniyle oluşmuş yapılardır. Elbette rüzgarlar da bu yapıların oluşmasına önemli bir katkıda bulunmuş. Yapılardaki dalgalı görünüm, rüzgarların milyonlarca yıl içerisinde oluşturduğu bir görüntüdür. Rüzgâr aynı zamanda bazı parçaların kopmasına da neden olmuş. Sonuç olarak bu doğa olayları şapka görünümlü olan kayaların oluşumunu sağlamış.

Peri Bacaları olarak adlandırılan kayaların üst katmanları sert bir yapıya sahipken alt katmanları da daha yumuşak bir yapıdadır. Muhteşem bir görüntüye sahip olmaları nedeniyle her yıl binlerce yerli ve yabancı turisti ağırlamaya devam eder. Eğer siz de daha önce Kapadokya bölgesini gezmediyseniz mutlaka bir seyahat planlaması yapmalı ve bu eşsiz bölgeyi gezmenin keyfini yaşamalısınız.

Ürgüp Temenni Anıt Mezarı

1288 yılında Kılıçarslan için yaptırılan anıt mezar günümüzde Ürgüp’ün merkezinde yer alıyor. Kadı Kalesi olarak bilinen bölgenin en üst noktasında yer alan anıt mezar halen ziyaret edilmeye devam ediyor. Anıt mezara ulaşmak için uzunluğu 700 metreyi bulan bir tünelden geçilmesi gerekiyor. Bu tünelin tamamının gezilmesi mümkün değil çünkü sadece bir bölümü ziyaretçilere açıktır. Bu arada anıt mezarın uzun bir süre Anadolu bölgesinin en zengin kütüphanesi olarak hizmet vermiş olduğunu da ekleyelim.

El Nazar Kilisesi

Bölgede çok sayıda kilise de bulunuyor ve bunlardan biri de El Nazar Kilisesi oluyor. Kilise, Görkündere ile Zemi Vadisi arasında konumlanıyor. Çadıra benzeyen bir görünüme sahip olan kayanın içine oyulmuş olması ise bu kiliseyi ilginç kılan özelliklerden sadece biridir. Kilisenin büyük bölümü yıllardır ayakta kalmayı başarmış olsa da sadece zemin bölümünde aşırı yıpranma meydana gelmiş. Bu nedenle zemin restore edildikten sonra ziyarete açıldı.

Kiliseyi ilginç kılan özelliklerden biri de fresklerdir. Hz. İsa’nın çocukluğundan göğe yükselişine kadar geçen tüm zaman bu fresklere işlenmiş durumda! Üstelik bu freskler kronolojik bir sıralama ile işlenmiş ve şimdiye dek zarar görmeden günümüze kadar mevcudiyetini korumuş. Bu arada kilisede çok sayıda Aziz portresinin de olduğunu ekleyelim.

Aynalı Kilise

Theotokos-Hagios Georgeosloannes Kilisesi olarak da bilinen Aynalı Kilise, 10. Yüzyılın ilk yarısında inşa edilmiş. İçerisinde çok sayıda duvar süslemesi olan bu kilisede mezar ile dua bölümleri yer alıyor. Geometrik örneklere sahip olan freskolar ile kapatılmış duvarları ise bu kiliseyi ilginç kılan özelliklerden biridir.

Ihlara Vadisi

Elbette Kapadokya bölgesine gittiğinizde mutlaka görmeniz gereken yerlerden biri de Ihlara Vadisi olacak. Hasandağı tarafından püskürtülen lavların akarsuyun da aşındırmasıyla oluşan bu vadi, kanyon görünümü sergiliyor. Milyonlarca yıl içerisinde oluşan vadinin 14 km uzunluğa ve kimi zaman da 110 metreyi bulan yüksekliğe sahip olduğunu ekleyelim.

Vadinin oluşumunda büyük rol üstlenen ise Melendiz Çayı oluyor. Eski dönemlerde Melendiz Çayı Potamus Kapadukus olarak adlandırılıyordu. Ihlara’dan başlayan bu vadi Selime bölgesinde son buluyor. Vadi boyunca çok sayıda mezar, barınak ve kilise görmek mümkündür. Barınak ve kiliselerin büyük bölümünün yerin altındaki tüneller ile birbirine bağlı olduğunu da eklemek gerekir.

Kapadokya’da Bulunan Yeraltı Şehirleri

Rotanızı Kapadokya bölgesine çevirdiğinizde mutlaka yeraltı şehirlerini de ziyaret etmelisiniz. Bu bölgede bulunan yeraltı şehirlerini başka hiçbir yerde göremeyeceğinizi bilmenizde fayda var. Mutlaka gezmeniz gereken yeraltı şehirlerini hemen listeleyelim.

  • Kaymaklı Yeraltı Şehri
  • Özkonak Yeraltı Şehri
  • Derinkuyu Yeraltı Şehri
  • Acıgöl Yeraltı Şehri
  • Tatlarin Yeraltı Şehri
  • Mazı Yeraltı Şehri
  • Özlüce Yeraltı Şehri

Yeryüzünün bir hayli altına inşa edilen bu yeraltı şehirlerini gezerken kendinizi bambaşka bir dünyada hissedeceğinizden emin olabilirsiniz.

Tokalı Kilise

Kuşkusuz Kapadokya bölgesinin en çok ziyaret edilen kiliselerinden biridir. Göreme’de yer alan kilise dini tasvirleri ile ön plana çıkıyor. Bu kilisenin 10. Yüzyılda inşa edildiği tahmin ediliyor. Kilise toplamda 4 bölümden oluşuyor. Bunlar; eski kilise, eski kilisenin altındaki kilise, yeni kilise ve şapel olarak sıralanabilir. Freskleri ve kendine has mimari özellikleriyle de görenleri kendine hayran bırakan kilisenin duvarlarına işlenen çizimleri ve süslemeleri mutlaka siz de görmelisiniz.

Hallaç Manastırı

Hallaç manastırı oldukça büyük bir kaya kütlesi üzerine inşa edilmiş bir yapıdır. Milyonlarca yıl boyunca şekillenmeye devam eden bir kaya üzerinde olması, yavaş yavaş çökmeye başlaması ile sonuçlanıyor. Ancak halen ziyaret edilebilecek yerlerden biri olduğunu da ekleyelim. Özellikle çökme evresine girmiş olması turistlerin bu manastıra daha fazla ilgi göstermesini beraberinde getiriyor ve günümüzde eskiye nazaran daha fazla ziyaret ediliyor.

Adını hemen yan kısmında bulunan Hallaç Deresi’nden alan manastır aynı zamanda bir kilisedir. Kapadokya bölgesinde bu yapının bir benzerini dahi bulmak imkânsız. İnşa edildiği dönemin ise 11. Yüzyıl olduğu tahmin ediliyor. Bu arada manastırın Ortahisar bölgesine sadece 1 km uzaklıkta olduğu bilgisini de aktaralım.

Kapadokya Etnografya Müzesi

Mutlaka görmeniz gereken yerler arasında Kapadokya Etnografya Müzesi de bulunuyor. Ortahisar bölgesinde bulunan bu müze 2004 yılında kapılarını ziyaretçilerine açtı. Kapadokya’daki kültürü ve yaşam şeklini çok daha iyi anlamak için mutlaka bu müzeyi gezmeli ve eserleri yakından incelemelisiniz. Bu bölgede yaşayanların kullandıkları malzemeler de müzede sergileniyor. Sizi çok şaşırtacak eserler de göreceğinizden emin olabilirsiniz.

Kapadokya’da Nerede Kalınır?

Eğer konaklamak için düşük fiyatlı Kapadokya otelleri arıyorsanız hemen Odamax internet sitesine tıklayabilirsiniz. Site üzerinden bu bölgede hizmet veren otelleri listeleyebilir ve aynı zamanda gecelik kişi başı konaklama ücreti bilgisini de görebilirsiniz. Ön ödeme olmadan yerinizi ayırtabilirsiniz. Bu bölgede son derece konforlu bir şekilde konaklayabileceğiniz çok sayıda otel bulunuyor.

Önemli olan indirimli olarak kalabileceğiniz otellere kolayca ulaşmaktır. İşte bu noktada devreye Odamax.com giriyor ve sizleri sadece tek tıkla düşük fiyatlı otel seçenekleriyle buluşturuyor. Hemen şimdi siteye tıklayarak otel seçiminizi yapın ve rezervasyon işleminizi tamamlayın.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.