Prof. Dr. Ali Akpınar

Prof. Dr. Ali Akpınar

Yaz okulu deyip geçmeyelim!

Ülkemizde, insanımızın sağlıklı ve yeterli bir din eğitimi almadığını herkes biliyor. Din eğitiminin temelinin küçük yaşlarda atılacağını da uzmanlar söylüyor. Buna rağmen, çocuklarımıza sağlıklı ve yeterli bir din eğitimi için gerekenleri yapmıyoruz.

Geçenlerde bir üst düzey yetkilimiz şunları söylüyor: Din deyince benim aklıma, küçükken camiden aldığım dinî ders ve terbiye geliyor…

Bir başkası da din deyince cami dersine devam ederken hocadan yediğim dayak aklıma geliyor, diyor. Bu tespitler elbette görmezden gelinemez gerçeklerdir.

İşte bunca sınav arenası içerisinde durmadan koşturduğumuz ve baskı kurduğumuz çocuklarımız içi, bir yaz okulu fırsatı daha geldi. Anne baba, hoca ve yetkililer olarak hepimize düşen görevler var. Bu konuda herkes üzerine düşeni yapmalıdır. Zira konu, hepimizle, ciğerparelerimizle ve geleceğimizle ilgili önemli bir konudur. Neslimizin iyi yetişmesi, hem dünya geleceğimiz için önemli, hem ahiret geleceğimiz için önemlidir.

Dünyada iken onların iyi ve yararlı insan olması, önce anne baba olarak bizim hayrımızadır. Biz ahirette de onlardan sorgulanacağız. Zira çocuklarımız, Allah’ın nimeti ve bizdeki emanetleridir. Onları gereği gibi yetiştirip yetiştirmediğimizden, onlara yaraşır anne baba olup olmadığımızdan, onları iki dünyaya birlikte hazırlayıp hazırlamadığımızdan sorgulanacağız. Hayatta iken biz, onların dua kaynağı idik; vefatımızdan sonra onlar bizim dua kaynaklarımızdır. Allah’ın huzuruna çıkartılacağımız gün de birbirimizin ya davacıları olacağız, ya da şefaatçileri.

Önce çocuklarımız, içerisinde bulundukları bu çocukluk/gençlik döneminin, geleceklerinin temelleri olduğunu bilsinler ve parlak gelecek için kendilerini iyi hazırlasınlar. Plan ve programlarını iki dünyaya göre yapsınlar. Ne şu fani dünyalıkları elde etmek için ahiretlerini ihmal etsinler, ne de ahiret adamı olacağız diye dünyayı/hayatı terk etsinler.

Anne babalar olarak da bu gerçeğin farkında olalım. Çocuklarımızın sağlıklı, düzenli ve devamlı bir din eğitimi alabilmeleri için gerekenleri yapalım. En iyi kurslar, en iyi hocalar, en iyi imkânları bulabilmek için çaba sarf edelim. Bu konuda dünyevî sınavlara hazırlamak için gösterdiğimiz titizlik ve fedakârlığın fazlasını, ahiret sınavlarına hazırlamak için de gösterelim. Çocuğumuzu camiye/okula gönderirken onun takipçisi olalım, çocuğumuzla, okulu ve hocası ile irtibatı kesmeyelim. Zaman zaman camiye cemaate katılarak hem çocuklarımıza güzel örnek olalım, hem de bu irtibatı devam ettirelim. Çocuklarımızı ve hoalarını onura edebilmek için elimizden geleni yapalım. Unutmayalım eğitime yatırım, en önemli yatırımdır. Ahirete yatırım ise daha önemlidir. Camilerdeki yaz okullarında yapılan, hem eğitime, hem geleceğe, hem de ahirete yönelik yatırımdır.

Hocalar olarak, bize gelen yavrularımızın Allah’ın emaneti olduğunu asla unutmayalım. Onları, bize Allah’ın rızasını yahut gazabını kazandıracak sebepler olarak görelim. Peygamber mesleği olan eğitimciliğimizin hakkını verelim. İşimizi ciddiye alalım.

Derslerimizi, vaktinde gelmek, iyi hazırlanmak, zengin araç ve gereçlerden yararlanmak gibi konularda göstereceğimiz disiplin anlayışı içerisinde aksatmadan yapalım. Unutmayalım bir kişinin hidayetine vesile olmak, bir kişinin hakikatle tanışmasını sağlamak, bir hayırlı kişi kazanmak, dünya ve içerisindeki tüm dünyalıklardan çok daha hayırlıdır.

Yaz kurslarını monotonluktan kurtarmak için gerekenleri yapalım. Peygamberimizin, dini anlatırken bıkkınlık vermemek için elinden geleni yaptığını hatırlayalım. Bunun için Cd, teyip, tahta, resim gibi araç ve gereçlerden istifade edelim. Hocamızın bir Ka’be, Mescid-i Nebi, Mescid-i Aksa, cami, namaz kılan adam modeli/resmi olmalı ve anlar göstererek dersi canlı tutalım.

Dersleri renklendirmeyi, çocuklarımızı birbirleriyle hayırda yarıştırmayı ve ödüllendirmeyi ihmal etmeyelim. Ödülün büyüğü küçüğü olmaz, önemli olan iyi niyetli ve ihlaslı olarak verilmesidir. Biz ihlâslı olursak, Mevla finans kaynakları lütfedecektir. Bu arada az da olsa kendi cebimizden fedakârlık yaparak, hem kendimizi hayra ortak edelim, hem de eğitim harcını bereketlendirelim. Zira bizim de ahiret yatırımı demek olan hayra ihtiyacımız var.

Kur’ân’ı yüzünden okuma, ezber okuma ve dini bilgi yarışmaları, camiye gelme ve usulüne uygun namaz kılma yarışmaları düzenleyelim.

Çocuklarımızın hiç olmazsa bir vakit namazı cemaatle kılmalarını sağlayalım. Cami adabı ve huzurlu bir namaz için, çocuklarımızı büyüklerin arasında saf tutturup kaynaşmalarını sağlayalım.

Yaz okulunu ne sadece Kur’ân’ı yüzünden okuma, namaz dua ve surelerini ezberlemeye has kılalım; ne de sadece dini bilgilere has kılalım. Her ikisini de önemseyerek dengeli bir şekilde vermeye gayret edelim.

Derse devam eden çocuklarımızın mutlaka defterleri olsun, yazarak da derse katılmalarını ve öğrendiklerini kalıcı hale getirmelerini sağlayalım. Zaman zaman defterlerine ayet, hadis, hikmetli söz ve temel dini bilgilere dair kısa cümleler yazdıralım. Yorucu olmayan yazılı ev ödevleri verelim.

Farklı yaş ve seviyelerde camimize gelen çocuklarımızı gruplara ayıralım, onları kendi gruplar içerisinde eğitelim. Küme çalışmaları, koro halinde okumalarla dersi canlandıralım.

İmkânlarımız varsa çocuklarımızla piknik yapalım, onlarla şakalaşıp bazı oyunlarına katılalım. Çocuğu olan çocuklaşsın buyuran ve çocuklarıyla şakalaşıp oynayan bir peygamberimizin olduğunu hiç unutmayalım.

Sonuç olarak yaz kurslarımıza sevgi katalım, aşk katalım, heyecan katalım ve cân katalım ki, orada yaptıklarımız ahiret azığımız olsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.