Yaşar Gökçek Hoca, Konya  Aydınlar Ocağı’nda anıldı

Yaşar Gökçek Hoca, Konya Aydınlar Ocağı’nda anıldı

Hacıveyiszâde Mustafa Kurucu Hocaefendi’nin talebesi Yaşar Gökçek Hoca, vefatının 10. Yılında Konya Aydınlar Ocağı’nda aile yakınları, arkadaşları ve dostları tarafından yâd edildi.

Konya Aydınlar Ocağı’nın bu haftaki Selçuklu Salı Sohbetleri’nde, Vefatının 10. Yılında Yaşar Gökçek Hoca için anma toplantısı düzenlendi.

Konya Halk Kütüphanesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen ve yöneticiliğini Ahmet Demirbaş’ın yaptığı panelde İbrahim Hıdıroğlu, İrfan Küçükköy ve Mustafa Kasırga ile Celâlettin Gökçek, Yaşar Gökçek Hoca’nın hayatını, ailesini, fikir ve düşüncelerini hatıralar eşliğinde anlattılar. Konya Aydınlar Ocağı Genel Başkanı Dr. Mustafa Güçlü ise, sohbeti açış konuşmasında eskiden değerlere bağlı bir toplumların kaliteli bir toplum olduğunu, saygın, itibarlı ve hür toplumların ancak medeniyet inşa edebildiğine dikkati çekerek “Ama iktidara gelen insanlar zaman zaman hırslarına kapılıp bu değerlerden uzaklaşırlar. Hak, hukuk, adalet, şûra, istişare, ehliyet ve liyakatten uzaklaşıp, kendi iktidarlarının hırsına kapılıp diğer süfli alanlara kayarlar. O zaman da hem o toplumun değerleri örselenir, hem o insanların o değerlere bağlılıkları zayıflar ve toplum yavaş yavaş toplum olmaktan çıkar ve bir yığın olmaya doğru hızla mesafe kateder. Yığınlaşan topluluklar da başka milletlerin hayranı olmaya ve hegemonyası ve esareti altına girerek yıkılıp gider. Tarih böyle milletlerin çöplüğüyle dolu ve Anadolu’da bunların örnekleri görülebilir. Bin yıldan beri bizde bu topraklarda yaşıyoruz. Yok olabilir, kıyâmete kadar da yaşayabiliriz. Bu bizim elimizde. Ama biz bu değerlere bağlılık nisbetinde yaşayabiliriz. Değerlerimize bağlı bu toplumun kahramanlarından birisi de Yaşar Gökçek Hoca’dır. Bu anma programı da bizim böyle kahramanlara vefa borcumuzdur” dedi. Ardından Yaşar Gökçek’in kızının yazdığı bir hikâyeyi okudu. Kur’an-ı Kerim’den bir aşrı şerif okunmasından sonra Panel Yöneticisi Ahmet Demirbaş, “Yaşar Hoca’nın imanı bizim imanımız gibi anadan babadan kalma değil, o, birebir İstanbul’dan kalkmak suretiyle köy köy, vilâyet vilayet at ve katır sırtında ehlini bulmak için Türkiye’nin büyükşehirlerini gezmiş, dolaşmış, ehlini bulmuş, yaşamış, doymuş ve yaşatmıştır” dedi. Tarihçi, yazar Yaşar Gökçek’in Diyarbakır’ın Ergani İlçesine bağlı Aşağı Balahur (Ortayazı) Köyü’nde 30 Ağustos 1921’de doğduğunu ve 12 Temmuz 2008’de İstanbul’da vefat ettiğini belirterek Konya’ya, 1950’li yılların sonunda geldiğini, Konya İmam Hatip Okulu’nda dini hassasiyet ve yaşantıyı Yaşar Hoca’dan öğrendiklerini, Selçuklu ve Osmanlı tarihini ise kendilerine İslâm tarihi olarak anlattığını söyledi. Demirbaş, “Rahmetli hocamız, o kadar mütevazı idi ki fakir, kimsesiz, garip ve meczup kişilerle konuşarak dertlerini ve sıkıntılarını gidermeye çalışırdı. Silleli İsmail, Parsanalı Mustafa gibi Konyalıların deli dedikleri insanların üstlerini temizler, ayaklarını caminin şadırvanında yıkar ve yeni çorap ile ayakkabılarını giydirdiğini bizler ve Konyalılar şahit olduk. Bz hocamızı böyle gördük ve tanıdık. Cenab-ı Hakk rahmetiyle muamele etsin. Biz öğrencilerinin hüsnü şahadetini kabul buyursun. Onu cennetiyle ve cemâliyle müşerref buyursun, inşaâllah” diyerek sözlerine son verdi.

yasar-gokcek-hoca,-konya--(1).jpg

Konuşmacılar Yaşar Hoca’nın damadı eczacı Mustafa Kasırga, Yaşar Hoca ile Şehbal Hanımın Kur’an-ı Kerim muallimi Eskişehir’den katılan İbrahim Hıdıroğlu, Yaşar Hocanın talebesi İrfan Küçükköy, talebeleri Ömer Sakallıoğlu, Mevlüt Baltacı ve Süleyman Özkafa sırasıyla konuşarak Yaşar Hoca ile ilgili hatıralarını anlattılar.

yasar-gokcek-hoca,-konya--(2).jpg

Damadı Mustafa Kasırga, kayınbabası Yaşar Gökçek’in Hacı Veyiszâde Hocaefendi ile nasıl karşılaştığını anlatarak “Camide bir gün namaz kıldıktan sonra ayakkabılarının yerinde olmadığını görür. Hacı Veyiszade Hoceefendi de; “Oğul bu bir işarettir” der demez Yaşar Hoca’nın terliklerle otele döndüğünü ve daha sonra Konya’da kalmaya karar verdiğini ifade etti. Kasurga, “Yaşar baba rüyada gördüğünü bulmak için birçok vilayeti dolaşır. Oradaki büyüklerle görüşür, ama aradığını bulamaz. Cizre’de büyük bir zatın olduğunu söylerler. Cizre’ye gider ve beklediği manevi buluşma orada gerçekleşir. Seyda hazretlerinin yanında bir süre kalır. Dini eğitim alır ve bir zaman sonra Seyda hazretleri, Konya’ya gitmesi ve oraya yerleşmesini söyler. Konya’ya gelir ve Hacı Veyiszade Mustafa Efendi’ye durumu anlatır, Konya’ya yerleşeceğini söyler. Hacı Veyiszade de, “Oğlum! Ayakkabıların çalındığı gün o kararı vermiştik zaten” der. Hacı Veyiszade Hocaefendi o günden sonra hem Yaşar babayı hem Şehbal anneyi hiç yalnız bırakmaz. Konya İmam Hatip’in eğitim kadrosuna alır” diye konuştu.  

yasar-gokcek-hoca,-konya--(3).jpg

Yaşar Hoca’nın Konya’da doğan oğlu Mevlâna Celalettin Gökçek ise, rahmetli babasının çok sevdiği Cizreli Seyda Hazretleri’nin vefatını öğrendiğinde, hayatında ilk defa hüngür hüngür ağladığına şahit olduğunu ifade etti. Babasının Hacı Veyiszâde Mustafa Kurucu, Lâdikli Ahmet Ağa, Türkistanlı Hakî Efendi, Hacı Muzaffer Özak gibi örnek şahsiyetler başta olmak üzere 15’e yakın önemli şahsiyetlerle tanıştığını ve Efendiler Efendisinin izinde hakikati aradığını söyledi.

yasar-gokcek-hoca,-konya--(4).jpg

Anma toplantısı ise, Konya Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü’nün konuşmacılara “Büyük Selçuklu Mirası” adlı kitap hediyesi, fatihalar ve toplu hatıra fotoğrafı çekimiyle sona erdi. Anma programına Yaşar Hocanın eşi Şehbal Gökçek, oğlu Mevlana Celalettin Gökçek, kerimeleri, damadı, yakınları, talebeleri ve sevenleri katıldı.