Yazıyorum ve Dördüncü Hafta

Efendim bu yerel basında, onuncu yılımıza kadar -varsa- naçizane icra etmeye çalıştığımız köşe yazarlığının son üç haftasını –sadece yıllanmışlığı baza alınacak olursa- üstat(!) makamındaki Yalçın Doğan ile –yine aklın yaşta olduğunu farz eder bir galat-ı meşhur ile-  talebe makamındaki Ali Akkuş arasındaki tartışmada dikkatimizi çeken üslup farkının bir ölçüde mukaddimesine ayırmış idik. Bu hafta da kaldığımız yerden devam…

       Şaka bir yana başlıktaki kalıba dikkat edilecek olursa bu tarz-ı ifadenin bize ait olmadığı, ve önceki yazılarımız bir kere daha tetkik edilirse sayın Yalçın Doğan’dan muktebes olduğu, ondan muktebes metinlerde görülecektir. Tabi ki ben gibi işin emekleme makamında olan birine de böyle büyük bir üstadı taklit düşer ki yadırgamak kimsenin hakkı ve dahi haddi değildir. Zira böyle bir yargı yoluna gidilirse vereceğimiz cevap on sekizinci yüzyıl şairi Şeyh Galip’inkinden çok da farklı olmayacaktır:

 

“Esrârını Mesnevi'den aldım
Çaldımsa da mîrî malı çaldım

Fehmetmeğe sen de himmet eyle
Ol gevheri bul da sirkat eyle”

        Neyse sözü fazla uzatmadan ben hazretin yukarıda bahsi geçen kalıptaki ifadenin orijinaline dönmek istiyorum. Ne diyordu hazret:

         “Yazıyorum ve ikinci gün”

      “ Yazıyorum ve üçüncü gün”

     “Yazıyorum ve dördüncü gün:”

    “ Yazıyorum ve yine dördüncü gün:”

                                              ÇOK TATLISIN!!

     Önceki günlerdeki yazılarını hatırlatan Doğan, son günün yazısındaki ifade etmeye çalıştığı iddiaları da  “Yazıyorum ve dördüncü gün:”/ “ Yazıyorum ve yine dördüncü gün:”  diye -eskilerin tabiriyle- tekrire başvurarak vurgulamaya çalışması pek manidar değil mi sizce de?  Cümlelerin sentakslarına bakıldığında, bir şeyleri öfkeyle ve inatla ama alemin gözünün gördüğü vaziyette gizlemeye çalışan bir çocuğun, yahut işlediği suçu yaşına ve ağarmış saçlarına yakıştıramayan -herkesçe malum olduğu halde-  tatlı bir huysuzlukla örtmeye çalışan ton ton amcaların tatlılıklarına benzemiyor mu?

               Hele şu ifadelere bakar mısınız: “Ne diyor bunlar? Zaman Gazetesi neyin peşinde? Yazdığımın yanlışlığını kanıtlamak için çırpınıyor.”

              İnanın son cümleyi ben koyultmadım kendisi sitede koyulaştırmış/koyulaştırmışlar. İşte bu koyuluk değil mi hazreti açığa veren: Yazdığımın yanlışlığını kanıtlamak için çırpınıyor. Ne demek bu Yalçın amca? Ortada yanlışlığı olan bir yazılmışlık mı var da bu ifadeyi  kullandın? Diye sormazlar mı adama?

           

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum