Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, Afyonkarahisar'da

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, Afyonkarahisar'da

Kurtulmuş:- "Bizim derdimiz kimseyle dalaşmak, kimseyle kapışmak değildir. Bizim derdimiz milletin önünü açmak, milletin istikbale doğru daha hızlı bir şekilde yürümesini sağlayabilmektir"- "Nihayetinde bir halk oylaması var, bir paket oylanıyor. Dünyanın

AFYONKARAHİSAR (AA) - Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Bizim derdimiz kimseyle dalaşmak, kimseyle kapışmak değildir. Bizim derdimiz milletin önünü açmak, milletin istikbale doğru daha hızlı bir şekilde yürümesini sağlayabilmektir." dedi.

Kurtulmuş, AK Parti Afyonkarahisar İl Başkanlığınca düzenlenen İl Danışma Meclisi toplantısında partililere hitap ederek, anayasa değişikliğinin Türkiye'ye kazanımlarının neler olacağını anlattı.

Afyonkarahisar'da, partililerle buluşmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Kurtulmuş, referandum için oluşturulacak kampanyaya da başarılar diledi.

Kampanyanın nezih bir şekilde geçmesi temennisinde bulunan Kurtulmuş, bunun bir seçim olduğunu ama siyasi parti seçimi olmadığını dile getirdi. Partilerin bir kısmının "Evet", bir kısmının da "Hayır" diyeceğini aktaran Kurtulmuş, AK Parti'nin, bu kampanyayı pozitif bir kampanya olarak yürüteceğini belirtti.

"Bizim derdimiz kimseyle dalaşmak, kimseyle kapışmak değildir. Bizim derdimiz milletin önünü açmak, milletin istikbale doğru daha hızlı bir şekilde yürümesini sağlayabilmektir." diyen Kurtulmuş, onun için cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin ne olduğunu bu süre içerisinde halka anlatacaklarını ifade etti.

Kurtulmuş, 16 Nisan akşamında en yüksek "Evet" oylarının çıktığı illerin başında Afyonkarahisar'ın geleceğine inanıcını dile getirerek, "Unutmayın, her seçim sandıkta kazanılır. Ne kadar güçlü olursanız olun, argümanlarınız ne kadar kuvvetli olursa olsun, desteğiniz ne kadar kuvvetli olursa olsun sonuçta halkımız, milletimiz tek tek oyları sandığa atana ve sandıklarda o oylar akşam sayılana kadar seçim bitmiş sayılmaz. Her vatandaşımızın 'Evet' diyerek o oyları sandığa atmasını sağlamamız ve sonuçları almamız gerekiyor. Bu süre içerisinde gece gündüz çalışacağız ve inşallah Türkiye'de çok güzel bir şekilde bu kampanyayı sonlandıracağız." diye konuştu.

- "Bütün siyasi görüşler bu olgunluğu göstermelidir"

Zaman zaman bazı partilerden özelikle de ana muhalefet partisinden gelen eleştirilerin olduğunu aktaran Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Nihayetinde bir halk oylaması var, bir paket oylanıyor. Dünyanın sonu değil. Karar da söz de milletindir. Millet ne karar verirse başımızın üstündedir. Bütün partiler bu olgunluğu göstermelidir. Bütün siyasi görüşler bu olgunluğu göstermelidir. Biz böyle bir olgunluk ile millete güvenen bir olgunluk ile yola çıktığımız için Allah'ın izniyle millet de elimizi bırakmayacak ve bu güvenin gereğini 16 Nisan'da yapacaktır."

Türkiye'de rejim değişikliği ile ilgili bir adımın atılmadığının altını çizen Kurtulmuş, bu 18 maddelik anayasa değişikliği içerisinde ne rejim değişikliği ile ilgili doğrudan ne de üstü örtülü en ufak bir teklifin olmadığına vurgu yaptı.

"Kim rejim değişikliğinden bahsediyorsa o kişi, 18 maddelik bu teklifi okumamış, anlamamıştır ya da millete kasıtlı olarak çarpıtarak anlatmak istemektedir." diyen Kurtulmuş, şunları söyledi:

"Türkiye Cumhuriyeti'nde egemenliğin kaynağı kayıtsız, şartsız millete aittir ve rejimin adı cumhuriyettir. Türkiye’de, ortada sandıklar olmakla birlikte demokrasi vardı ama sözde demokrasiydi. Demokrasinin hep kayıpları, kısıtları oldu. Darbeler olduğu gibi cumhurbaşkanlığı seçimlerine müsaade edilmediği gibi siyasi partilerin kapatıldığı gibi bir sürü kısıtlamalar oldu. Şimdi biz cumhurbaşkanlığı hükümet modeliyle egemenliği kayıtsız ve şartsız millete bırakıyor, milletin bu egemenliğini doğrudan doğruya kullanmasının yolunu açıyoruz.

Bizim temel gayemiz, çatışmanın ve vesayetin önlenmesidir. Türkiye'de hem 1961 Anayasası, hem 1982 Anayasası maalesef egemen güçler tarafından hazırlanmış ve sistem güçler ayrılığı prensibi üzerine değil güçler çatışması üzerine oturmuştur. Bunun için zaman zaman sistemin içerisinde siyasi aktörler, siyasi partiler, kurum ve kuruluşlar arasındaki çatışmalar kaçınılmaz olmuş, hatta bu çatışmalar, Türkiye’yi darbeye olağanüstü önlemlere götürmüştür. Dolayısıyla biz çatışma alanlarını ortadan kaldırmak, siyasi partiler arasında düşmanın, kurumlar arasında çatışmanın zaman zaman toplumsal çatışmaya dönmesinin önüne geçmek için bu değişikliği yapıyoruz. Dolayısıyla bu vesayetin önlenmesi gerekiyor."

Türkiye'de aktörler arası çatışmaların büyük maliyetlere yol açtığını anımsatan Kurtulmuş, cumhurbaşkanlarının milletin ya da vekillerinin iradesiyle değil kapalı kapılar ardında, karanlık odaların iradeleriyle ortaya çıktığını ifade etti. Kurtulmuş, "Türkiye'de 1980 öncesinde parlamentoda 150 kere oylama yapıldı cumhurbaşkanı seçilemedi. 12 Eylül’ün gerekçelerinden biriside bu oldu. Askerleri, silahları çıkardılar, tankları, topları çıkardılar sisteme müdahale ettiler. 68 siyasi parti kapandı. Nerede millet egemenliği? Beş kere darbe oldu, Menderes ve arkadaşları asıldı. Çatışmalar, kutuplaşmalar, kapatılan partiler Türkiye'nin mevcut siyasal yapısının gereğidir ve maalesef bu yapı çatışmalarla Türkiye'nin gündemini işgal etmiştir." diye konuştu.

- "Milletin istemediği hiçbir kimse cumhurbaşkanı olarak seçilmeyecektir"

Ahmet Necdet Sezer'in cumhurbaşkanı seçilmesi sürecini anımsatan Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Beş tane siyasi parti genel başkanını bir masada oturttular. Hiçbirisi Ahmet Necdet Sezer'i tanımıyor, rahmetli Ecevit tanıyor zannediyorduk, meğer o da tanımıyormuş. Kapalı kapılar ardında ikna edildiler, adayımız Ahmet Necdet Sezer'dir diyerek açıklamak durumunda kaldılar. Ondan sonra Ahmet Necdet Sezer ile Bülent Ecevit arasında problem çıktı. Sistem, çatışma üstüne kurulmuş, bürokratik oligarşinin emniyet sübabı olarak da cumhurbaşkanlığı makamı görülmüştü. Şimdi adamların uykusu o yüzden kaçıyor. Artık kapalı kapılar ardında bu memlekette cumhurbaşkanı seçme devri geride kalmıştır. Milletin istemediği hiçbir kimse cumhurbaşkanı olarak seçilmeyecektir."

Kurtulmuş, bundan sonra yönetimde çift başlılığın da ortadan kalkacağını, cumhurbaşkanlığı yönetim sistemiyle egemenliğin kayıtsız şartsız millete verileceğini söyledi.

- "Sanki, beyler yeni dinliyor gibi hareket ediyorlar"

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi konusunda hazırladığı bir sunumu da partililerle paylaştı.

Geçmiş dönemlerde cumhurbaşkanları ve başbakanlar arasında yaşanan büyük krizler ve Türkiye'nin ödediği bedellere ilişkin hatırlatmalarda bulunan Kurtulmuş, cumhurbaşkanlığı hükümet modeliyle de ciddi bir şekilde yönetimde etkinliğin sağlanacağını belirtti.

Siyasi istikrarsızlığın bu sistemle önleneceğini ifade eden Kurtulmuş, çatışma ortamının her zaman siyasi istikrarsızlık ortamından istifade etmeyi başardığını kaydetti.

Türkiye'nin darbeler, koalisyonlar ve tek parti dönemlerinde ne kadar ekonomik istikrar yakaladığını da aktaran Kurtulmuş, "Bu kadar işimiz varken neden anayasa değişiklik paketini getiriyorsunuz? Türkiye'nin başka işi gücü yoktu da anayasa değişikliği mi yapacağız?" sözlerinin kullanılmasına da şöyle yanıt verdi:

"Biz bunu yeni konuşmuyoruz. Sanki, beyler yeni dinliyor gibi hareket ediyorlar. Ben kendimi bildim bileli, bu memlekette hep anayasa değişikliği konuşulmuştur. Bu bağlamda da hep başkanlık sistemi, yürütmede tek başlılık sağlanarak hızlı karar alacak bir yürütmenin ortaya konulması hep konuşulmuştur. Bu yönetim sistemiyle birlikte vesayetçi düzenin yanlışlıklarından, sakatlıklarından kurtuluyoruz ve yeni bir yürütme modeline kavuşuyoruz."

Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ve bu teklifle neyin ortaya konulduğu konusunda da partililere bilgi veren Kurtulmuş, değişikliği yapılan maddeleri tek tek partililere aktararak, bunlar üzerinde açıklamalarda bulundu.

Kurtulmuş, konuşmasının sonunda partililerle "Evet"e ne kadar sahip çıktıklarını, buna ne kadar hazır olduklarını sordu. Kurtulmuş'un, "Yeni ve güçlü Türkiye için, büyük Türkiye için, bölgesinde öncü Türkiye için, siyasi istikrar için, ekonomik istikrar için, yönetimde tek başlılık ve etkinlik için, millet-devlet kaynaşması için sloganlarını söylemesinin ardından partililer, "Evet" diye seslendi. Kurtulmuş ise sözlerini, "Evet, evet, evet" şeklinde tamamladı.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :
Önceki ve Sonraki Haberler