Bize hayat veren değer Kur'an'dır.

Ruh beden için ne anlam ifade ediyorsa hayat için Kur'an'ın anlamı işte odur.
Bir hayatın içinde Kur'an yoksa o hayat ölüdür.

Ramazan’ı, Kur’an bu ayda doğdu diye oruçla kutluyoruz.

Hz. Peygamber, Hesap Günü’nde kendisine inananları Allah’a bir tek konuda şikâyet edecek,Onun hangi konu olduğunu biliyor musunuz:?

İşte (o Gün) Rasul: ‘Ey Rabbim!’ diyecek, ‘Şu benim Ümmetim var ya; işte onlar bu Kur’an’ı terk edilmiş bir halde bıraktı!” (25.30)

Kuranı anlama çabası, onu `içinden okuma`, dahası, `yüreğinden okuma` çabasıdır.

Allah kelimelerin kalbine manaları indirmiştir.

Kelimelerin kalbine indirilen manalar mümin insanın da kalbine inmelidir.

Bunun için, Kuranın yüzünden okumak yetmez, yüreğimizden okumak şarttır.

Kuranın yüzüne gülene, Kuran da yüzüne güler.

Kuranın yüreğine gülene, Kuran da yüreğinden güler.

Kuranın aydınlığı, onu anlayan bir akla ve kalbe düşer.

 İşte asıl o zaman Ramazan gelir.

Gelir ve hiç gitmez.

 Gelir ve Kuranın diriltici soluğunu alır getirir.

Getirir de, bedenini ölü kalbini taşıyan bir tabut gibi gezdiren canlı cenazeleri diriltir.

Ramazan bize Kur’an’ı getirdiği için Ramazan’dır. Ramazanlarımız Kur’an’ı okuduğumuz, anladığımız, yaşadığımız ve yaşattığımız kadar mübarektir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.