Yüksek yargı düzenlemesi Genel Kurulda

Yüksek yargı düzenlemesi Genel Kurulda

Adalet Bakanı Bozdağ:-"Bugün terör örgütü DEAŞ ile en etkili mücadele eden ülke hangisidir derseniz, Türkiye Cumhuriyeti devletidir"-"Türkiye üzerinden, Türkiye Cumhuriyeti devleti onayıyla herhangi bir şekilde DEAŞ terör örgütüne terörist aktarımı yapılm

TBMM (AA) - Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, terör örgütü DAEŞ ile en etkili mücadele eden ülkenin Türkiye olduğunu belirterek, "Türkiye üzerinden, Türkiye Cumhuriyeti devleti onayıyla herhangi bir şekilde DEAŞ terör örgütüne terörist aktarımı yapılmamıştır. Bunu iddia edenler Türkiye'den, Türkiye Hükümeti'ne, AK Parti'ye büyük iftira etmektedir." dedi.

TBMM Genel Kurulu'nda Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın görüşmelerinde söz alan Bozdağ, devam eden tartışmalar nedeniyle kısa bir açıklama yapma gereği duyduğunu söyledi.

"DEAŞ bir terör örgütüdür." diyen Bozdağ, Türkiye Cumhuriyeti devletinin, daha Türkiye'de çok az kişinin ismini duyduğu dönemde dünyada ilk defa DAEŞ'i terör örgütü ilan eden ülkeler arasında yer aldığını, o günden beri de DAEŞ terör örgütüyle etkili ve kararlı bir biçimde mücadele yürütüldüğünü anlattı.

Bozdağ, "Şu ana kadar DEAŞ terör örgütüne mensup olduğu ve eylem yaptığı iddiasıyla gözaltına alınan 2 bin 617 kişi olmuştur. Tutuklama kararı verilen bin 117 kişi olmuştur. Hakkında adli kontrol kararı verilen de 557 kişidir. 500 civarında kişi de DEAŞ terör örgütünden terörist vardır." diye konuştu.

Türkiye Cumhuriyeti devletinin DAEŞ terör örgütüyle sadece soruşturma, kovuşturma, adli yönden değil güvenlik boyutuyla da mücadele sürdürdüğünü vurgulayan Bozdağ, çok yakın zamanda hem Genelkurmay Başkanı hem de İçişleri Bakanlığının konuyla ilgili açıklamalar yaptığını, bugüne kadar etkisiz hale getirilen DEAŞ mensuplarına ilişkin rakamlar verdiklerini, bin 300 civarında DAEŞ'li teröristin etkisiz hale getirildiğinin belirtiliğinin altını çizdi.

Bozdağ, DAEŞ terör örgütüne karşı Suriye'nin içine doğru da fırtına obüsleri niteliğinde atışlar yapıldığını, orada da pek çok terör örgütünün etkisiz hale getirildiğini, Irak'ta da aynı şekilde yapıldığını aktararak sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bugün terör örgütü DEAŞ ile en etkili mücadele eden ülke hangisidir derseniz, çok tereddütsüz söylüyorum, Türkiye Cumhuriyeti devletidir. DEAŞ terör örgütü, uluslararası proje bir terör örgütüdür. 2013'e gelinceye kadar böyle bir örgütün ismi Türkiye'de, dünyada da kimse duymadı. Ama bir baktınız, birden bire yerden fırlar gibi bir örgüt çıktı ortaya. Terör örgütü şu anda 145 ayrı ülkesinden dili, kültürü, eğitimi, rengi farklı bu kadar insan ölmeye ve öldürülmeye ikna edilerek Suriye veya Irak'a gönderilmeye çalışılıyor. 2-3 yıllık mazisi olan terör örgütü, dünyanın 145 ülkesinin dilini bilen, oralardaki insanları bulan, ikna eden, ölmeye, öldürmeye getiren bir organizasyonu Allah için yapabilir mi? Bunu yapabilme kabiliyeti var mı? Çok net, bu bir proje, uluslararası proje.

İki temel hedefi var; Biri İslamofobiyanın çoğalmasını sağlamak, insanların İslam ve Müslümanlardan nefret etmesini, hatta Müslümanların da soğumasını sağlayıp uzaklaştırmak. Bir diğeri de bölgede siyasal bir takım projeleri hayata geçirmek için organize edilmiş bir yapı. Bu hedefleri gerçekleştiği zaman IŞİD, DEAŞ denilen terör örgütü kaybolup gidecektir. Çünkü birileri tarafından kurulduğu çok açıktır. Türkiye'ye karşı da bu örgüt üzerinden büyük iftiralar yapılıyor. Bir yandan paralel devlet yapılanması, Suriye'deki Türkmenlere meşru manada yapılan ve uluslararası toplumun da kabul ettiği destekleri DEAŞ'a yapılıyormuş gibi gösterme gayretleri, öte yandan PKK terör örgütü ve ona müdahil çevrelerin uluslararası bütün planlarda, örgütlerde ve yerlerde 'Türkiye, DEAŞ terör örgütüne yardım yapıyor' haberleri, açıklamaları, izahları....Öte yandan da başka başka çevrede Türkiye DEAŞ terör örgütüyle bu kadar mücadele ederken böylesi bir kampanya da yürütülüyor. DEAŞ terör örgütü Türkiye'nin dört bir yanında ülkenin içinde eylem yaparken, bu ülkenin Hükümeti DEAŞ terör örgütüne destek verebilir mi Allah aşkına? Bunu birisinin düşünebilmesi...Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, bugün AK Parti, yarın başkası olabilir. Herhangi bir cumhuriyet hükümetini itham etmesi kabul edilebilir bir şey değil."

- "İsimler verildi, gerekleri yapıldı"

Adalet Bakanı Bozdağ, Türkiye'ye girme yasağı konulanlar olduğunu belirterek, onbinlerle ifade edildiğini söyledi. Bozdağ, "Biz uluslararası topluma hep şunu söyledik; 'Türkiye üzerinden DEAŞ terör örgütüne katılmak üzere gelenler varsa, bize isimleri verin gereğini yapalım.' İsimler verildi, gerekleri yapıldı. Türkiye'nin içerisine girmeleri engellendi. Türkiye'nin içerisine herhangi bir şekilde, meşru yollarla, çünkü vize alıyor veya vize serbestisi var, seyahat hürriyeti kapsamında geliyor, bunlarla ilgili sizin elinizde herhangi bir istihbarat, veri yok. Veri elimizde olduğu zaman Türkiye'de yakaladıklarımızın hepsini ilgili ülkelere gönderdik. Türkiye üzerinden, Türkiye Cumhuriyeti devleti onayıyla herhangi bir şekilde DEAŞ terör örgütüne terörist aktarımı yapılmamıştır. Bunu iddia edenler Türkiye'den, Türkiye Hükümetine, AK Parti'ye büyük iftira etmektedir. " diye konuştu.

Terör eylemlerini önlemek için istihbaratın ve herkesin üzerine düşeni yaptığını görmek gerektiğini anlatan Bozdağ, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Amerika'da ikiz kulelerde oldu, Amerikan istihbaratı yok muydu, niye önlemediler? Brüksel'de, Paris'te oldu, başka başka yerlerde de terör eylemleri oluyor. Terör eylemlerine karşı hükümetin, güvenlik güçlerinin aldığı tedbirlerden ne kadarını engellediğini her zaman kamuoyuyla paylaşılmıyor. Çünkü bunun psikolojik etkileri var. 'Şu kadar eylemi önledik, şunu yaptık, bunu yaptık' diye her gün açıklama yaptığında kamuoyu tedirgin oluyor. Ama bilmemiz lazım ki güvenlik güçlerimiz, istihbarat örgütlerimiz bu konuda gerçekten başarılı çalışma yürütmektedir. Kamuoyunun bilgisine ulaşmadan pek çok felaket, eylem, eylemleri gerçekleştirecek teröristler yakalanmakta ve bunlar önlenmektedir. Zaman zaman da önlenemeyen, tespit edilemeyen oluyor. Yaklaşık bir bilgi geliyor, bir yerde eylem olacak ama nokta, adres,dakika; onu sizin o kadar alanın içinde nerede olduğunu hemen tespit etme ve önleme imkanınız bazen oluyor, bazen olmuyor. Bu konuda güvenlik güçlerimizin itham edilmesi, gerçekten yanlışlık ve haksızlık olur. "

-" 3 yıl süreyle 46 dairenin çalışacak"

Bozdağ, Yargıtay ve Danıştay'da iş yükünün çok olduğunu vurgulayarak, şu anda görüşülen yasanın yürürlüğü girmesi halinde daire sayılarının hemen 24'e inmeyeceğini, 3 yıllık bir geçiş sürecinin olduğunu, 3 yıl süreyle 46 dairenin çalışacağını söyledi.

İstinaf mahkemelerinin faaliyete girmesiyle yaklaşık bir yıllık süre içerisinde çok az sayıda dosyanın Yargıtay ve Danıştay'a geleceğini dile getiren Bozdağ, "Bu, kısa sürede bu dosyaları eritmek için yeter bir zamandır. Onun için geçiş süreci öngördük." dedi.

Bekir Bozdağ, ceza dairelerinde bir dosyanın bitiş sürecinin 306 gün, Ceza Genel Kurulunda ise 493 gün olduğunu bildirdi.



AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :