Diyarbakır'daki 28 Mart olayları

Diyarbakır'daki 28 Mart olayları

Diyarbakır'da 8 yıl önceki olaylarda vücuduna gaz fişeği isabet etmesi sonucu hayatını kaybeden 8 yaşındaki Enes Ata'nın ölümüne ilişkin soruşturma tamamlandı.

Diyarbakır'da 28 Mart 2006'da terör örgütü mensuplarının cenaze töreni sonrasında çıkan olaylarda vücuduna gaz fişeği isabet etmesi sonucu hayatını kaybeden 8 yaşındaki Enes Ata'nın ölümüne ilişkin soruşturma tamamlandı.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 8 yıl önce kent merkezinde yaklaşık 4 gün süren olaylarda terör örgütü lehine sloganların atıldığı, şahıslara ait iş yeri ve mallara zarar verildiği, kamu kurum ve kuruluşları ile güvenlik güçlerine yönelik saldırıların gerçekleştirildiği hatırlatıldı.

O dönem Emniyet Müdürlüğü Özel Harekat Şube Müdürlüğü bünyesinde çalışan şüpheli polis memurları H.A, B.Ö. ve N.Ö'nün de olayların bastırılmasında görevli oldukları belirtilen iddianamede, 18 yaşından küçük olan maktulün Vakıf İlköğretim Okulu 1. sınıf öğrencisi iken dışarıda bulunduğu esnada güvenlik güçlerinin kullandığı ateşli silahla yaşamını yitirdiği kaydedildi.

Yapılan otopsi işleminde, maktulün cesedinden gaz fişeğinin elde edildiği vurgulanan iddianamede, Enes Ata'nın ölüm sebebinin de ateşli silah mermisi (gaz fişeği) yaralanmasına bağlı olduğunun tespit edildiği bildirildi.

Maktulün ölümüne neden olan gaz fişeğinin M 16 uzun namlulu silaha monteli bomba atar aparatıyla kullanıldığı ifade edilen iddianamede, ''Bu tip gaz fişeğini kullanan silah ve aparatların şüphelilere zimmetli olduğu ve olayların bastırılmasında görevli olan şüpheliler tarafından kullanıldığı ancak maktulün ölümüne neden olan gaz fişeğinin hangi silahtan atıldığının tespit edilemediği'' görüşüne yer verildi.

İddianamede, Diyarbakır Valiliğinden söz konusu şüpheliler hakkında soruşturma izni verilmesi yönünde talepte bulunulduğu ancak iznin verilmediği öne sürülerek, "Yapılan itiraz Diyarbakır Bölge İdare Mahkemesi Başkanlığınca kabul edildi. Diyarbakır Valiliğinin kararı kaldırılarak soruşturma izni verilmiştir" denildi.

Şüphelilerin, toplumsal olayları bastırmak üzere kolluk görevlisi olarak görev yaptıkları kaydedilen iddianamede, "Şüphelilerin, olayda kullandıkları gaz fişeği atar silahların öldürücü özelliğe sahip olduğunu ve nasıl kullanılacağını bildikleri halde öldürme kastı olmadan silahı kullanma koşullarına aykırı olarak kullanarak maktulün ölümüne neden oldukları anlaşılmaktadır" denildi.

İddianamede, 3 polis memuru hakkında "Çocuğu veya beden, ruh bakımından kendini savunamayacak kişiyi öldürme" suçunu içeren TCK'nın 82/1 maddesi uyarınca müebbet hapis cezası istendi.

-Dosya birleştirildi

Şüphelilerin, aynı olayda başına isabet eden gaz fişeği nedeniyle hayatını kaybeden 14 yaşındaki Mahsum Mızrak ile ilgili Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada da sanık olarak yargılandıkları kaydedilen iddianamede, iki dosya arasında "fiili ve hukuki irtibat" bulunduğu gerekçesiyle dosyaların birleştirilmesi yönünde talepte bulunuldu.

Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesince yapılan incelemenin ardından da iki dosyanın birleştirilmesine karar verildi.

Bu kapsamda, şüpheli polis memurlarının yargılamasına Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesinde devam edilecek.

 

Kaynak:Haber Kaynağı