Seyit Küçükbezirci

Seyit Küçükbezirci

“Yurda Işık” için uçulan eğitim yuvasına 50 yıl sonra dönüş

seyit-bezirci4222.jpg

 

Tarif edilmez sevinçler içindeydiler..  Mutluluk bütün zerrelerinden okunuyordu; tüy gibiydiler,  kelebekler kadar güzeldiler.Meram Yeniyol üstündeki Selçuk Eğitim Enstitüsü’nün ilk mezunlarından “Edebiyat 2”ye mensup yirmiyi aşkın edebiyat öğretmeni uçtukları yuvalarındaydı; elli yıl sonra..Sücaettin’le Ayten Çam’ın iki yıllık yoğun emekleri ile yerleri, telefonları tesbit adilmiş; 13 mayıs 2015’te Konya’da, Meram Yeniyol’da Selçuk Eğitim Enstitüsü bahçesindeki 50 yıl önce diktikleri çamların altında toplanmaya karar vermişlerdi.. Selçuk Eğitim Enstitüsü şimdilerde; Necmettin Erbakan Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi...Nevşehir’den, Mersin’den, Silivri’den, Hadim‘den, İstanbul Maltepe’den, Aydın’dan, Ankara’dan yollara düştüler; emekli yuvalarından çıkıp..13 Mayıs çarşamba “Eğitim Enstitüsü “I Edebiyat A“ olarak başladıkları Sultan Veled Caddesi‘ndeki; şimdi Kredi ve Yurtlar Kurumu Bölge Müdürlüğü olan binada toplandılar;  sınıflarını, yatakhanelerini buldular; sanki dün  ayrılmışlar gibi.. Sonra Yeni Meram yolu üstündeki Konya’nın ilk yüksek öğrenim kurumu Selçuk Eğitim Enstitüsü bahçesi ilk durak...Şimdi; Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi ‘nde kendilerinin bir parçası gibi elli yıl gündüz hayallerinde, gece   düşlerindeki ders ve yatakhane mekanlarını bulamadılar; yerlerinde yeller esiyordu... “Gözlerinden bildim seni” türküsü misâli elli yıl önce kız/erkek 700 arkadaşları ile, bir “Ağaç Bayramı’nda,  rahmetli, büyük başöğretmen Hüseyin Köroğlu’nun, nezaretinde diktikleri çamlar tanıdı Seyit Küçükbezirci’yi, Ayten Çam’ı, Sücaettin Çam’ı, Hasan Aslan’ı, Muzaffer Çavuşoğlu’nu, Sami Hamamcı’yı... Haziran 1966’da, Selçuk Eğitim Enstitüsü 2 Edebiyat A’dan kırk öğretmen yollara düştü; Edirne’den Ardahan’a kadar..  Fen bölümünden, edebiyat bölümünden  iki yüzden fazla öğretmendiler... Haziran 1966  ortasında  bütün sınıfların, bütün hocaların bulunduğu bir akşam yapılan törende, Selçuk Eğitim Enstitüsü öğrenci Derneği Başkanı Seyit Küçükbezirci, “Mezunlar Adına“ konuşuyordu: “Edirne’den Ardahan’a kadar dağılıyoruz. Cehalete  karşı kazılan siperlerin aydınlık savaşçıları arasına katılacağız. Geleceğin mutlu Türkiye’sinin doğması yolunda, elimizde öğretmenlik meşalesiyle yürüyeceğiz.” Sonra “Veda Konuşması”nı şöyle bitiriyordu:“Biz ülkemizin ileri gitmesinde, aydınlık yarınlara yönelmesinde payımıza düşeni yapacağız. Bizi yetiştirenlerin yüzünü pak, alınlarını ak etmek en büyük dileğimizdir. Bize güvenmenizi dileriz. Atatürk’ün Türkiye‘sinin bağımsızlığını koruyacak kuşakları yetiştirmek için son gücümüze kadar harcayacağız. Bu yolda tükenmeye kararlıyız. Bu bir yemin gecemize katılanlara içten sevgiler. derin saygılar.”

 

seyit-bezirci-fotoeueu.jpg

ELLİ YIL ÖNCE UÇULAN YUVADAHEYECAN, SEVİNÇ, HÜZÜN, UMUT..

1966 mayısından elli yıl sonra; Selçuk Eğitim Enstitüsü Edebiyat 2 A’nın mezunu öğretmenler, elli yıl önce tüm yurda dağılmak için ayrıldıkları yuvalarındalar. Köylerde kasabalarda ışıklar saçtıktan sonra aralarında rahmete kavuşan Mahmut Sütçü, Vehbi Durmuş, Musa Öztürk, Hamza Anaç yoktu, aralarında sağ olanlar gelmişlerdi.Duydunuz mu bilmem? son yılların araştırmalarında maddenin de mekanların da, ruhları olduğu anlaşıldı.. Elli yıl sonra geldiğimizde üstünde dolaştığımız toprak diktiğimiz ağaçlar, kırılıp atılmamış taşlar bizi hatırladı; eminiz, hiç de unutmamışlardı..Bizi, elli yıl önce, yurda dağılmak için, yolun başında, şimdiki Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesinin kapısında, Halis İnsan, büyük eğitimci Müdürümüz Hüseyin Köroğlu uğurlamıştı.. Elli yıl sonra, Hüseyin Köroğlu’nun yerinde görev yapan Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Kırbıyık’la kucaklaşıyoruz. Sanki elli yıl geçmemiş; sanki dersten çıkmışız da dekana uğramışız.Sınıf Arkadaşlarım Ayten-Sücaettin Çam’la birlikte Eğitim Enstitülülerin resmini taşıyan çiçeği Dekan Prof. Dr. Mehmet Kırbıyık‘a, sunuyoruz; “İşte elli yıl sonra sağ olanlarımızla geldik. Sevinçliyiz; yuvamız emin ellerde..”Kırk 2 Edebiyat A’lı ile öğretmenleri Hüseyin Köroğlu, Ömer Er, Burhanettin Canatan, Şükran Bozbora, Fuat Altan, Hami Köse, Mehmet Aydın, Erdoğan Munis’in Türkiye haritası içine yerleştirilmiş. resimleri, Eğitim Fakültesi Arşivi için Dekan Prof. Dr. Mehmet Kırkbıyık’a emanetti artık..13 Mayıs, çarşamba; tekmil öğleden sonra Elli yıl önce, fen-edebiyat yediyüz elden toprağa düşen ağaçların altında. Sınıflardan, yemekhanelerden, yatakhanelerden yağmur gibi hatıralar; birimiz bitiriyor, birimiz başlıyor. “Zaman Tüneli”nden tarif edilmez boşlukta hatıralar.Aynı, o günlerdeki gibi.. Sanki elli yıl önce.. Ama, bir diyeceğim var: Kozmik araştırmacılar, araştırma sonuçlarını söylüyorlar; “Aslında zaman yokki“ diyorlar.. Evet zaman yok.. Hasan Aslan, Sami Hamamcı; Sücaettin, Nafi, Aşır, Mevlüt, Tufan, Naim, Halil Tekkeşin, Ayşe Alper, Sabahat Kaya, Ayten Çam... “Aydınlatma Yolu“na çıktıkları yaştalar; şakalar, takılmalar, teklifsiz tekellüfsüz senli benli konuşmalar...Akşam Eğitim Fakültesi’nde Dekanlığın yemeği.. Prof. Dr. Mehmet Kırbıyık, ‘dekan yardımcılarını sarmış bir heyecan: en güzel ağırlama çabasındalar.. Sıraya girilip alınan yemekler.. “Yar hanesinde yine gönlüm hoş idi” türküsündeki gibiyiz. Yemek masamıza telefonla bağlıyorlar; Necmettin Erbakan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Şeker’i.. Telefondaki sesini yükseltiyorlar, hepimizin duyacağı şekilde.. Rektör Şeker, “Öyle istedim ki aranızda olmayı.. Ama, yoğun, önceden planlanmış faaliyetler engel oldu.. Hoş geldiniz yuvanıza, hepinize saygılar, sevgiler” diyor.Elli yıl sonra “Eğitim Enstitüsü İklimi”nde derin anlamlı buluşmamız ile ilgili teşekkürlerimiz de var: Necmettin Erbakan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Şeker’e; Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Kırbıyık‘a, dekan yardımcılarına; Üniversitenin basın ve halkla ilişkiler müşaviri Ayhan Tekin’e; Üniversite sağlık ve spor şube müdürü Mehmet Karaveli’ye; Konya Büyükşehir Belediyesi’nin yayınlarını armağan eden Muhammet Ali Orak’a ve Kredi Yurtlar Kurumu Bölge Müdürü Yılmaz Eren’e samimi zarif katkıları için teşekkür etmek görevi sınıf arkadaşlarım namına bana verildi; hepsine ayrı ayrı teşekkürler..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum