Başbakan Ahmet Davutoğlu, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Genel Merkezi'nde düzenlenen TOBB Dede Korkut Kitabı Baskısı Tanıtımı'nda konuşma yaptı.

Davutoğlu'nun konuşmasından satır başları;

''BABAM ADIMI ÜFLERKEN AHMED-İ SANİ DEMİŞ''

"Burada emeği geçen herkese teşekkürler. Ben Toroslar'ın dağlarında doğdum. Dedem Korkut'un diliyle, onun duasıyla dedemin, babaannemin duasına benzetirdim. Babaannem Manas Destanı gibi konuşurdu.

Çevrecilik modern bir bakış açışı değildir. Bizde kayaların, keçilerin isimleri vardır. Bizim orada kıble kayası diye bir yer var. Fizikle metafiziği birleştirmiştir.

Babam benim adımı kulağıma üflerken Ahmed-i Sani demiş. Ben bunu dedemden ya da amcamdan sonra geldiğim için ikinci Ahmed olarak anlamıştım.

''KİTAPLAR ONU ANLAYANLAR İÇİN REHBERDİR''

Daha sonra Hoca Ahmed Yesevi'nin Ahmed-i Sani olduğunu, Peygamber Efendimizden sonra ikinci Ahmed olarak anıldığını öğrendiğimde babamın bana aslında Hoca Ahmed Yesevi'den dolayı bunu söylediğini öğrendim.

Allah bize Dede Korkut'un izinden gitmeyi nasip etsin. Kitaplar onu anlayanlar için bir rehberdir. Bugün nesillerimiz bu mirasa sahip çıkacak bir mekan ve miras şuuruna sahip.

Dedem Korkut'ta kültürel mirasın nasıl harmanlandığını görürsünüz. Oğuz lehçelerinin bütün izlerini görürsünüz. Kutadgu Bilig, Divânu Lügati't-Türk eserleri bize devletleşme sürecinin bütün izlerini yansıtır.

''DEDEM KORKUT BULUNMAZ BİR NİMET''

Seneler sonra yetiştirdiğim öğrencilerden biri doktorayı Malezya'da tamamlayıp oraya öğrenci olarak döndüğünde üniversiteye mektup yazdı bana dedi ki, "Hocam yeni gelen nesil maalesef çok iyi yetişmiş değil. Kınalızadeyi dahi bilmiyorlar." Ben de cevap yazdım ona dedim ki "Üzülme Türkiye'dekiler de bilmiyor"

Dedem Korkut bizim için bulunmaz bir nimet. Bütün derin kültürümüzü anlama bakımından büyük bir irfan kaynağıdır."