İSTANBUL (AA) - Çin Halk Cumhuriyeti Ticaret Ataşesi Zhu Guangyao, Türkiye'yi, "gelişme seviyesi yüksek ve potansiyeli bulunan bir ülke" olarak tanımlayarak, "Dünyanın finansal krizin olumsuz etkisinden uzun süre kurtulamayacağı düşünüldüğünde, yeni gelişen ekonomiler arasında Türkiye mutlaka yer alacaktır" dedi.

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu'nun (DEİK) ev sahipliğinde düzenlenen Çin-Türkiye Yatırım Forumu, çok sayıda iş adamı ve yetkilinin katılımıyla gerçekleştirildi.

Forumun açılışında konuşan Çin Halk Cumhuriyeti Ticaret Ataşesi Zhu Guangyao, Türkiye'nin coğrafi açıdan önemli bir konumda bulunduğunu belirterek, hava yolları aracılığıyla Türkiye'den dünyanın birçok yerine kısa sürede ulaşılabildiğini söyledi.

Türkiye'de 10 yıldan fazladır siyasi durumun istikrarlı, ekonomik gelişimin ise hızlı olduğunu vurgulayan Guangyao, sosyal güvenlik açısından da Çin'e göre daha fazla başarı sağlandığını ifade etti.

Guangyao, Türkiye'nin dünyanın en büyük 17. ekonomisi konumunda bulunduğuna dikkati çekerek, "Türkiye, gelişme seviyesi yüksek ve potansiyeli olan bir ülke. Dünyanın finansal krizin olumsuz etkisinden uzun süre kurtulamayacağı düşünüldüğünde, yeni gelişen ekonomiler arasında Türkiye mutlaka yer alacaktır" diye konuştu.

Türkiye ile Çin arasındaki ticaretin gelişmesi için yoğun çalışmalar gerçekleştirdiklerini anlatan Guangyao, Çin'den Türkiye'ye gelen yatırımların bundan önce düşük seviyelerde olduğunu, ilerleyen dönemde daha büyük projeler gerçekleştirileceğine inandığını dile getirdi. 

Guangyao, "Bir kuşak, Bir yol" projesinin çok fazla ilgi çektiğine de değinerek, "Bu projenin en parlak ve örnek ülkesinin Türkiye olacağını düşünüyorum" dedi.

- "Yüksek gelir seviyesine sıçrayabilen ülkelerden biri olmayı hedefliyoruz"

Ekonomi Bakanlığı Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdürü Özlem Nudralı, Türkiye'nin 2023 yılında dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girme hedefine ulaşılmasında en çok genç nüfusa güvendiklerini belirterek, ülke olarak sadece niceliksel değil, nitelikli bir nüfusa sahip olunduğuna işaret etti.

Nudralı, Türkiye'nin avantajlı bir coğrafi konumda bulunduğunu vurgulayarak, "Türkiye'ye yatırım yapmakla sadece Türkiye'ye değil, 4 saatlik uçuş mesafesinde dünya Gayrisafi Yurtiçi Hasılası'nın (GSYH) 3'te 1'ini oluşturan bölgeye ulaşılıyor. Dünya nüfusunun da 4'te 1'ine erişiliyor" ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin büyüme ve kişi başı milli gelir noktasında gösterdiği performanstan duyduğu memnuniyeti dile getiren Nudralı, "Türkiye halihazırda OECD'nin en hızlı büyüyen ülkesi. Kişi başı milli gelirimizi 10 bin doların üzerine çıkardık. Ancak bunlar yeterli değil. Orta gelir tuzağı engelini aşmak istiyoruz. Orta gelir seviyesinden yüksek gelir seviyesine sıçrayabilen ülkelerden biri olmayı hedefliyoruz. Bunu yapabileceğimiz konusunda da umutluyuz" görüşünü dile getirdi.

Bütçede eğitimin payının giderek arttığını, enflasyonun yönetilebilir bir seviyede bulunduğunu, kamu maliyesinin ise son derece güçlü olduğunu anlatan Nudralı, bütün bunların kontrollü bir kamu maliyesi içerisinde ilerlediğini ifade etti.

Özlem Nudralı, Türkiye-Çin ticari ilişkileri doğrultusunda geçen yıl 25 milyar dolar ithalat, 3 milyar dolardan az da ihracat gerçekleştirildiğini aktararak, Türkiye'de faaliyet gösteren yaklaşık 700 Çinli firmanın bulunduğu bilgisini verdi.

Türkiye'nin yabancı yatırımları çekme konusunda başarılı ülkeler arasında yer aldığını vurgulayan Nudralı, yatırımcılara dünyanın en liberal ortamlarından birinin sağlandığını, yatırım ortamının iyileştirilmesinin ise temel stratejileri olduğunu sözlerine ekledi.

- "Çin, dünyanın fabrikası"

DEİK Türkiye-Çin İş Konseyi Başkan Vekili Yavuz Onay, Türkiye'ye, geçmişten bu yana, bulunduğu coğrafyadan dolayı bütün kıta ülkelerinin ilgisi olduğunu söyledi.

Çin'i "dünyanın fabrikası" şeklinde nitelendiren Onay, Türkiye ile Çin arasında ithalat ve ihracat dengesizliğinden bahsedildiğini, ancak kendilerinin bu durumu önemsemediklerini kaydetti.

Onay, Çin sanayisinin, dünya sanayisini terbiye ettiği değerlendirmesinde bulunarak, şunları ifade etti:

"Çin sanayisi bugün olmasaydı Türkiye, Ortadoğu ve diğer gelişmiş ülkeler, hala Avrupa, ABD veya diğer gelişmiş ülkelerin emperyalizmi altında ezilmiş olacaktı. Ancak bugün Çin büyük bir atılımı yakalayarak, dünyanın ve kendi bölgesinin fabrikası durumuna gelerek, Türkiye, Ortadoğu ve diğer ülkelerdeki dar gelirli ailelerin ihtiyaçlarının çoğunu daha uygun ve kaliteli karşılar hale geldi. Çin sanayisi kopya sanayisinden, teknolojisini geliştiren, ürettiği mallarda kaliteyi yakalayan bir sanayi haline gelmiştir."