AK Parti TBMM Grup Toplantısı

AK Parti TBMM Grup Toplantısı

Genel Başkan ve Başbakan Yıldırım: (2)- "Hiç kimse kusura bakmasın, bu paralel terör örgütü artık hiçbir ülke için elverişli bir maşa değildir. Hiç boşuna ekmek, su vermeyin, boşuna beslemeyin, külfet çekmeyin. Jiletle kazır gibi bunların kökünü kazıyacağ

TBMM (AA) - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, "Hiç kimse kusura bakmasın, bu paralel terör örgütü artık hiçbir ülke için elverişli bir maşa değildir. Hiç boşuna ekmek, su vermeyin, boşuna beslemeyin, külfet çekmeyin. Jiletle kazır gibi bunların kökünü kazıyacağız." dedi.

Yıldırım, partisinin TBMM Grup Toplantısında yaptığı konuşmada, bugün CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüştüğünü anımsatarak, kendisine bu süreçte verdiği destek ve dayanışmadan dolayı teşekkür ettiğini bildirdi.

Grup toplantısından sonra da MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile bir araya gelerek, teşekkürlerini ileteceğine değinen Yıldırım, şöyle devam etti:

"Bugün beraber olmanın, dayanışma içinde olmanın ne kadar önem gösterdiğini bütün milletimiz biliyor, hepimiz biliyoruz. Millet konu olunca, milli irade konu olunca, devletimizin bekası konu olunca nasıl kenetlendiğimizi bütün dünya gördü. Milletimizin özlediği, görmek istediği tablo budur. Kavga edecek, atışacak, didişecek az şeyimiz var. Ama paylaşacak, birleşecek, gücümüzün ülkemizin geleceği, milletimizin selameti için bir araya getirecek çok nedenimiz var. İnşallah bundan böyle başta terör olmak üzere siyaset üstü konularda birlikte hareket etmek için AK Parti Grubu olarak, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti olarak kapılarımızı sonuna kadar açık tutacağız. Bu alçakça, canice darbe girişiminin kaynağı konusunda zerre kadar tereddüdümüz yok. Ayna gibi ortadadır. Kimin yaptığını, kimin tertiplediğini, kimin yönettiğini bütün ayrıntılarıyla biliyoruz. Paralel terör örgütünün 17-25 Aralık'ta başlayan süreçte her türlü ahlaksızlığı, her türlü kanun dışı yolları kullanarak Hükümeti nasıl devirmeye çalıştığını hep beraber gördük, yaşadık."

Bu örgütün, 1980'li yıllardan itibaren TSK içinde yapılanma başlattığını bildiklerini belirten Yıldırım, "Yargıda olduğu gibi, emniyet içinde olduğu gibi, diğer kurumlarda olduğu gibi Silahlı Kuvvetler içinde de bu yapının önemli bir konuma geldiğini biliyoruz. Bize diyorlar ki 'Neden önlem almadınız?' Ben de diyenlere şunu söylüyorum, Yıllardır verdiğimiz mücadelede neden bizi yalnız bıraktınız. Eğer bugünkü desteğiniz o gün de olsaydı belki bunları yaşamayacaktık." ifadesini kullandı.

- "Teröristleri isterken kanıt mı sordunuz?"

Başbakan Binali Yıldırım, 17-25 Aralık bir darbe girişimi dediklerinde burun kıvırıldığını, dudak büküldüğünü, bu kadroları temizlemek istediklerinde ise önlerine binbir engellerin çıkartıldığına dikkati çekti.

Yıldırım, "FETÖ'nün militanları, içeride ve dışarıda açık, gizli eller tarafından korunuyordu. Ne diyelim? Bir musibet bin nasihatten evladır. Bugün istisnasız herkes, tüm dünya bunların ne kadar tehlikeli, silahlı bir örgüt olduğunu bir kez daha görmüştür." görüşüne yer verdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve kendisinin terörist başının iadesi için ABD'ye çağrı yaptıklarına dosya gönderkilerine işaret eden Yıldırım, Adalet Bakanı'nın da dosyayı gönderdiğini vurguladı.

Yıldırım, 4 tane dosya gönderildiğini belirterek, şunları ifade etti:

"Bize diyorlar ki 'Kanıt sunun'. Görünen köy, kılavuz ister mi? Ama biz yine de istemedikleri kadar kanıtı onların önüne koyacağız. Ancak Amerikalı dostlarıma şunu buradan sormak istiyorum. 11 Eylül'de, İkiz Kuleler aşağı indirildiğinde teröristleri isterken kanıt mı sordunuz? Guantanamo'da şüphelileri toplarken elinizde kanıt mı vardı? Bin Ladin için kanıt aramazken FETO için üstelik olay çok açıkken, kanıtlar zaten ortadayken neden ısrarla kanıt istiyorsunuz? Soruyorum. Bu caniyi, bu haini, bu terörist başını artık daha fazla korumayın. Vazgeçin. Bunun size de faydası yok, insanlığa faydası yok, İslamiyet'e faydası yok. Hiç kimse kusura bakmasın, bu paralel terör örgütü artık hiçbir ülke için elverişli bir maşa değildir. Hiç boşuna ekmek, su vermeyin, boşuna beslemeyin, külfet çekmeyin. Jiletle kazır gibi bunların kökünü kazıyacağız. Öyle bir kazıyacağız ki değil paralel terör örgütünün haşhaşileri, hiçbir hain, hiçbir gizli terör örgütü, hiçbir bölücü terör örgütü bir daha bu aziz millete, bu büyük devlete Türkiye'ye ihanet etme cesaretini gösteremeyecek."

-"Doğru ile yanlış birbirine karıştırılmayacak"

Konuşmasında "Avrupalı dostlara" da seslenen Yıldırım, darbe karşıtı duruşlarını takdirle karşıladığını, bunun için teşekkür ettiğini dile getirdi.

Yıldırım, "Ancak darbeyi kınadıktan sonra kullandıkları 'ama' diye başlayan cümlelerden hiç de hoşlanmadım. Yüreğimiz yanıyor. Halk sokaklarda bombalandı, kurşunlandı. Bizim darbeyle, terörle mücadelemizi kesintiye uğratacak, halkın moralini aşağıya çekecek hiçbir yaklaşımı asla ve asla iyi niyetli olarak göremeyiz. 'Terörle mücadeleyi gevşetin, onlara daha müşvik davranın, kurşun atıyorsa siz gül uzatın.' Bunu mu istiyorsunuz bizden? Darbeden medet uman, darbe sonrasını hayal eden kim varsa gereken cevabı alacaktır. Hiçkimsenin şüphesi olmasın. Bütün dünya bilsin. Gözaltılar, sorgulamalar, tutuklamalar, yargılamalar noktasında Türkiye bir hukuk devletidir, hukuk devletine yaraşır şekilde bütün bu çalışmalar yapılacak, doğru ile yanlış birbirine karıştırılmayacak." değerlendirmesinde bulundu.

- "Duygularımızla, heyecanımızla değil aklımızla hareket edeceğiz"

Başbakan Yıldırım, duygularla, heyecanla değil akılla adaletin, hukukun kurallarıyla hareket edeceklerini bildirdi.

Öfkeyle, acıyla, bir takım uygunsuz davranışlara tevessül edenlerin kendilerini karşılarında bulacaklarına dikkati çeken Yıldırım, darbeye karşı geleceğim diye, aldığı emri uygulamaktan başka bir görevi olmayan o mehmetçiklere yanlış hareket içinde bulunanlar varsa onun da gereğinin yapılacağını belirtti.

-Vatandaşlara provokasyon uyarısı

Hiçbir şekilde "bir yanlışın, diğer yanlışla" düzeltilemeyeceğini vurgulayan Yıldırım, şunları kaydetti:

"Yanlış, yanlıştır. Kimden gelirse yanlıştır. Biz buna inanmışız, buna iman etmişiz. Darbe sonrası vatandaşlarımdan istediğim önemli bir şey var. Provokasyonlara dikkat edelim. Milletimiz sokaklarda, akşam demokrasi nöbetleri tutuyoruz. Bunlar çok güzel bir şey. Ama buradan provokasyon riskine karşı bütün vatandaşlarımızı uyarıyoruz. Gün ayrışma değil, birleşme günüdür. Bir olacağız, beraber hareket edeceğiz. Kılığımıza, kıyafetimize bakmayacağız. Göz rengimize, saçımızın rengine bakmayacağız. Bunların hepsi farklı olabilir. Bu doğaldır, bu bizim kararımız değil. Ama farklı olmayan tek şeyimiz var. Gözlerimizden akan yaşlardır. Gözlerimizin yaşı hep aynı renktir. Onun için acıda da sevinçte de hep beraber olacağız, birbirimizi kucaklayacağız.

Eğer 15 Temmuz darbesi, onlar adına başarıyla gerçekleşseydi Türkiye bugün karanlık bir dikta ülkesi olacaktı. Ama darbeyi bu millet önledi. Türkiye hukuktan, demokrasiden bir milim bile taviz vermedi, yoluna devam edecek."

(Sürecek)

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :