Batı Trakya'da yeni eğitim yılı sorunlarla başladı

Batı Trakya'da yeni eğitim yılı sorunlarla başladı

BTTÖB Başkanı Ahmet:- "Yeni eğitim yılı ciddi sorunlarla başladı"- "Okullarımızın kapatılması azınlık eğitimine vurulan büyük bir darbedir"- SÖPA Derneği Başkanı Ahmet: - "Azınlık eğitimindeki sorunlar nedeniyle yeni öğretim yılına buruk başladık"- "Eğiti

GÜMÜLCİNE (AA) – MEHMET HATİPOĞLU – Yunanistan’da ilk ve ortaokullarda 1 milyon öğrenci dersbaşı yaparken Batı Trakya’da yeni öğretim yılı sorunlarla başladı.

Batı Gümülcine'deki Türk azınlığın çeşitli kurum ve kuruluşları, yayımladıkları bildirilerde, Atina’nın kararlarında görüşlerini dikkate almadığına dikkati çekerek öğrenci sayısının yetersiz olması gerekçesiyle bazı azınlık okullarının kapatılmasını azınlığın eğitimine vurulan darbe olarak değerlendirdi.

Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği (BTTÖB) Başkanı Aydın Ahmet, AA muhabirine yaptığı açıklamada, azınlık okullarında yeni eğitim yılının önceki yıllarda olduğu gibi yine ciddi sorunlarla başladığını belirtti.

Türk azınlığın yoğun olarak yaşadığı Gümülcine, İskeçe ve Evros bölgelerinde sayısı gittikçe azalan azınlık okullarında ciddi boyutlarda altyapı ve derslik eksikliği yaşandığını kaydeden Ahmet, okullarda Türkçe eğitim veren öğretmenlerin meslek içi eğitim alamadıkları için görevlerini yeterince yerine getiremediklerini söyledi.

Ahmet, azınlık okullarında Türkçe eğitim veren öğretmenlerin tamamının Selanik Özel Pedagoji Akademisi (SÖPA) mezunu olduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu öğretmenlerimiz Selanik’te aldıkları eğitimin yetersiz olduğunun kendileri de farkındalar. Bu nedenle eğitim kalitesinin artması için iki ülke iş birliğinde bu öğretmenlere Türkçe eğitimi verilmesini talep ediyoruz. Türkiye’de Türk eğitimciler tarafından seminer verilmesini ya da Türkiye’den gelecek eğitimciler tarafından burada eğitilmelerini istiyoruz. Dünyada var olan çağdaş eğitim sistemlerinin azınlığımıza da uygulanmasını bekliyoruz. İkili anlaşmalar uyarınca Türkiye’den azınlık okullarına gönderilen kitaplar bu yıl zamanında geldi. Bu çok olumlu bir gelişme ancak okullarımızda büyük altyapı eksiklikleri var. Okullar yetersiz, derslikler ihtiyacı karşılamıyor.”

- 60 azınlık okulu kapatıldı

Yunanistan’da 2010’da başlatılan uygulama çerçevesinde öğrenci sayısının yetersiz olması gerekçesiyle çok sayıda azınlık okulunun kapatıldığını anımsatan Ahmet, azınlık toplumunun okullarına mutlaka sahip çıkması gerektiğini söyledi.

Türk azınlığın yaşadığı Gümülcine, İskeçe ve Evros illerinde son 10 yılda 60 azınlık okulunun kapısına kilit vurulduğunu belirten Ahmet, “Bu yıl üç okulumuzun daha kapatıldığı bildirildi. Okullarımızın kapatılması, azınlık eğitimine vurulan büyük bir darbedir.” diye konuştu.

Ahmet, azınlık okullarındaki eksiklikler öne sürülerek Türk çocuklarının devlet okullarına gönderilmesi yönünde toplum içinde algı yaratılmaya çalışıldığını vurgulayarak şöyle devam etti:

“Okullarımızın arzu edilen düzeyde bulunmadığını kabul ediyoruz. Ancak azınlığımızın geleceği ve kültürümüzün devamı için azınlık okulları bizim vazgeçilmezimizdir. Eğer biz, Müslüman Türk azınlık olarak bu coğrafyada var olacaksak bunun mimarı azınlık okulları olacaktır. Azınlık okullarından vazgeçmek demek, Batı Trakya’da Türk azınlıktan vazgeçmek demektir. Azınlığımızın devamı için bütün velilerimizden istirham ediyorum, çocuklarını azınlık okullarına göndersinler. Öğretim eksikliği yaşam boyunca bir şekilde giderilebilir. Ama azınlık okulları kaybedildiğinde ortada ne azınlık eğitimi ne de azınlık kalacak. Okullarımızdaki sorunların çözümü asla Yunan okullarına gitmek değildir, olmamalı. Bunun için mücadele etmeliyiz.”

- Musaköy okulu yeniden açıldı

Evros'taki Türk köylerinden Musaköy’de 3 yıl önce kapatılan azınlık okulunun öğrenci sayısının artmasıyla bu yıl yeniden açıldığını kaydeden Ahmet, bunun okulları kapatılan diğer köylere de örnek olması gerektiğini söyledi.

Ahmet, “Musaköy’de öğrenci yetersizliği nedeniyle kapatılan okul, velilerin mücadelesi ve ısrarlı tutumu sonucunda yeniden açıldı. Temennimiz, bu durumun okulları kapatılan diğer köylerimize de örnek olmasıdır. Azınlık kendi okuluna sahip çıktığı sürece okullarımız varlığını sürdürebiliyor. İnsanlarımız kendi köylerindeki okulu desteklemeli, bunun arkasında durmalı. Okullarımızı geri kazanmanın yolu budur.” diye konuştu.

- Anaokulu sorunu

Türk azınlığın Batı Trakya’da Türkçe ve Yunanca eğitim verecek anaokulu talebine değinen Ahmet, azınlık toplumunun, Lozan Antlaşması’na göre özel okul açma ve idare etme hakkı bulunduğunu ancak bu haktan mahrum edildiğini vurguladı.

Türk azınlığın Türkçe ve Yunanca olarak çift dilde eğitim verecek anaokulu talebinde bulunduğunu ancak Yunan yetkililerin bu talebi hiçbir zaman ciddiye almadığını belirten Ahmet, “Anlaşmaları kendine göre değerlendiren Yunan devleti, bu konuda bir mecburiyet hissetmiyor. Mademki çağdaş bir eğitimden söz ediyoruz çağımızda her yerde olduğu gibi azınlığın da kendi anaokulları olmalı ayrıca meslek okulları da olmalı.” dedi.

- Pilot uygulama

Ahmet, Atina hükümetinin anaokullarıyla ilgili olarak Gümülcine ve İskeçe bölgelerindeki devlet okullarında Yunancanın yanı sıra “ana dilde” de eğitim verecek pilot bir uygulama başlatma kararı aldığını söyledi.

Pilot uygulamanın bir süre önce Yunanistan Eğitim Bakanlığına bağlı Eğitim Politikaları Enstitüsü tarafından bu yıl 2 ilde toplam 6 devlet okulunda başlatılacağının açıklandığını ancak bununla ilgili azınlık toplumunun görüşlerinin alınmadığını dile getiren Ahmet, “Bununla neyin amaçlandığını bilmiyoruz. Bu okullarda Yunan dilinin yanı sıra ‘ana dilde' de eğitim verileceği belirtiliyor. Ancak müfredat konusunda açık bilgi verilmiyor. İzleyip göreceğiz. Bizim talebimiz açık. Biz ikili anlaşmalar ve çağdaş eğitim sistemi ihtiyaçları çerçevesinde azınlık mensuplarının yoğun olarak yaşadığı bölgelerde Türkçe ve Yunanca olmak üzere çift dilde eğitim verecek okul istiyoruz.” diye konuştu.

