Yetişmiş insan kaybı FETÖ'ye nefreti artırdı

Yetişmiş insan kaybı FETÖ'ye nefreti artırdı

FETÖ'nün Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu raporundan:- "Birçoğu üniversite eğitimi almış insanların FETÖ'yle irtibat içinde olmaları toplum nezdinde bir suç olarak kabullenilmiş olsa da bu durum ülkenin yetişmiş insanlarının kaybı olarak değerlendiril

TBMM (AA) - YILDIZ AKTAŞ - TBMM FETÖ'nün Darbe Girişimini Araştırma Komisyonunun taslak raporunda, "Birçoğu üniversite eğitimi almış insanların FETÖ'yle irtibat içinde olmaları toplum nezdinde bir suç olarak kabullenilmiş olsa da bu durum ülkenin yetişmiş insanlarının kaybı olarak değerlendirilmekte ve FETÖ'ye nefreti artırmaktadır." tespitine yer verildi.

Fethullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ/PYD) 15 Temmuz Darbe Gi̇ri̇şi̇mi̇ i̇le Bu Terör Örgütünün Faali̇yetleri̇ni̇n Tüm Yönleriyle Araştırılarak Alınması Gereken Önlemleri̇n Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu'nun taslak raporunda, "toplumsal hayat"a etkileri analiz edildi.

15 Temmuz FETÖ Darbe Kalkışmasının ülke üzerinde pek çok etkisinin gözlemlendiği, bu etkilerin bazılarının uzun sürede ortaya çıkacağının varsayılabileceği belirtilen raporda, çeşitli kamuoyu araştırmalarının kalkışmanın, can kayıplarına, yaralanmalara ve maddi yıkımlara yol açmış olmakla birlikte devlet-millet birlikteliği açısından olumlu sonuçlar da doğurduğu ifade edildi.

Olayların başladığı 15 Temmuz 22.00'den itibaren vatandaşların olaya müdahil olmaya başladığı,16 Temmuz sabahından itibaren ise bütün ülkenin 15 Temmuz gerçeğiyle yüzleştiği anlatılan raporda, siyasilerin darbe ve askeri makamların darbeye karşı tavır alması, sivil toplum kuruluşlarının çağrıları ve medyanın darbeye karşı tutumunun temel değerler etrafında ülkeyi birleştirdiği belirtildi.

Raporda, "15 Temmuz Darbe Kalkışmasının toplumsal algı açısından en kötü sonuçlarından biri TSK'nın böyle bir kalkışmaya alet edilmesidir." denildi.

Kalkışma sonrası yapılan saha araştırmalarındaki en bariz sonucun TSK'nın yara aldığı yönünde olduğuna işaret edilen raporda, halkın büyük bir çoğunluğunun bu konuda hemfikir olduğuna dikkat çekildi. Raporda, "15 Temmuz'u takip eden günlerdeki tutuklamalar, açığa almalar ve işten çıkarmalarla, TSK'nın yara aldığına dair kanaat halk nezdinde kemikleşmiştir." değerlendirmesi yapıldı.

Darbe kalkışmasının toplumsal hayatı zorlaştırıcı sonuçlarından birinin de özellikle Anadolu şehirlerindeki sanayici ve iş adamlarının tutuklanması, bazı şirketlere ve mallara el konulmasıyla çalışanların zamanla işsiz kalmaları olduğu vurgulanan raporda, "Bazı şehirlerde FETÖ'yle irtibatlı ve iltisaklı oldukları kesinleşen iş adamları ve sanayicilerin ekonomik gücü o şehirdeki iş gücünün yüzde 20'ye yakınını ifade etmektedir. FETÖ ile mücadelenin 15 Temmuz'dan önce başladığı bilinmektedir. Ancak FETÖ ile mücadele 15 Temmuz Darbe Kalkışması sonrası hızlanmış, FETÖ’cü eğitim, sağlık, medya gibi şirketlerin, kurumların hızlıca kayyum atanması sonra kapatılmasıyla sosyo-ekonomik yapımız kan kaybetmiş, yanı sıra söz konusu kurumlarla ve şirketlerle doğrudan ve dolaylı ilişki içindeki vatandaşlarımız da etkilenmişlerdir." denildi.

Bunlara rağmen söz konusu şirketlerle ve kurumlarla ilişkiyi bitirmede vatandaşların çoğunluğunun hızlı davrandığının görüldüğüne dikkat çekilen raporda, vatandaşların bu hususta ekonomik kaybı önemsemedikleri, sosyal kayıp açısından ise endişe duyduklarının gözlemlendiği aktarıldı.

Çeşitli Devlet kurumlarında görevli olduğu halde FETÖ ile iltisakı ve irtibatı olduğu tespit edilip tutuklanan, işten çıkarılan, kaçak durumda olan veya yurt dışına çıktığı bilinenlerin sayısı 150 bine yaklaştığı açıklanan raporda, bu kişilerin aile ve yakın akraba ilişkileri göz önüne alınırsa 15 Temmuz darbe kalkışmasının yaklaşık bir milyon insanı ailevi açıdan dolaylı etkilediğinin düşünüldüğü bildirildi.

Raporda, "Birçoğu üniversite eğitimi almış insanların FETÖ'yle irtibat içinde olmaları toplum nezdinde bir suç olarak kabullenilmiş olsa da bu durum ülkenin yetişmiş insanlarının kaybı olarak değerlendirilmekte ve FETÖ'ye nefreti artırmaktadır." değerlendirmesine yer verildi.

- "Türk toplumunun kendine olan güveni de yenilendi"

15 Temmuz kalkışmasının, kimilerince iddia edildiğinin aksine dini yapılara ve kavramlara yönelik bir nefret doğurmadığının altı çizilen raporda, şunlar kaydedildi:

"Kamuoyu araştırmaları ile sosyal medya ağlarının taramasından edinilen sonuçlar Türk toplumunun büyük çoğunluğunun 15 Temmuz Darbe Girişiminde bulunanların din ile gerçek manada bir ilgilerinin olmadığına inanmaktadır.

Darbe Kalkışmasının ardından ilan edilen ve uygulanmaya başlanan olağanüstü hal, toplumu çok etkilemiş görünmemektedir. Gerek kamuoyu araştırma sonuçları gerekse açık kaynaklarda yer alan yorumlar OHAL"in Türk toplumunun genelinde toplumsal hayatı sarsmadığı yönündedir. Darbe kalkışması ile Türk toplumunun kendine olan güveni de yenilenmiş görünmektedir. Arap Baharı ile etrafı ateş çemberine dönen Türk toplumu, 15 Temmuz askeri kalkışmasına rağmen, toplumsal bütünlüğünü ve kardeşliğini bozmayarak, hem kendine güvenini tazelediğine, hem de hinterlandına ve dünyanın diğer coğrafyalarına birlik ve beraberlik mesajı verdiğine inanmaktadır. Farklılıklara rağmen bir arada yaşama iradesi ve kültürü 15 Temmuz'dan sonra ivme kazanmıştır."

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :