Berberoğlu İlk Duruşmada Kimi İşaret Eder?

Kemal Kılıçdaroğlu’nun yürüyüşü devam ediyor. Türkiye gibi bir ülkede ana muhalefet partisinin genel başkanı, siyasetin kalbinden uzaklaşarak  hangi gerekçeyle bir ay sürecek bir yürüme eylemine kalkışır anlamış değilim. Düşünsenize, hem çevremizde hem de ülkemizde olağanüstü gelişmeler yaşanıyor ve Kılıçdaroğlu,  Berberoğlunun tutuklanması üzerine bir gecede verdiği ani bir kararla yollara düşüyor.

Neden?

Bir siyasi lider bunca hareketli bir dönemde neden siyasetin kalbi olan şehirden ve meclisten bu kadar uzak kalmayı göze alabilir. Kılıçdaraoğlu’nun iddiası “adalet” aramak.

Kimin için?

Türkiye için mi, yoksa tutuklu milletvekili Enis Berberoğlu için mi? Bana göre bunların hiçbirisi değil. Kılıçdaroğ’lu sadece kendisi için yürüyor. Türkiye’yi “adalet” söyleminde birleştirmeye ve buradan bir “Gezi” belki yeni bir “15 Temmuz” üretmeye çalışan Kılıçdaroğlu da bizim gibi Berberoğlu’nun ilk duruşmada ne diyeceğini bilmiyor, belki de neler diyebileceğinden emin değil. Tutuklanmaya sebep MİT Tırları operasyonu anlaşılan FETÖ’nün 15 Temmuz öncesi son vuruşuydu. Bu bilgiler Berberoğlu’yla birlikte Kılıçdaroğlu’na da verilmiş miydi? Bunu bilmiyoruz. FETÖ, devlet sırrı sayılan bu görüntüleri Berberoğlu’na mı verdi, yoksa Berberoğlu CHP tarafından mı seçildi? Bunu da bilmiyoruz. Bunların hepsi de olabilir, hiçbirisi de doğru çıkmayabilir.

Ama doğru olan gerçek şudur.

Kılıçdaraoğlu, Türkiye’yi “adalet” kavramı üzerinde muhtemelen FETÖ talimatıyla hükümete karşı birleştirme yoluna çıkarken an itibariyle en çok kendisini ve kendisiyle ilgili çıkarılan Berberoğlu bağlantısı söylentilerini düşünüyor. Ve bana göre bu yürüyüşü, bu sürecin sadece ve sadece Berberoğlu’yla bağlantılı kalması çabasına dönük yapıyor.

Hangi akıl CHP gibi kurultaylar partisinde bir genel başkanı, Deniz Baykal, Muharrem İnce ve Fikri sağlar gibi dev muhalifleri ardında bırakarak bir ay sürecek bir yolculuğa ikna edebilir. Kaldı ki yürüyüşte yanında CHP adına temayüz etmiş ve halkın tanıdığı kimse yok desek abartmış olmayız. O sebeple olsa ki “sen yürü, millet yürüyecek ardından” sözüne atıf yaparak önde ve tek yürümeye çalışıyor. Oysa bunun  sebebi olsa olsa ardındaki  kalabalıktan yanına çağıracağı CHP adına tanınmış bir yüzün olmamasıdır.

Tüm bunlar FETÖ oyuncağı olmuş Kılıçdaroğlu’nun düştüğü durumu göstermeye yeter de artar bile. Oysa bir ana muhalefet partisine yakışan, iktidarın tepesine çöküp yapılan hizmetlerin sayısını ve kalitesini arttırmak, eksik kalanları da millet adına murakıplığını yaparak yapılmasını sağlamak. Biliyoruz ki, ne Kılıçdaroğlu’nun ne de partisinin hiçbir zaman böyle bir derdi olmadı. Gün oldu uluslararası, gün oldu FETÖ gibi yerli ihanet şebekelerine hizmet etmeyi “milletin partisi” olmaya tercih ettiler. Milletten yedikleri onca sille bunca tokat da, onların bu gerçeği anlamasına yetmedi.

Partisinde birlik sağlayıp yürüyüşü bile parti içi muhalefetle birlikte  gerçekleştiremeyen Kılıçdaroğlu, bu eylemden bir sonuç alamaz. Belki oklar kendisini işaret ederse, oluşturduğu konjonktür ile bir süre daha yırtar. Ama Kılçdaraoğlu’nun peşini ne Baykal, İnce ve Sağlar gibi muhalifler, ne de Türkiye’nin FETÖ tarafından işgalinin istenmesine sebep olan “Mit Tırları” olayı bırakır.

Kılıçdaroğlu sağda solda koşturacağına Ankara’da durup günlerde adam gibi orucunu tutsa sırtını hiç değilse millete yaslasa, belki istediklerine daha hızlı kavuşacak. Ama FETÖ'den yakasını bir türlü kurtaramıyor ki.  FETÖ onu bir belaya sokuyor, ondan çıkarmak için yeni bir bela teklif ediyor.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum