TBMM (AA) - ALP ÖZDEN - HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, yeni yasama yılında, çözüm sürecinin kalıcı barışa doğru gitmesi ve Türkiye'nin demokratikleşmesiyle ilgili temel yasal düzenlemelerin yapılması gerektiğini söyledi.

Yeni yasama yılıyla ilgili AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Baluken, yasama yılının, ülkenin ve halkların temel sorunlarının TBMM çatısı altında çözülebileceği bir dönem olmasını temenni ettiklerini kaydetti.

Bundan önceki yasama dönemlerinde halkın ve ülkenin gerçek sorunlarını çözecek yasal düzenlemeler noktasında "Meclis'in sınıfta kaldığını" belirten Baluken, gerekli olan düzenlemelerin bugüne kadar yapılamadığını öne sürdü.

Yeni yasama yılının "bir savaş tezkeresi" gündemiyle başlıyor olmasını çok büyük talihsizlik olarak değerlendirdiklerini ifade eden Baluken, "Neredeyse artık rutin hale geldi. Yeni yasama dönemlerinde ülkemizde ya da bölgemizde barışı getirecek bir takım düzenlemelerden çok, daha fazla savaşı derinleştirecek uygulamalarla Meclis mesaiye başlıyor. Bu aşılmalı. Bu savaş tezkereleri gerek ülkemizin gerekse Ortadoğu'daki hakların sorunlarına katkı sağlamayacaktır. Keşke Meclis içeride ve bölgede barışı önceleyen bir takım yasal düzenlemelerle açılmış olsaydı ve bu yönüyle de Ortadoğu'daki bütün sorunlar için umut yaratacak bir pratikle yeni yasama dönemine başlasaydı" dedi. Baluken, şunları söyledi:

"Ülkenin temel sorunları devam ediyor. Yeni yasama döneminde de demokratikleşme ve Kürt meselesi konusunda neredeyse yüz yıllık sorunlarımızı çözememiş bir tabloyu yine önümüzde göreceğiz. Kürt meselesinin çözümüne yönelik başlayan, devam eden ve bugün bölgesel gelişmelerle bir zorlanma yaşayan bir çözüm süreci var. Biz yeni yasama döneminde çözüm sürecinin kalıcı barışa doğru gitmesi ve Türkiye'nin demokratikleşmesiyle ilgili temel yasal düzenlemelerin yapılması gerektiğine inanıyoruz. Daha önceki dönemde Meclis bünyesinde ilk defa çözüm komisyonunun oluşturulmuş olması, bütün yetersizlikleriyle beraber çalışma ortaya koyması, bir çerçeve yasanın çıkmış olmasını olumlu olarak değerlendirmiştik ama bugün ortaya çıkıyor ki bütün bu çalışmalar mevcut büyük sorunun yakıcılığı karşısında son derece küçük adımlar. O nedenle çözüm sürecini kalıcı barışa doğru götürecek hızlı bir takım düzenlemeler yapılmalı. Bu yasal düzenlemeler ayı zamanda Türkiye'nin demokratikleşmesini de sağlayacak olan düzenlemelerdir. Bunlar, demokratik siyasetin, basın özgürlüğünün, düşünce, ifade ve örgütlenme özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılması; seçim yasası ve siyasi partiler kanununda düzenlemelerin yapılmasıdır. Önümüzdeki yasama döneminde bunların bütçe görüşmelerine ve seçim takvimine takılmadan mutlaka gündemleşmesi ve yasalaşması gerekir. Bu hem demokratikleşme hem de çözüm sürecinin geleceği açısından son derece önemli."

-"AB, iktidar odaklı hesaplara kurban ediliyor"-

Türkiye'nin şimdiye kadar AB hedefi doğrultusunda bir hat üzerinde politika geliştirdiğini ancak son dönemde bu hattan hızlı bir uzaklaşma olduğunu öne süren Baluken, "AB kriterlerine uyum, oradaki insan hakları, evrensel hukuk normlarına ulaşmada çabaların, giderek iç siyasetteki iktidar odaklı hesaplara kurban edildiğini düşünüyoruz" görüşünü savundu.

Suriye, Irak başta olmak üzere Ortadoğu'da yapılan temel yanlış politikaların uluslararası düzeyde de Türkiye'nin saygınlığını ve konumunu ciddi düzeyde tartışır duruma getirdiğini savunan Baluken, Türkiye'nin bütün bu tablolardan arınmasının, Ortadoğu'daki çatışmada savaşın bir tarafı olan bir arayıştan çok halkların demokratik geleceğini ve barışını önceleyen ve dolayısıyla halkları destekleyen bir pozisyona gelmesinin son derece önemli olduğunu söyledi.

Türkiye'nin, sorunların diyalog ve müzakereyle çözümü konusunda etkin bir bölgesel güç olarak pozisyon alması ve buna dönük politikalar geliştirmesini önemsediklerini vurgulayan Baluken, "Türkiye, Kobani'de, Rojava'da, Şengal'de, Mahmur'da, Irak'ta ortaya çıkan IŞİD terörüne karşı net bir tutum almalı;  IŞİD ile mücadele eden ve IŞİD katliamlarına maruz kalan Kürt, Türkmen, Asuri, Ermeni, Süryani, bütün halkların yanında yer aldığını net şekilde ortaya koymalıdır" dedi.

Bütçe görüşmeleri ve seçim takvimi dikkate alındığında çok fazla zamana sahip olunmadığını belirten Baluken, "O nedenle Meclis iktidarın kendi ihtiyaçlarını ortaya koyan torba yasa ve benzeri gibi halkların sorunlarına değinmeyen düzenlemelerden çok temel sorunlara angaje olmalı" diye konuştu.

Baluken, yeni Anayasanın da mutlaka her zaman TBMM'nin gündeminde olması gerektiğini söyledi.

Yolsuzlukla mücadele konusunda 76 milyonun Meclis'ten beklentisi olduğunu dile getiren Baluken, çalışma hayatı, emek alalında yaşanan sorunlar, taşeronlaştırma, ekolojik duyarlılık, kadına yönelik şiddetin de önemli sorun başlıkları olduğunu kaydetti.