Türk azınlığın eğitimin yanı sıra çözüm bekleyen daha birçok önemli sorunu olduğunun altını çizen Ahmet, Yunan devlet yetkililerinin bu sorunlara yaklaşımında azınlık yöneticileriyle istişarelerde bulunmasının önemine işaret etti.

BTTÖB Başkanı Ahmet, “Azınlığın gerek eğitim konusunda gerek başka daha birçok can alıcı konuda sorunları var. Bu sorunların çözümünde azınlık yetkililerinin görüşü de mutlaka alınmalı. Bizim ifade ettiğimiz talep ve ihtiyaçlarımız göz önünde tutulmalı. Devlet yöneticileri masa başında alınan kararları ve azınlığa rağmen yapılan birtakım yasal düzenlemeleri azınlığa dayatmamalı.” ifadelerini kullandı.

Rodop-Evros illeri SÖPA Mezunu Öğretmenler Derneği Başkanı Salih Ahmet de azınlık eğitimindeki sorunlar nedeniyle eğitim camiasının yeni eğitim öğretim yılına buruk başladığını söyledi.

Öğrenci sayısının yetersizliği nedeniyle azınlık okullarının kapatılmasının azınlık eğitimine hiçbir katkısı olmadığını ifade eden Ahmet, “Bu yıl üç okulumuz daha sessiz sedasız kapatıldı. Bundan önceki okul kapatmaları azınlık eğitimi sorununa çözüm getirmedi, eğitimin kalitesini yükseltmedi. Eğitimde kalitenin okul kapatmalarıyla gelmeyeceğine inanıyoruz. Eğitim sorununun çözümü için daha cesur adımların atılması gerekiyor. Bu konuda hükümet üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeli. İhtiyaç duyulan yerlere yeni azınlık okulları açılmalı, öğrenci çokluğu nedeniyle yığılmaların yaşandığı bazı okullara ilave derslikler yapılmalı. Bu yıl öğretmenlerin erken işe alınması ve kitapların okullara vaktinde dağıtılması olumlu gelişmeler. Bunu alkışlıyor ve emeği geçenleri kutluyoruz. Ancak yaşanan sorunları dile getirmek de bizim görevimiz.” dedi.

- “Öğretmenlere kendilerini yenileme ve geliştirme fırsat tanınmalı”

Azınlık eğitiminde kitap ve öğretmen yetersizliği gibi sorunların yaşandığını anlatan Ahmet, azınlık okullarında okutulan Türkçe ve Yunanca kitapların çağın gereksinimlerine uygun olarak güncellenmesi ve öğretmenlere kendilerini yenileme fırsatı tanınması gerektiğini ifade etti.

Ahmet, eğitimde insan faktörünün önemine işaret ederek “Azınlık okullarında görev yapan Türkçe müfredatı öğretmenlerine kendilerini yenileme ve geliştirme fırsat tanınmalı. Kurum olarak yıllardır ısrarla bu konuda kapsamlı eğitim seminerleri düzenlenmesini talep ediyoruz. Bu, azınlık eğitiminde kalitenin yükseltilmesi için gerekli olan en önemli ihtiyaçlardan biridir.” değerlendirmesinde bulundu.

Azınlık eğitiminde karşılaşılan sorunların çözümü için toplum olarak birlikte mücadele etmenin önemini vurgulayan Ahmet, “Uluslararası ve ikili anlaşmalarla garanti altına alınmış dilimizin, dinimizin, kültürümüzün öğretildiği en önemli kurumlardan biri olan okullarımızın bu şekilde kapatılmasını doğru bulmuyoruz. Okullarımıza sahip çıkarak kapatılmalarına fırsat vermemeliyiz. Biz, bir kez daha bütün toplumu azınlık eğitimine ve okullarına gerçek anlamda sahip çıkmaya davet ediyoruz.” diye konuştu.


AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :
Önceki ve Sonraki Haberler