CHP Genel Başkan Yardımcısı Karabıyık:

CHP Genel Başkan Yardımcısı Karabıyık:

"15 yılda ne eğitim sistemi ne sınav sistemi rayına oturdu. Hiçbir öğrenci başladığı sistemle ve müfredatla mezun olamadı. Aileler de öğrenciler de okullar da yoruldu"

TBMM (AA) - CHP Genel Başkan Yardımcısı, Bursa Milletvekili Lale Karabıyık, 15 yılda ne eğitim sisteminin ne sınav sisteminin rayına oturduğunu, hiçbir öğrencinin başladığı sistemle ve müfredatla mezun olamadığını, ailelerin de öğrencilerin de okulların da yorulduğunu söyledi.

Karabıyık, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, AK Parti'nin iktidarda olduğu 15 yılda en büyük zararı yap-boz tahtasına dönüştürdüğü eğitim sistemine verdiğini öne sürdü.

"Bu dönemde MEB ve milli eğitim sistemi, AKP teşkilatlarının, tarikat ve cemaatlerin, vakıf ve derneklerin, Diyanet İşleri Başkanlığının ve yandaş sendikaların oyuncağı ve nesilleri ideolojik olarak şekillendirme merkezi haline geldi." diyen Karabıyık, 15 yıl içinde, dünyayı okuyabilen çağdaş insan sisteminden uzaklaşıldığını ve sorgulamayan insan modeline eğilim olduğunu savundu.

Karabıyık, "En büyük kırılma ise 2004 yılında başlamıştır. Ancak en önemli tahribat, 2016 taslak programında karşımıza çıkmıştır. Açıklanan programla, Atatürkçü düşünce sistemi eğitim sisteminden çıkarılarak laik eğitim anlayışı sonlandırılmak; eğitim sistemi çağdaş bilimsel normlardan uzaklaştırılmak; AKP politikalarının okullarda anlatılması amaçlanmaktadır." değerlendirmesinde bulundu.

15 yılda ne eğitim sisteminin ne sınav sisteminin rayına oturduğunu, hiçbir öğrencinin başladığı sistemle ve müfredatla mezun olamadığını dile getiren Karabıyık, ailelerin de öğrencilerin de okulların da yorulduğunu söyledi.

13 bin 800 köy okulunun kapatıldığını, yatılı ilköğretim bölge okullarının sayısının azaltıldığını, "Karaman'da, Aladağ'da olduğu gibi yoksul ailelerin çocuklarının vakıf ve derneklerin eline teslim edildiğini" ifade eden Karabıyık, "MEB, yaptığı protokollerle İlim Yayma Cemiyeti, Ensar Vakfı ve Birlik Vakfının eğitim alanına girmesine neden oldu. Protokoller incelendiğinde vakıfların istedikleri gibi eğitim alanlarında faaliyet yapabileceği görülmektedir." dedi.

-"Yandaş sendikalar dışında kime soruldu?"

Karabıyık, Milli Eğitim Bakanı'na bazı sorularının olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"13 Ocak'ta askıya çıkardığınız müfredat 17 Temmuz'da kabul edilmiş olarak ilan edildi. Peki yandaş sendikalar dışında kime soruldu? 17 Temmuz'da yeni ders programları ilan edilmeden bir süre önce, yeni ders programına göre hazırlanan kitapların PDF dosyaları ile birlikte baskı ihaleleri nasıl gerçekleştirildi? Bu kitapların, kabul edilmeden önce, zaten yazımına başlatıldığı anlaşılmaktadır. Peki bu durumda müfredatın askıda kalma süresi sembolik ya da göstermelik midir? İlan edilen programlar ile basılan kitaplar arasında çok kısa bir süre içerisinde kazanım, font gibi uyumsuzluklar ortaya çıkınca 9. Sınıf Tarih, İlkokul Türkçe 1 ve İlk Okuma Yazma Kitabı imha edilmiştir. Bu, kamu kaynaklarının kötüye kullanımı değil midir? Basımdan sonra fark edilen bu hatalardan kim sorumludur?"

Lale Karabıyık, bir gazetecinin sorusu üzerine, Aladağ'da kız öğrenci yurdundaki yangınla ilgili verilen bazı cezaların sembolik olduğuna dikkati çekti. Bu olayı takip edeceklerinin altını çizen Karabıyık, "Orada geçiştirilecek, basit, ufak sorumsuzluklar yok, büyük sorumsuzluklar var." diye konuştu.


AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :