Başbakan Yıldırım canlı yayında

Başbakan Yıldırım canlı yayında

Yıldırım: (2)- "(Hatay kırsalına düşen Suriye'ye ait savaş uçağının pilotu) Şu anda herhangi iadesiyle veya tutulmasıyla ilgili bir işlem söz konusu değil"- "Bugün ailesinin ziyaret talebi olmuş. Buna izin vermek lazım, izin verilmesi uygundur diye düşün

ANKARA (AA) - Başbakan Binali Yıldırım, Hatay kırsalına düşen Suriye'ye ait savaş uçağının pilotunun tedavisinin sürdüğünü, şu anda pilotun iadesi veya tutulmasıyla ilgili bir işlemin söz konusu olmadığını belirterek, "Bugün ailesinin ziyaret talebi olmuş. Buna izin vermek lazım, izin verilmesi uygundur diye düşünüyorum" dedi.

Yıldırım, A Haber ve ATV ortak yayınındaki "Başbakan ile Gündem Özel" programında gündeme ilişkin soruları yanıtladı, açıklamalarda bulundu.

Mevcut şartlarda Türkiye tarafından Menbiç'e bir operasyonun yapılıp yapılmayacağı sorulan Başbakan Yıldırım, "Oradaki Rusya ile ABD ile bir koordinasyon sağlamadan bir operasyon yapmanın anlamı yok, sonuç çıkmaz, olaylar daha karmaşık hale gelebilir. Onun için şu anda askeri, teknik düzeyde görüşmeler yapılıyor" yanıtını verdi.

Irak'ın Şengal ilçesinde (Sincar) terör örgütü PKK ile Peşmerge arasında çatışmaların yaşandığı belirtilip, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesut Barzani ile yaptığı görüşmeler hatırlatılarak, ortak bir operasyonun gündemde olup olmadığının sorulması üzerine Yıldırım, söz konusu bölgenin Türkiye için önemli olduğunu vurguladı.

Terör örgütü PKK'nın bölgede ikinci bir Kandil'i oluşturmaya çalıştığını ifade eden Başbakan Yıldırım, şunları söyledi:

"Buna izin vermeyeceğimizi ve buradan teröristleri temizlemek ve uzaklaştırmak bizim gündemimizde olduğunu zaten söyledik ancak Peşmerge ve Bağdat yönetimi bize, 'O işi Peşmerge ile ve Irak güvenlik güçleriyle birlikte halledeceğiz' dediler. Şu anda biz onun gerçekleşmesini bekliyoruz. Eğer burada bir adım atılırsa ne ala, atılmazsa biz kendi başımıza gereğini yapacağız."

"Barzani bu noktada biraz geride mi duruyor" denilmesi üzerine Yıldırım, "Hayır, yok. Orada zaten bir çatışma da yaşandı. Barzani bugün de bir açıklama yaptı, 'Suriye'nin kuzeyinde bir Kürt devleti olmaz' dedi. Dolayısıyla Barzani'nin bölgedeki bakışı teröre karşı, bizimle farklı değil. PKK ile mücadele konusunda, beğenelim beğenmeyelim, yani şu anda elle tutulur bize desteği veren Barzani'dir, IKBY'dir. O bakımdan bizim Barzani ile olan ilişkimiz bu çerçevede. Onun dışında başka bir anlam taşımıyor" ifadesini kullandı.

- Düşen Suriye savaş uçağı

Suriye'ye ait savaş uçağının Türkiye topraklarına düştüğü, uçağın pilotunun hastanede tedavi altında olduğu belirtilerek, pilotun durumunun ne olacağı, iade edilip edilmeyeceğinin sorulması üzerine Başbakan Yıldırım, pilotun tedavisinin sürdüğünü belirtti. Şu anda pilotun iadesi veya tutulmasına yönelik bir işlemin söz konusu olmadığını dile getiren Yıldırım, şunları kaydetti:

"Şu anda herhangi bir iadesiyle veya tutulmasıyla ilgili bir işlem söz konusu değil. Hayati, insani bir meseledir. Tedavisi tamamlanır şimdi de kaza kırım heyeti kuruluyor yarından itibaren çalışmalara başlayacak. Oradan çıkan rapora göre düşme nedeni nedir, ne değildir, sonuçları ortaya çıkınca ona göre işlem yapılacak. Hatta zannediyorum bugün ailesinin ziyaret talebi olmuş. Bu insani bir meseledir."

"İzin verecek misiniz" denilmesi üzerine Başbakan Yıldırım, "Vereceğiz. Buna izin vermek lazım, izin verilmesi uygundur diye düşünüyorum. Bu konuda bizim Suriye rejimiyle ilgili tutumuz bellidir ama biz 3 milyon mülteciye kucak açmışız, ev sahipliği yapmışız, ülkemize 'el aman' demiş, düşmüş insanlara da esir diye, onlara da insani muamele yapmak bizim geleneğimizde var" diye konuştu.

- "Bu sistem baba ile oğlu birbirine düşürür"

Anayasa değişikliğine ilişkin eleştiriler hatırlatılarak, "AK Parti uzun yıllardır tek başına iktidar, bugün ne oldu da bu değişiklik yapılmak isteniyor" söylemlerine ilişkin görüşü sorulan Yıldırım, AK Parti iktidarının 15 yılı olduğunu belirtti.

Yıldırım, 15 yılın hesabının her sandığa gidildiğinde verildiğini ifade ederek, vatandaşın AK Parti'nin karnesine bakarak seçimlerde, halk oylamalarında yapılan işleri onayladığını ve kendilerini yeniden iş başına getirdiğini söyledi. İktidara ilk geldikleri gün de söylediklerini, CHP'nin bunu kaçırdığını söyleyen Başbakan Yıldırım, şöyle konuştu:

"Biz 2003'te söylüyoruz, diyoruz ki 'Başkanlık sistemi Türkiye'nin geleceğidir. Bu sistem değişikliği kalıcı istikrar, güçlü iktidar için mutlaka lazımdır'. Ancak bugün nasip oldu bunu değiştirmek. Fırsat ancak bugün ele geçti. Onun için 'Efendim her şeyi verdik niye bunu diyorsunuz' demeyecek. Bu sistem böyle devam edemez. Bu sistem baba ile oğlu birbirine düşürür. Çok geriye gitmeye lüzum yok. Mesela rahmetli Ecevit, kendisi aradı, buldu bir mahkeme başkanını, cumhurbaşkanı yaptı. Diğer partilerle de konuştu onları da ikna etti. En önce kendisi bozmuştur, Anayasa kitabını fırlattı, o da ona 'Nankör' filan dedi, ondan sonra ne oldu biliyor musunuz? Türkiye onun yükünü çekiyor. AK Parti iktidarı o günden bugüne, 2001 krizinden beri 637 milyar lira, bugünkü kurla, faiz ve ana para olmak üzere toplam borç ödemiştir. Bu ne demektir? Eğer bu kriz olmasaydı bugün Türkiye'nin dış borcu olmayacaktı."

Söz konusu parayla çok daha fazla projelerin yapılabileceğini, emeklilere, gençlere, kadınlara yönelik daha fazla kaynak ayrılabileceğini ifade eden Yıldırım, şunları söyledi:

"Buna rağmen yaptık ama yazık günah değil mi, bu para niye boşa gitti? İki kişinin çekişmesinden dolayı. Ta Atatürk döneminden başlıyor, yeni değil. Biliyorsunuz Atatürk, İnönü'yü görevden aldı, son yıllarında konuşmadı. Ondan sonra devam ediyor, tek parti dönemi var. Zaten her şey İnönü. 1946'da çok partili hayat. Rahmetli Menderes döneminde bile var. Hatıralarında diyor ki 'Bazen canımdan bezdiriyor' diyor, cumhurbaşkanı için. Ezanı tekrar orijinal hale getirilmesi konusunda bir türlü anlaşamıyorlar. Ondan sonra ihtilal geliyor. Cumhurbaşkanlığı seçimleri bu ülkede hep sorun."

- "Kemal Bey dağıtmış vaziyette"

Anayasa değişikliğine ilişkin yapılan "Tek adam" eleştirilerinin hatırlatılması üzerine Yıldırım, şu yanıtı verdi:

"Nasıl tek adam? Yani tek adam, eğer milletin oyuyla geliyorsa milletin oyuyla gidecek. Yani 'tek adam' dediğin kişi iki sandık arasında görev yapacak. Sandık kurulacak göreve gelecek, sandık kalkacak görevden alınacak veya devam edecek. En fazla iki dönem, padişahlık değil ki. Arkasında millet olan hiç kimse diktatör olamaz. Arkasından millet, milletin oyu varsa o milletin dediğini yapmak zorundadır. CHP'nin kafasındaki tek adam onların tek parti dönemindeki tek adam. Oradan bu tarafa daha gelemediler. Demokrasinin bu ülkeye neler kazandırdığının henüz farkında değil. Kemal Bey dağıtmış vaziyette. Bugün bir programda dedi ki 'Bu sistem değişirse başbakan ile cumhurbaşkanı anlaşamazsa ne olacak memleketin hali'. Yani bu ne demektir biliyorsunuz? Bu neresinden bakarsan bak bir fecaat. Bir kere değişiklikten haberi yok, unutmuş neyi değiştiriyor. İkincisi de aslında şuur altındaki gerçek su yüzüne çıkıyor. Tam da bizim dediğimizi diyor. Yani cumhurbaşkanı, başbakan mevcut sistem devam ederse mutlaka arıza çıkar, söylemek istediği bu ama unutuyor değişiklik yaptığımızı. Bizim söylediğimizi bir başka yönden doğruluyor, dediği bu aslında. Tek adam olacak tabii canım iki tane cumhurbaşkanı onun hatırı için seçmez ki bu millet bir tane seçecek. Yardımcıları, bakanları var, Meclis var ensesinde. Yani böyle bir şey yok."

(Sürecek)

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :