Özgürlüğün bedeli

Beşiktaş'ta gerçekleştirilen alçak saldırının arkasında, ister PKK, ister başka bir örgüt çıksın, bu örgütlerin topunun ardında ABD olduğundan hiç şüphe yok. Türkiye çok önemli günlerden geçiyor. Ak Parti ve MHP omuz omuza vererek Türkiye'nin yüz yıldır yaşadığı tıkanıklığı ve çözümsüzlüğü aşacak bir adım attılar. Yapılacak olan Anayasa değişikliği, aynı zamanda bir sistem değişikliğidir. Artık Türkiye, hızlı karar alan, çabuk eyleme geçen ve en önemlisi  yaşadığımız tüm ekonomik buhranların, siyasal çözümsüzlüklerin ve toplumsal kaosların bir yönüyle sebebi olan koalisyon dönemlerinin sona ereceği bir ülke olacak.

Öte yandan Türkiye, dış ticaret başta olmak üzere bir çok alanda TL'ye dönüş başlattı. Çin, Rusya ve İran'dan bu çabaya destek geldi. D-8, toplamda 3,7 Trilyon dolarlık ekonomik hacmiyle Türkiye Cumhurbaşkanının bu çağrısını anlamlı bulduğunu ve sıcak karşıladığını söyledi. Gelişen 8 Ülke Ekonomik İşbirliği Örgütü (D-8) Genel Sekreteri Seyid Ali Muhammed Musavi, ABD dolarının son birkaç yıldır güçlendiğini, D-8 ülkelerinin bu durumdan kendi yapısal dinamiklerine bağlı olarak farklı oranlarda etkilendiğini, "Bu kapsamda kendi aramızda yerel para birimlerimizle ticaret yapmak, bizleri ileride oluşacak kur risklerine karşı önemli ölçüde koruyacaktır." diyerek, coğrafi ve nüfus olarak çok geniş bir alanın artık dolara teslim olmuş ticari anlayıştan kurtulacağının işaretlerini verdi.

Tüm bunlar ve daha burada zikredilmemiş nice özgürleşme çabaları üst üste konunca, ABD ve batının seyirci kalmayacağını çok rahat söyleyebiliriz. ABD, Türkiye'nin ülke olarak, Recep Tayyip Erdoğan'ın lider olarak nereye varmak istediğini çok iyi görüyor. O sebeple de 2012 yılı 7 Şubatında başlayan ve MİT krizi diye isimlendirilen operasyonla startını verdikleri süreci, Gezi eylemleri, 17/25 Aralık, 15 Temmuz ve Beşiktaş saldırısıyla devam ettiriyorlar. Araya sıkıştırdıkları Ankara, Gaziantep, Diyarbakır, Van gibi kitlesel katliamlara sebep olan diğer saldırıları da ayrıca unutmamak lazım.

Hiç şüpheniz olmasın 15 Temmuz sonrası darbeci alçakları İncirlikten kaçıranlar kimlerse, Beşiktaş'ta gerçekleştirilen katliamda da patlayıcı yüklü aracı İstanbul'da saklayan ve patlama yerine intikalini sağlayan aynı güçlerdir. Eğer orada darbeciyi kaçırırken kargo uçağını kullanmışlarsa, burada patlayıcıyı getirirken de muhtemelen yolcu valizini kullanmışlardır. Hepsi bu.

Sekiz darbeci  subayın kaçtıkları helikopterle birlikte Yunanistan'a sığındıklarında, Yunanistan hükümetinin verdiği ilk cevabı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Yunan makamlarıyla yaptığı ilk görüşme sonrası yaptığı açıklamayı hatırlayın. On beş güne kalmaz darbecileri teslim edecekler. Bu, Yunanistan'ın cevabıydı. Oysa üzerinden bırakın 15 günü, 150 gün geçtiği halde hala teslim edilmiş tek bir darbeci yok. Bu da ABD'nin cevabı. Çünkü o darbeci alçakların da, onların ABD'deki babalarının da sahibi ABD'dir.

Bugün hem batı hem ABD bir paylaşım ve yardımlaşmayla, FETÖ'ye ve PKK'ya kucak açmışsa, onların kendi sokaklarında, caddelerinde, devlet koridorlarında kendi evleri gibi dolaşmalarına izin vermişse, bunun bedelini o uşaklara ödetirler. Herkes neye gücü yetiyorsa ve yeteneği neye temerküz ediyorsa,  onunla ABD ve batıya uşaklık yapacak. FETÖ işgal ettiği devlet kademelerinde ülkesine ihanet ederken, PKK ve DEAŞ gibi örgütlerde yapacakları kitlesel katliamlarla bu sürece destek verecekler. Bunların sadece üniformaları farklı, yoksa her birinin ABD ve batıdaki çalışma ofislerinin koridorları aynı. Allah bilir ya o koridorlarda kaç kez karşılaşmışlardır. Aynı masa etrafında efendilerinin başkanlığında yapılan kaç toplantıda birbirlerine göz ve baş selamı  vermişlerdir.

Onlar, uşaklığın bedelini ödeyedursunlar. Vatana ve milletine ihanetten dolayı gördükleri ilgiyi, yaşadıkları ağırlanmayı taa ciğerlerine kadar çeksinler. ABD ve batıya kendilerinden önce köpeklik yapanların akıbeti onları akıllandırmamış. Işıklı Avrupa mekanlarında şiir tonunda ihanet şarkıları söyleyerek, soysuz alkışlarla övünç yaşamak, ya da  Beyaz Saray'da 3. sınıf dünya ülkelerinin kimi liderlerinin görüşebilmek için yıllarca beklediği ve iktidarlarının ömrü bittiği halde görüşmeye muvaffak olamadıkları ABD başkanlarının elini sıkıp, selfie çekmek, onların bu millete galip gelmelerine yetmeyecektir.

Evet, onlar, uşaklıklarının bedelini ödeyedursunlar. Biz, kazanacağımız zaferin yüreğimizde hissettiğimiz muştusuyla  özgürlüğe doğru koşuyoruz.

Onlar, köpeklik yaptıkları efendilerinin postallarını öperken, biz, şehitlerimizin şerefli alınlarına buseler konduruyoruz. Ve gelecek, onlar değil, bizim için gelecek.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.