İSTANBUL (AA) - Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) Türkiye Direktörü Jean-Patrick Marquet, belediyelerin ekonomik kalkınmada ciddi bir rolü olduğunu belirterek, belediye yatırımlarının daha fazla istihdam oluşmasını sağladığını böylece ekonomik kalkınmanın gerçekleştiğini söyledi.

Marquet, Marmara Belediyeler Birliği tarafından, Türk Ekonomi Bankası (TEB) ana sponsorluğunda bu yıl ilki düzenlenen Yerel Yönetimler Finans Zirvesi kapsamında gerçekleştirilen "Yerel Yönetim Finansmanı - Uluslararası Kaynak Kullanımı" başlıklı oturumda konuştu.

Belediyelerin ekonomik kalkınmada ciddi bir rolü olduğunu aktaran Marquet, belediye yatırımlarının daha fazla istihdam oluşmasını sağladığını böylece ekonomik kalkınmanın gerçekleştiğini kaydetti.

Marquet, Türkiye'nin ithal enerjiye bağımlı bir ülke olduğuna dikkati çekerek, belediyelerin aydınlatma gibi konularda harcadığı enerjiyi azaltabileceğini vurguladı.

Türkiye'nin cömert davranarak Suriye'den ciddi sığınmacı aldığına da değinen Marquet, buradaki yükün büyük kısmının belediyelerin üzerinde olduğunu, bu noktada belediyelerin desteğe ihtiyaç duyduğunu, destek olunması halinde belediyelerin daha dirençli olabileceklerini anlattı.

Marquet, belediyelerin kalkınma için önemli bir alan olduğunu söyledi.

Türkiye'ye geçen yıl 2 milyar dolar yatırımda bulunduklarını anımsatan Marquet, bunun yüzde 10'unun TL bazında olduğunu dile getirdi.

- "Özel sektöre, döviz gelirleri varsa döviz ile borçlanmalarını söylüyoruz"

TEB KOBİ Bankacılığı Satış Direktörü Mehmet Ormancı ise belediyelere finansman sağlama noktasında öncülerden birisi olduklarını, Türkiye'deki belediyelerin finansmana erişiminde dünyanın bir çok ülkesindeki kadar büyük zorluk yaşanmadığını belirtti.

Özel sektöre, döviz gelirleri varsa döviz ile borçlanmalarını söylediklerini kaydeden Ormancı, belediyelerin gelirlerinin TL olduğunu, eğer yabancı para bazında borçlanma yaparlarsa risklerini "hedge" etmeleri (olası zarardan korunma) tavsiyesinde bulunduklarını aktardı.

Ormancı, bankalar olarak her ne kadar yabancı para bazındaki borçlanmaları hedge etmeyi tavsiye etseler de burada mevzuat engeli olduğunu söyledi.

Mevzuatın, belediyelerin bu tür türev ürünlerini, hedge ürünlerini kullanmalarını engellediğine işaret eden Ormancı, "Mevzuatın bu anlamda biraz daha rahatlatılması lazım. Yani belediye, yabancı para cinsinden borçlanmasının risklerini bertaraf etmek isterken belediyelerin bunu yapması bir yerde mevzuatla engellenmiş oluyor." ifadelerini kullandı

- "Gelir olan para birimi cinsinden borçlanmak en sağlıklı yaklaşım"

Avrupa Yatırım Bankası Kurumsal Sorumluluk ve Sivil Toplum Bölümü Başkanı Hakan Lucius da dövizin yıllarca "düz" kalıp birden bire yükselebildiğini ve ne zaman yükselebileceğinin bilinmediğini söyledi.

Avrodan örnek veren Lucius, 2005'ten 2013'e kadar 2 lira civarında seyreden avronun şimdi 3 liranın üzerinde olduğunu hatırlattı.

Lucius, "Çok uzun vadeli düşünürsek 20-30 yıl kadar, belki bu önemli değil ama siz döviz kuru değişirken belediye başkanı iseniz bu çok önemli. Onun için kur riskini mümkün olduğu kadar azaltmak lazım." dedi.

Dövizin cazip geldiğini çünkü faizinin düşük olduğunu anlatan Lucius, ama reel faiz olarak düşünülürse durumun daha az farklı görünebileceğinin altını çizdi.

Lucius, döviz riskini azaltmanın, gelir sağlanan para birimi cinsinden borçlanmanın en sağlıklı yaklaşım olduğunu da sözlerine ekledi.

AA