Anadolu'nun En Büyük 500 Şirketi Araştırması Ödül Töreni

Anadolu'nun En Büyük 500 Şirketi Araştırması Ödül Töreni

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Özlü:- "Cumhurbaşkanlığı sisteminin kabulüyle birlikte çok daha demokratik, evrensel standartlara uygun, hızlı kararların alınabildiği ve bu kararların iyi denetlenebildiği bir yönetim modeline kavuşacağız"- "Ekonomist de

İSTANBUL (AA) - Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, "Cumhurbaşkanlığı sisteminin kabulüyle birlikte çok daha demokratik, evrensel standartlara uygun, hızlı kararların alınabildiği ve bu kararların iyi denetlenebildiği bir yönetim modeline kavuşacağız." dedi.

Özlü, Ekonomist Dergisi ve Türk Ekonomi Bankası (TEB) iş birliğiyle düzenlenen Anadolu'nun En Büyük 500 Şirketi Araştırması'nın ödül töreninde yaptığı konuşmada, bu araştırmanın 13 yıldır Anadolu’daki ekonomik hayatın fotoğrafını çektiğini kaydetti.

Bu değerli araştırma neticesinde dereceye giren şirketlere ödül vereceklerini ifade eden Özlü, şunları söyledi:

"Sadece en büyük firmalara değil, karını, cirosunu, istihdam ve ihracatını en fazla arttıran firmalarımıza da ödül vereceğiz. Öncelikle, bugün ödül alsın veya almasın, ülkemiz için yatırım, üretim ve ihracat yapan, istihdam oluşturan iş dünyamızın tüm temsilcilerine teşekkür ediyorum. En küçüğünden en büyüğüne kadar tek başına çalışan bir esnafımızdan en büyük holdinglere kadar tüm sanayicilerimizi, tüccarımızı, esnafımızı, iş insanlarımızı tebrik ediyorum. Anadolu’daki firmalarımızın bu başarılarına şahit olmaktan büyük bir mutluluk duyuyorum. Bugün Anadolu’nun dört bir yanına dağılmış bir üretim aşkı var. Her şehrimiz, büyük ve güçlü Türkiye’nin inşasına katkı vermek için arı gibi, karınca gibi çalışıyor. Gittiğimiz şehirlerde bunu net bir şekilde görüyoruz."

- "(İstihdam) Sigorta, vergi ve fon maliyetleri alınmayacak"

Özlü, özellikle geçen yıl yaşanan zorluklara rağmen Anadolu’nun dimdik ayakta olduğunu vurgulayarak, Cazibe Merkezleri Programı’ndan, özellikle Doğu ve Güneydoğuda yer alan 23 ilin yararlanacağını, ancak çarpan etkisinin tüm Türkiye’yi kapsayacağını söyledi.

Güneşin doğudan yükselmesi ve sonra her yeri aydınlatması gibi bu illerde başlayacak yatırım seferberliğinin de tüm Türkiye’ye yayılacağını dile getiren Özlü, "Cumhurbaşkanlığımızın öncülüğünde bir seferberlik daha başlattık. İstihdam seferberliğinde iş dünyamız ve kamu el ele verecek. Aralık ayına göre, istihdamdaki her artışınızda, sadece işe aldığınız kişinin ücretini ödeyeceksiniz. Devlete ödemeniz gereken sigorta, vergi ve fon maliyetleri ise alınmayacak. Bu önemli adımla birlikte bu yıl işsizliği hızlı bir şekilde düşüreceğimize inanıyoruz." diye konuştu.

Faruk Özlü, gelecek yıl bu araştırmanın sonuçları açıklandığında özellikle istihdam kategorisinde yoğun bir yarış yaşanacağını vurguladı.

- "Neredeyse her gün yeni bir Ar-Ge merkezi kuruluyor"

Bakan Özlü, geçen yılın Türkiye için çok zor bir yıl olduğunu hatırlatarak, "İçeride ve dışarıda eş zamanlı olarak birçok farklı sorunla boğuşmak zorunda kaldık. Üçüncü çeyrekteki kısmi daralmaya rağmen, dördüncü çeyrekte ılımlı bir toparlanma yaşamaya başladık. Her şeye rağmen geçtiğimiz yıl, sanayi üretimimiz yüzde 1,8 artış gösterdi. 2017’nin birçok açıdan çok daha farklı ve başarılı bir yıl olacağına inanıyoruz." ifadelerini kullandı.

Öncelikle piyasaları canlandırmak, nakit sıkışıklığını gidermek için aldıkları kısa dönemli tedbirlerin meyvelerini vermeye başlayacağını aktaran Özlü, şöyle devam etti:

"Özellikle KOBİ’lerin krediye erişimine yönelik aldığımız tedbirler, KGF’nin finansman yapısını değiştirmemiz, KOSGEB’in faizsiz kredi desteği ve bazı sektörlere getirdiğimiz vergi indirimleri etkisini kısa sürede hissettirmeye başlayacak. İç piyasalarda bunlar yaşanırken, önemli ihracat pazarlarımızda da bir toparlanma başladı. Geçtiğimiz yıl, hem turizmi hem de ticareti olumsuz etkileyen Rusya krizi çözüme kavuştu. Yine 2016’da hayata geçirdiğimiz birçok yapısal reform, Türkiye ekonomisine büyük güç kazandıracak. Mesela biz bakanlık olarak iki önemli kanun çalışmasını tamamladık. Ar-Ge Reform Paketi ile ülkemizde yürütülen Ar-Ge projelerinin ve bu projelerin çıktılarını arttırmayı amaçladık. Özellikle Ar-Ge merkezi sayımızdaki artışa bakarsak, bu amacımızı gerçekleştirme yolunda ilerlediğimizi görüyoruz. Neredeyse her gün yeni bir Ar-Ge merkezi kuruluyor. Sınai Mülkiyet Kanunu ile bu konudaki yasal mevzuatımızı da evrensel doğrulara ve Türkiye’ye özgü şartlara uygun hale getirdik."

Özlü, dün otomotiv sektör temsilcileriyle bir toplantı gerçekleştirdiklerini belirterek, "Orada yaptığım konuşmada bir örnek paylaştım. Otomotiv sektöründe, geçtiğimiz yıl ihraç ettiğimiz araçların ortalama kilogram değeri 8 dolar iken, ithal ettiğimiz araçların ortalama kilogram değeri 10,8 dolardır. Aradaki bu fark nereden kaynaklanıyor? Elbette marka değerinden, teknoloji ve tasarımdan kaynaklanıyor." değerlendirmesinde bulundu.

Bu iki rakamı en azından eşitlemek için Ar-Ge, marka, tasarım, patent konularına daha özel bir motivasyonla yoğunlaşmaları gerektiğini, buna mecbur olduklarını belirterek, en büyük ciroya, kara, istihdama, ihracat değerine sahip olmanın önemli olduğunu, ama yetmediğini kaydetti.

Bakan Özlü, esas önemli olanın firmaların kendilerini, ürünlerini ve üretim süreçlerini yenileme becerisi olduğunu ifade ederek, şunları dile getirdi:

"Bugün ciro ve kar gibi göstergeleri düşük bile olsa, yenilikçi firmalar, yarın muhakkak daha iyi durumda olacaklardır. Bu nedenle, burada Ekonomist dergisine bir tavsiyede bulunmak, bir çağrı yapmak istiyorum. Gelecek yıl yapacağınız araştırmada, şirketlerimizin kar, ciro, istihdam ve ihracat değerlerinin yanında, Ar-Ge harcaması veya patent başvurusu gibi göstergeleri de değerlendirin. Onları da ödüllendirelim. Bugün burada, 2016’da kar, ciro, istihdam, ihracat gibi kalemlerini arttıran firmalarımıza ödül veriyoruz. Emin olun, gelecek yıl, ilk sırada yer alan firmaların çok daha yüksek artış oranları yakaladıklarını hep birlikte göreceğiz. Biraz önce, 2017’den umutlu olmamızı sağlayan bazı faktörleri saymıştım. Zikrettiğim bütün o faktörlerin ötesinde ve bütün o faktörleri daha da anlamlı getirecek olan bir referandumun da arifesindeyiz."

- "Türkiye’ye dar gelen ceketi sırtımızdan çıkaracağız"

Türkiye'nin 16 Nisan’da belki de tarihinin en önemli seçimlerinden birini yaşayacağını söyleyen Özlü, "Cumhurbaşkanlığı sisteminin kabulüyle birlikte, çok daha demokratik, evrensel standartlara uygun, hızlı kararların alınabildiği ve bu kararların iyi denetlenebildiği bir yönetim modeline kavuşacağız." dedi.

Özlü, "Türkiye’ye dar gelen ve ilerleyen zamanlarda dikişleri muhakkak patlayacak bir ceketi sırtımızdan çıkaracağız." diyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yerineyse tamı tamına bizim bedenimize uygun, şık, kullanışlı, güzel ve uzun yıllar ihtiyacımızı karşılayacak bir ceket giyeceğiz. Referandumda çıkacak olan evet kararı, Türkiye’de güven ve istikrar ortamını uzun yıllar teminat altına alacak. Devleti kim, nasıl, ne kadar süre yönetecek? Bu sorularla ilgili bütün muğlak cevapların yerine artık net cevaplar verilebilecek. Güven ve istikrar ortamının, bir ülke için özellikle de iş dünyamız için ne kadar önemli olduğunu burada anlatmama gerek yok diye düşünüyorum. Bu anayasa değişikliğine neden ihtiyaç duyulduğunu en iyi anlayan ve takdir eden çevrenin iş dünyamız olduğuna inanıyorum. Yürütmede istikrarı ve netliği sağlayan, koalisyon dönemlerine son veren ve kuvvetler ayrılığı prensibini en doğru şekliyle hayata geçiren bir Türkiye, gücüne güç, hızına hız katacaktır."

Böyle bir Türkiye'nin, özellikle de ekonomik alanda fark yaratacağını ve hızla tırmanışa geçeceğini aktaran Özlü, bu vesileyle, Türkiye'ye sahip çıkan, bu ülkeye her zaman hizmet eden iş insanlarına teşekkür etti.

Konuşmaların ardından Bakan Özlü, firmalara ödüllerini verdi.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :