Alman Meclisinin Ermeni iddialarına ilişkin kararı

Alman Meclisinin Ermeni iddialarına ilişkin kararı

HDP Parti Sözcüsü Bilgen:- "Biz hiç bir baskı altında kalmadan kendi iyiliğimiz için bölgenin barışı için bu konuda ciddi bir siyasi irade koyarak, topu tacı atma kabilinden konuyu tarihçilere havale etmeden, meseleyi arşiv meselesine indirgemeden bir ira

ANKARA (AA) - HDP Parti Sözcüsü Ayhan Bilgen, Alman Federal Meclisinin Ermeni iddialarına yönelik kararına ilişkin, "Biz hiç bir baskı altında kalmadan kendi iyiliğimiz için bölgenin barışı için bu konuda ciddi bir siyasi irade koyarak, topu tacı atma kabilinden konuyu tarihçilere havale etmeden, meseleyi arşiv meselesine indirgemeden bir irade ortaya konması gerektiğini savunuyoruz." dedi.

Partisinin genel merkezinde, HDP'nin toplantı, gösteri, yürüyüş ve miting çalışmalarına ilişkin basın toplantısı düzenleyen Bilgen, Adana ve İzmir'de etkinlik yapacaklarını, Diyarbakır ve İstanbul'da da miting gerçekleştireceklerini söyledi.

Bilgen, daha sonra gazetecilerin Alman Federal Meclisinin Ermeni iddialarıyla ilgili kararına ilişkin soruyu yanıtladı.

Bu konuda çok ilginç bir tarihsel dönemeçte olduklarını belirten Bilgen, "100 yıl önce birileri önce Ermeni milletvekillerini Osmanlı Mebusan Meclisinin dışına ittiler. Arkasından da genel olarak Ermeni basınına yönelik, Ermeni toplumsal muhalefetine yönelik ve nihayet Ermeni halkına yönelik bir tehcir politikasına imza attılar. Aslında tarih bir kez daha gösteriyor ki yaptığınız büyük yanlışlarının bedelini yüz yıl sonra bir halk ödemek zorunda kalıyor. Osmanlı Mebusan Meclisinden seçilmiş milletvekillerini dışlayanlar ya da tehcir kararını alan darbeci, ittihatçı zihniyet yani sadrazama karşı padişaha karşı ve nihayet bütün bir ülkeye karşı darbe gerçekleştirip, sonrada tehcir kararını alanlar, bugün bizim geleceğimizi ipotek altına sokmuş oldular." görüşünü savundu.

Bilgen, Türkiye'nin resmi tezinin de tehciri savunma yönünde değil, tehciri kabullenme yönünde olduğunu ileri sürerek, "Tehcir bir insanlık suçudur. Soykırım kavramını ister kullanın, ister kullanmayın. Tehcir bugün de Türkiye ceza hukukunda bir insanlık suçu olarak sayılmaktadır. Yüz binlerce insanı zorla yerinden etmenin kabul edilebilir hiç bir gerekçesi olamaz." diye konuştu.

Başbakan Binali Yıldırım'ın havaalanında düzenlediği basın toplantısından konuyu, "Ermeni lobilerine" getirdiğini belirten Bilgen, şöyle konuştu:

"Evet Fransa, Amerika, Kanada gibi kimi ülkelerde Ermeni lobilerinin ciddi bir gücü var ama 30'a yakın ülkenin parlamentosundan bu karar geçmişse Türkiye Cumhuriyeti o zaman kendi pozisyonunu tartışmaya açmalıdır. Ermeni lobileri bütün dünyayı etkiliyor, herkesi ikna ediyor. Türkiye'nin en yoğun ticari, tarihsel ve siyasi ilişkide olduğu bir ülkede 4 parti bu konuda Ermeni lobilerinin talepleri doğrultusunda karar alıyorsa, o zaman Dışişleri, Türkiye Hükümeti neyi savunduğunu, nasıl savunduğunu, nasıl bir siyaset yaptığını masaya yatırmalı."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde "bu acıyı paylaşma" amacıyla mesaj yayınladığını ifade eden Bilgen, "Hiç olmazsa bu mesajın gereğini yaparsınız. Hiç olmazsa bu mesajın gerektirdiği siyasi iradeyi ortaya koyarsınız. Artık Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihçilerin işi gibi gerekçelerin ardına sığınmasının inandırıcı hiç bir tarafı kalmamıştır. Elbetteki tarihi bir vakadır. Bir tarihi vakadan dolayı bugünkü toplumları, halkları cezalandırmak doğru bir yöntem değildir. Parlamentoların, devletlerin bunu bir siyasi araç olarak görmesini doğru bulmuyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Siyasi partilerin bu anlamda daha cesur, yüzleşmeyi esas alan, bu konuyu bir siyasi polemik saikiyle değil, toplumda barış içerisinde yaşama, bölgede barışı kalıcı kılacak tarihi yüzleşme mantığı içerisinde ele almaları gerektiğini dile getiren Bilgen, şu görüşleri savundu:

"Almanya Federal Meclisi, Osmanlı yöneticilerinden çok dönemin ittihatçı yöneticileri kadar kendi Alman imparatorluğunu, diplomatlarını metnin bütününü okursanız misyon şeflerini, bu konuya destek olan ittihatçılarla birlikte hareket eden askeri yetkililerini eleştiriyorlar. Kendisini eleştiren, kendi tarihiyle yüzleşen, hesaplaşan bir yaklaşıma karşı Türkiye Cumhuriyeti'nin de artık kınama mesajları yayınlamanın ötesinde bir tavır ortaya koyması gerekiyor. Biz hiç bir baskı altında kalmadan kendi iyiliğimiz için bölgenin barışı için bu konuda ciddi bir siyasi irade koyarak, topu tacı atma kabilinden konuyu tarihçilere havale etmeden, meseleyi arşiv meselesine indirgemeden bir irade ortaya konması gerektiğini savunuyoruz."

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :