15 Temmuz'da Fenerbahçe Orduevi'nin kontrolüne ilişkin dava

15 Temmuz'da Fenerbahçe Orduevi'nin kontrolüne ilişkin dava

FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında, Fenerbahçe Orduevi'ni kontrol altına almaya çalışan 3'ü tutuklu 40 askerin yargılanmasına devam edildi- Tutuklu Uzman Çavuş Yeğen: - "Astsubaydan aşağı rütbeliler darbenin ne demek olduğunu bilmez. Ben 26 yaşın

İSTANBUL (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında, Fenerbahçe Orduevi'ni kontrol altına almaya çalışan 3'ü tutuklu 40 askerin üçer kez ağırlaştırılmış müebbet ve on beşer yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasına devam edildi.

İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki ikinci duruşmaya, tutuklu sanıklar Üsteğmen Kayhan Korkmaz, uzman çavuşlar Recai Yeğen ve Fahri Sivri ile tutuksuz bir sanık katıldı. Duruşmada, Başbakanlık, Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Milli Savunma Bakanlığı avukatları da müdahil olarak hazır bulundu.

Tutuklu sanıklardan Uzman Çavuş Fahri Sivri, savunmasında, bir aylık uzman çavuş olduğunu ve göreve yeni başladığı için neyin ne olduğu konusunda çok bilgisinin bulunmadığını öne sürerek, 15 Temmuz'da, kendilerine tatbikat olacağının söylendiğini ve Fenerbahçe Orduevi'ne gittiklerinde yolda herhangi bir tepkiyle karşılaşmadıklarını söyledi.

Araçlardan inip bir süre beklediklerini, orduevindeki yarbayın birkaç kez içeri girip çıktığını, güvenlik önlemi aldıklarını ve kimseye silah doğrultmadıklarını savunan Sivri, şunları söyledi:

"Cep telefonuma sürekli mesaj geliyordu. Telefonuma bakmayı verilen emir üzerine uygun görmemiştim. Ama haddinden fazla aranınca merak edip baktım. Ailem, arkadaşlarım aramıştı. Birlikten bir üstçavuş, bir televizyondaki 'sıkıyönetim ilan edildiğine' dair ekran görüntüsünü mesaj olarak göndermişti. Üsteğmene sorduğumda, bana şaşkın bir şekilde, 'Telefonunu kaldır.' dedi. Bölük komutanımızın da korku, tedirginlik hali vardı. Afallamıştı. Emir komutasına girdiğimiz yarbay, 'Ortalık karışık, bu saatte sizi kışlanıza geri gönderemem.' dedi. Sıraya geçtik. Emir üzerine mühimmatları topladım. Sabaha kadar herhangi bir olay yaşanmadı. Kilitleri unutulan araçların başında nöbet bekledim. Daha sonra beni içeri aldılar. Ekmek, çay verdiler. Ben hiçbir olaya karışmadım. Bir aylık uzman çavuşum. 15 Temmuz'da ilk maaşım yattı, onu dahi çekemedim. Bir yıldır tutukluyum."

- Baygınlık geçirdi

Mahkeme heyeti, savcı, sanık ve müdahil avukatlarının da sorularını yanıtlayan Sivri'ye, daha önceki beyanlarıyla çelişkili ifadeler vermesi üzerine Mahkeme Başkanı Abdurrahman Orkun Dağ tarafından, "Yargılama sonunda alacağın cezayla belki de ömür boyu cezaevinden çıkamayacaksın. Anlatacağın her şey çok önemli. Tek bir kelime dahi önem arz ediyor." uyarısında bulunuldu.

Tekrardan konuşan ve çelişkili ifadeler verdiği belirtilen Sivri, baygınlık geçirdi. Başkan Dağ, bunun üzerine diğer tutuklu sanık Uzman Çavuş Recep Yeğen'in savunmasını aldı.

Sanık Yeğen, 15 Temmuz'da Fenerbahçe Orduevi'ne "Tatbikat var." denilerek götürüldüklerini ve olay yerinde hiçbir şey yapmadığını belirterek, "Olaydan hiç haberimiz yoktu. Cezaevine düştükten 1 ay sonra kurulan televizyonu izlediğimde nasıl bir olayın içine düşürüldüğümüzü anladım." dedi.

Üye hakimin, "Darbenin ne olduğunu bilmiyor musun?" diye sorduğu Yeğen, "Astsubaydan aşağı rütbeliler darbenin ne demek olduğunu bilmez. Ben 26 yaşındayım. Darbenin ne demek olduğunu bilmiyorum." cevabını verdi.

Mahkeme Başkanı Dağ, savunma yaparken bayılan tutuklu sanık Fahri Sivri'nin, etkilenme ve baskı altında kalma ihtimalini göz önüne alarak savunmasının, diğer sanıkların dışarı çıkarılması sonrası alınmasına hükmetti. Sanık ve müdahil avukatlarının kaldığı duruşma salonunda, Sivri'nin yeniden savunması alındı.

Duruşma, yarına ertelendi.

- İddianame

İddianamede, rütbeli askerler Kayhan Korkmaz, Fahri Sivri ve Recai Yeğen ile 37 er "sanık" sıfatıyla yer alıyor. Soruşturma kapsamında rütbeli askerlerin tutuklandığı belirtilen iddianamede, tüm sanıkların "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs", "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs", "TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs" suçlarından, üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması talep ediliyor.

İddianamede, Üsteğmen Kayhan Korkmaz hakkında "silahlı terör örgütüne üye olmak", diğer 39 sanık hakkında ise "örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" suçundan 7,5 yıldan onbeşer yıla kadar hapis cezası isteniyor.

Darbe girişimi öncesi İstanbul'daki 2. Zırhlı Tugay Komutanlığı'nda darbeciler tarafından yapılan toplantılarda, darbe kalkışması kapsamında hangi kurum ve kuruluşlara ait binalarla hangi köprü ve karayolu geçiş noktalarının kontrol altına alınacağı hususunun kararlaştırıldığı aktarılan iddianamede, toplantılarda köprülerin, önemli karayolu geçiş noktalarının, havalimanlarının, AKOM, Valilik, Telekom, belediye, televizyon kanalları, Emniyet Müdürlüğü ve benzeri bir kısım kurum ve kuruluşların yanı sıra, Fenerbahçe Orduevi'nin de kontrol altında tutulmasına karar verildiği hatırlatılıyor.

İddianamede, Fenerbahçe Orduevi'ni kontrol altına alma görevinin sanık Üsteğmen Kayhan Korkmaz'a verildiği belirtilerek, orduevinin neden hedef seçildiği şöyle anlatılıyor:

''Çeşitli nedenlerle başka illerden İstanbul iline gelen rütbeli askeri personellerin genellikle burada konakladıkları, olay gecesi darbe karşıtı tavır ve davranış göstermeleri muhtemel bir kısım askeri personelin orduevinde bulunabileceklerinin öngörüldüğü, Fenerbahçe Orduevi'nin kontrol altına alınarak, geçici olarak burada kalan rütbeli askeri personellerin, başka rütbeli asker kişilerle irtibatlarının kesilmesinin ve hareket kabiliyetlerinin tamamen ortadan kaldırılmasının amaçlandığı tespit edilmiştir.''

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Önceki ve Sonraki Haberler