"Araftaki Suriyeli kadınlar"

"Araftaki Suriyeli kadınlar"

Bir grup akademisyen, ait oldukları coğrafyadan koparak İzmir'de yaşam mücadelesi veren, kimi Avrupa'ya gitme, kimi ülkesine geri dönme kimi de Türkiye'ye yerleşme hayali kuran Suriyeli kadınları fotoğrafladı- Fotoğrafçılardan Aytaş:- "Bu insanlar arada k

ANKARA (AA) - MELİKE KINACI - Bir grup akademisyen, ülkelerindeki iç savaştan kaçan ve sığındıkları Türkiye'de İzmir'e yerleşerek yaşam mücadelesi veren, kimi Avrupa'ya gitme, kimi ülkesine geri dönme kimi de Türkiye'ye yerleşme hayali kuran Suriyeli kadınları fotoğrafladı.

Selçuk Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Murat Aytaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Yüzüncü Yıl Üniversitesinde görevli Dr. Aslı Erciyeş Tosun, Dr. Akil Fikret Tosun ve Mehmet Sabri Şenol ile yaşadıkları zorlukları gözler önüne sermek amacıyla 6 ay boyunca Suriyeli kadınları fotoğrafladıklarını belirtti.

Çektikleri onlarca kareden yaptıkları eleme sonucu 50 fotoğraftan oluşan "Araftaki Suriyeli Kadınlar" sergisi düzenlediklerini anlatan Aytaş, fotoğraflarda, ait oldukları coğrafyadan uzaklaşarak İzmir'in Torbalı ilçesinde yaşam mücadelesi veren, kimi Avrupa'ya gitme kimi ülkesine dönme kimi de Türkiye'ye yerleşme hayali kuran Suriyeli kadınların dramının görülebileceğini söyledi.

Aytaş, Suriyeli mültecileri barındıkları kamplarda ziyaret ettiklerini, örgütlenerek temel gereksinimlerinin karşılanmasına katkıda bulunmaya çalıştıklarını dile getirerek ancak bunu yeterli görmediklerini vurguladı.

Suriyeli mülteciler için kalıcı yardım projesine imza atmak istediklerini bildiren Aytaş, serginin bu amaca katkı sağlaması ümidini ifade etti.

- "Türkiye'de tekrar hayat buldular"

Dr. Murat Aytaş, Suriyeli kadınlarla yaşadıkları 6 aylık fotoğraf serüvenini şu sözlerle aktardı:

"İlk günlerde, tedirgin, herkese şüpheyle yaklaşan, yaşadıkları savaş ortamının hırçınlığı ve kırgınlığını atamamış bir grup Suriyeli ile karşılaştık. Onları fotoğraflamak için öncelikle güven sağlamaya çalıştık. Sık sık ziyaretlerde bulunduk, yardım götürdük. Bize güvenmeye başladılar. Çekimler başladığında bizi de fotoğraf makinesini da unuttular. Aramızda bir birlik doğdu, gönül bağı kuruldu. Onların hayatına biraz dokunmak, anlatmak istedik. Bu aslında umutsuzluğun değil bir yeniden doğuşun hikayesi. Orada tarlalarda çalışmaya başlamışlar, hayat bir şekilde devam ediyor. Eşlerini, çocuklarını kaybeden insanlar var ama İzmir'de, Türkiye'de tekrar hayat bulmuşlar.

Bu insanların bir bölümü Avrupa'ya geçmek istiyor, o umudu var. Bir bölümü de buradaki kamplarda kalıyor, yaşamlarını tekrar kuruyor. Bir kısmı ülkelerine geri dönme hayali kuruyor. Arada kalmışlar. Ne kendi vatanlarında artık Suriyeliler ne de Türkiye'de Türkiyeliler. İki alanın arasında kalan üçüncü bir alanda gibiler. Araftalar, kimlikleri henüz çıkmamış, entegrasyon sorunları yaşıyorlar."

Suriyeli mülteci çocuklarını "Araf jenerasyonu" olarak nitelendiren Aytaş, bu çocukların, zamanla Türkiye'ye alışsalar, Türkçeyi iyi konuşsalar bile ilk zorlukları çekmenin ve bu nedenle "özel" olmanın izlerini belleklerinde taşıyacaklarını kaydetti.


AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :