ANKARA (AA) - MUHAMMET İKBAL ARSLAN/ NAZLI YÜZBAŞIOĞLU- Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığının (YTB) Türkiye Bursları ile Ankara'da okuyan Kenyalı Abdinoor Maalim, kendisine sağlanan imkanlarla öğrenimine devam etmekten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "YTB, öğrencilere ebeveyn gibi davranıyor. 'Sizi buraya getirdik ve mezun olana kadar sizinle beraberiz' diyorlar." dedi.

Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümünde yüksek lisans yapan Maalim, başkentteki öğrenim hayatına ve günlük yaşama nasıl uyum sağladığını AA muhabirine anlattı.

Türkiye'ye ilk kez 2017 yılında geldiğini ve Türkçe öğrendiğini anlatan Maalim, Ankara'da öğrencilik hayatının "müthiş" geçtiğini söyledi.

Başkentteki hayatına alıştığını dile getiren Maalim, "Sadece annemle babamı özlüyorum ama kendimi kötü hissettiğim bir an ya da pişmanlığım hiç yok. Hayat iyi geçiyor. Okulda, yurttaki komşularımla, diğer insanlarla... Hatta şoförlerle bazen sohbet ediyoruz. 'Nerelisin, ne okuyorsun' diye soruyorlar. Burası çok sosyal bir ülke." diye konuştu.

Karşılaştığı insanların kendisiyle çok güzel iletişim kurduğunu ifade eden Maalim, "Hatta hiç unutmayacağım bir gün var. Bir restorandan yemek alırken tanımadığım bir adam ve yanındaki genç oğlu bana 'Ödeme, biz ödeyeceğiz' dedi. Ben de 'Hayır, estağfurullah yapmayın' dedim. Onlar zorladı ama ben istemedim. Onlara, 'insanlığınız ve iyi fikirleriniz için sizinle oturup yemek yiyelim' dedim. Onlarla yemek yedik, yaklaşık iki saat sohbet ettik." dedi.

Arkadaşlarıyla halı sahada futbol maçı yaptığını, masa tenisi oynadığını, sinemaya gittiğini ve yüzdüğünü anlatan Maalim, YTB'nin uluslararası öğrencilere yönelik düzenlediği kültür günleri ve seminerler gibi faaliyetlere de katıldığını söyledi.

Futbolu hem oynamayı hem de izlemeyi çok sevdiğini belirten Maalim, Türkçeyi ne kadar hızlı öğrenebildiğini, Ankara'ya geldiği ilk günlerde maç izlemek için gittiği kafede anladığını anlattı.

Maalim, "Önceleri spiker konuşurken Türkçe olduğu için hiç anlamıyordum. Sadece topu takip ediyordum. Ama iki ila dört ay sonra garsona 'Lütfen sesi yükseltebilir misiniz' bile demeye başladım." diye konuştu.

Derbi maçlarının olduğu günler sokakların taraftarlar ve bayraklarla dolu olmasından çok etkilendiğini belirten Maalim, Türkiye'deki tüm takımları kendi takımı olarak gördüğünü ve uluslararası maçlarda hep Türk takımlarını tuttuğunu ifade etti.

- "Burs değil, 'insanları geliştirme programı' diyorum"

YTB'nin Türkiye Burslarının öğrenim hayatındaki yerini anlatan Maalim, şöyle devam etti:

"Bir 'burs programı' demiyorum, bence 'insanları geliştirme programı'. Çünkü, diğer ülkelerde okuyan başka arkadaşlarım da var. Onlara burs veriyorlar ama sonra kimse başarılı olup olmadığını takip etmiyor. Ama YTB Burslarında her gün en az iki ya da üç yeni faaliyetlere davet eden elektronik posta geliyor. Sadece sınıfta verilen dersler değil, hayata dair dersler de var."

Gerekli belgeleri toplayıp Türkiye Burslarına başvuru yaptıktan sonra YTB'nin sosyal medya hesaplarından sonucu heyecanla takip ettiğini söyleyen Maalim, "Kazandıktan sonra buraya geldim. YTB, öğrencilere ebeveyn gibi davranıyor. 'Sizi buraya getirdik ve mezun olana kadar sizinle beraberiz' diyorlar." ifadesini kullandı.

- Türkiye Bursları

Türkiye'nin 1992'de "Büyük Öğrenci Projesi" olarak başlattığı, 2012'den itibaren de YTB koordinesinde "Türkiye Bursları" olarak devam eden proje sayesinde dünyanın birçok ülkesinden öğrenci, Türkiye'de öğrenim gördükten sonra ülkesine dönerek hem kendi insanlarına hizmet ediyor hem de Türkiye ile ülkesi arasında dostluk köprüsü kuruyor.

Türkiye'de lisans, yüksek lisans, doktora ve bilimsel araştırma yapan yabancı öğrencilere verilen Türkiye Burslarına, öğrencilerin Türkçe öğrenimi, barınma ve beslenme ihtiyaçları, sağlık sigortaları, aylık cep harçlıkları ile Türkiye'ye ilk geliş ve mezun olduktan sonra ülkelerine dönüş yol masrafları da dahil.

Geçen yıl 164 ülkeden 138 bin başvuru alan "Türkiye Bursları"ndan 160 ülkeden 17 bin 500 yabancı öğrenci yararlanıyor.