"Akdeniz'deki deniz canlıları yok oluyor"

"Akdeniz'deki deniz canlıları yok oluyor"

WWF-Türkiye'nin "Akdeniz'de Ekonominin Canlandırılması: Sürdürülebilir Bir Gelecek İçin Atılacak Adımlar" raporuna göre, Akdeniz'deki deniz memelilerinin yüzde 41'i ve toplam balık nüfusunun yüzde 34'ü son 50 yıldaki olumsuz gelişmeler nedeniyle yok oldu-

İSTANBUL (AA) - HALİL İBRAHİM BAŞER - Doğal Hayatı Koruma Vakfı-Türkiye'ye (WWF-Türkiye) göre, Akdeniz'deki deniz memelilerinin yüzde 41'i ve toplam balık nüfusunun yüzde 34'ü son 50 yıldaki olumsuz gelişmeler nedeniyle yok oldu.

WWF-Türkiye tarafından "Akdeniz'de Ekonominin Canlandırılması: Sürdürülebilir Bir Gelecek İçin Atılacak Adımlar" raporu yayınlandı.

AA muhabirinin rapordan derlediği bilgilere göre, Avrupa, Afrika ile Asya kıtalarının buluşma noktasında yüzyıllardır ulaşım, ticaret ve turizmin merkezi konumunda bulunan dünyanın en büyük iç denizi Akdeniz, çevresindeki ülkelerin ekonomilerine önemli katkı sağlıyor. Ancak Akdeniz, onlarca yıldır genellikle "kontrol dışı ve haddini aşan" pek çok ekonomik faaliyet nedeniyle ağır hasarlı durumda bulunuyor.

Akdeniz'in, denizle ilgili faaliyetlerinin ekonomik değerini ortaya koyan ve denizle ilgili sektörlerin tamamının yıllık ekonomik hasılasını oluşturan gayri safi denizel hasılasının (GSDH) yıllık 450 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor. Akdeniz, her ne kadar dünya toplam deniz alanlarının yalnızca yüzde 1'ini temsil etse de dünya GSDH'sinin yüzde 20'sini oluşturuyor. GSDH'ye en fazla katkıyı İtalya sağlarken, Türkiye, İspanya ve Fransa'nın ardından bu listede 4. sırada yer alıyor.

- Akdeniz'de en büyük gelir turizmden elde ediliyor

Akdeniz'in GSDH'sinin yüzde 92'si turizmden elde ediliyor. Kıyı turizmi tek başına yıllık 300 milyar dolar değerinde üretim sağlıyor. Bu rakamı 110 milyar dolarlık üretimle deniz turizmi takip ediyor. Bunun yanı sıra balıkçılık ve su ürünleri, yıllık yaklaşık 8 milyar dolarlık üretimle GSDH'nin yaklaşık yüzde 2'lik bir kısmını oluşturuyor. Ancak, bunların bölgesel önemi ülkeden ülkeye büyük farklılık gösteriyor.

Akdeniz'in, yıllık ekonomik üretimin kaynağı olan denizin toplam varlık temeli olarak tanımlanan "ortak varlık fonu"nun değeri ise 5,6 trilyon dolar civarında bulunuyor. Varlıkların yüzde 83'ünü "üretken kıyı şeritleri", yüzde 13'ünü de deniz çayırları oluşturuyor.

- Deniz varlıkları azalıyor

Akdeniz'de uzun yıllardır devam eden olumsuz şartlar nedeniyle deniz canlıları zor günler geçiriyor. Söz konusu şartların sonucu her yıl deniz memelileri ve balıkların sayısında ciddi oranda azalma dikkati çekiyor.

Bu kapsamda, son 50 yılda Akdeniz, deniz memeli popülasyonlarının yüzde 41'ini, toplam balık popülasyonunun ise yüzde 34'ünü kaybetti.

Bunun yanı sıra Akdeniz'deki köpek balıklarının yüzde 53'ü tükenme riski altında bulunuyor. "Posidonia" türü deniz çayırlarının yayılma alanları da aynı dönemde yüzde 34 civarında azaldı ya da bozuldu. Mercanları ve ilgili diğer türleri içine alan "anthozoa" sınıfına ait hayvan türlerinin ise yüzde 13'ünden fazlası tükenme tehdidi altında yaşam savaşı veriyor.

Deniz mahsülleri binlerce yıldır Akdeniz kültürlerinin merkezinde yer alırken, bugün erişilebilen balık rezervlerinin yaklaşık yüzde 80'i aşırı avlanma tehdidi altında bulunuyor. Mevcut uygulamaların devam etmesi durumunda balık rezervlerinin iyileşmesi mümkün olmayacağı ve popülasyonlarda şiddetli bir düşüş yaşanacağı tahmin ediliyor.

Akdeniz'de 1990'ların ortalarına kadar avlanan balık miktarı her yıl artmaya devam etti. 1 milyondan fazla balığın avlanmasıyla bu alanda zirvenin yaşandığı 1994'ten sonra bu rakam düşmeye başlayarak, 2013'te 70 bin ton olarak gerçekleşti. Rezervlerin bu şekilde azalmasının yalnızca sualtı ekosistemini etkilemekle kalmayıp aynı zamanda civarda yaşayan ve hayatta kalmak için denize bağımlı olan insan topluluklarının gıda güvenliğini tehdit edeceği, ayrıca, balıkçıların işsiz kalmasına neden olacağı ve balık işleme ile turizm gibi balıkçılığa dayalı sektörlere de zarar vereceği düşünülüyor.

- Mavi ekonomiye dönüşüm uyarısı

Raporda, sanayi kuruluşlarına, hükümetlere, sivil topluma ve diğer paydaşlara, mevcut kalkınma modelini değiştirerek, sağlıklı ve üretken deniz varlıklarına dayalı "Akdeniz için sürdürülebilir mavi ekonomi"ye dönüşüm için harekete geçmesi önerildi.

Ayrıca, Akdeniz ülkelerinin de ulusal düzeyde, sürdürülebilir kalkınma hedeflerini uygulamaları, ekonomilerini ve vatandaşlarını desteklemek için gerekli politikalara ve kalkınma planlarına uyum sağlarken, doğal çevreyi de korumaları gerektiğinin altı çizildi.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Önceki ve Sonraki Haberler