Vur abalıya

Memleket Seydişehir Temsilcisi ve köşe yazarı Fahri Kubilay 21 Haziran tarihli gazetemizde “Geçi mi, orman mı?” başlıklı zehir zemberek bir yazı yazdı. Göçerleri ormanları tahrip etmekle suçlayarak göçerliğin tümden yasaklanmasını istedi. Ne obalıları ne geçilileri diye o göçer kardeşlerimizle dalgasını da geçti.

Elbette göçerlerin avukatı değilim ama bir yazar olarak ortada bir haksızlık varsa ona karşı çıkmak da benim görevim.

Sevgili Fahri her şeyden önce bir kültür, bir gelenek benim için önemli. Senin için olmayabilir. Sen önem vermiyorsun diye bir gelenek yok olmaz.

Konuyu biraz araştırsaydın elbette öyle bir yazı kaleme alma talihsizliğine uğramazdın. Herşeyden önce şu üzerinde yaşadığın ülkenin, devletin kuruluşunda o göçerlerin harcı var. Onların yarattığı kültürün, geleneklerin üzerine inşa edildi bu devlet. Sen olayı bir geçi etine indirgemişsin ama konu bu kadar basit değil. Kilimden tereyağına büyük bir ekonomik olayı görmezden geliyorsun. Bu insanlar devletten bedava destek kredileri istemiyorlar, devletten hiçbir talepleri yok. Tek istekleri adam yerine konmak ve binlerce yıldır gidip geldikleri yollardan hırpalanmadan, örselenmeden geçmek. Yıllardır bu insanların peşindeyim. Mayıs ayında üç gün yürüdüm onlarla. Geçtikleri arazilere zarar vermemek için olağanüstü dikkatliydiler ve yaylalara yani toroslardaki her zaman gittikleri o gıravgalara ulaşmak için acele ediyorlardı. Sözlüğü aç bir bak gıravganın karşılığına, ne demek istediğimi anlarsın.

Başkalarının verdiği zarar yanında Yörüklerin ormana verdiği zarar deryada bir damla bile değil. Sevgili Fahri sen garip göçerleri karşına alacağına 2Byasası ile turizmi teşvik yasasını inceleyip “Bu kadarı da olmaz” diye haykırabilseydin bir gazeteci olarak. İnterneti bir tıklasan ve “Ülkemizde orman talanı” diye girsen milyonlarca dönüm orman alanının nasıl yağmalandığını görürdün. Toroslar maden ocaklarıyla, taş ocaklarıyla delik deşik, farkında mısın?

Tarla açmak için güzelim ormanları yakanlar göçerler miydi? Seydişehir ormanları nasıl yok edildi hiç sordun mu? Sakın o ormanlar leblebi imalathanelerinde yanmış olmasın?

Yörük obalarının bulunduğu hiçbir yerde yangın çıkmadığını sanırım duymadın. Sen bu oba kelimesini de karıştırmışsın.”ben diyeyim beş bin oba siz deyin dört bin oba” diyorsun. Günümüzde göçer oba sayısı en fazla 200 kadar, bu kadar da abartılmaz ki. Oba, göçerlerin konak yeri ve bu konak yerinde yaşayan aile demektir. Kaldı ki göçerler kalabalık olmazlar. Genellikle bir oba en fazla iki oba bir arada yaylaya çıkarlar. Hem aileler arasında sorun çıkmaması hem de otlakların idareli kullanımı için gereklidir bu.

Bizim hükümetin işi ve senin yazdıkların Şu okullar olmasa eğitimi ne güzel idare ederdim” diyen adamın işine benziyor. Yasakla olsun bitsin. Erozyonun baş nedenlerinden biri yoğun otlatmadır, bizim dağ köylerimizde yoğun bir otlatma vardır, onları da mı yasaklayacağız? Zaten gelen bütün hükümetler küçükbaş hayvancılığın anasını bellediler, bari koyunculuğu da keçilerin peşinden yasaklayalım kökten çözülsün sorunlarımız. Öyle mi?

Toroslardaki köy evlerinin yapı sistemine bir bak, Seydişehir dağlarındaki ulu ardıçların nerelerde kullanıldığını görürsün

Bir yazar olarak senin görevin, torosların gıravgalarını kıskanmak değil, göçerliğin hepten yasaklanmasını istemek hiç değil. Ortada bir sorun var, sen bu soruna kafa yormak, çözüm önerilerinde bulunmak mevkiindesin.

Maalesef bu insanlar istedikleri gibi at oynatmıyorlar, dağlar bizim havasında hiç değiller. Muhtarlar, ormancılar, jandarmalar ne derse o oluyor. İtilip kakılıyorlar. Yazın yaylada, kışın kışlakta kaldıkları yerlere para ödüyorlar. Ürettikleri ürünlerin büyük bir kısmı buralara gidiyor. Kalanla bir yıl idare etmeye çalışıyorlar.

Sana son bir soru Fahri, devletin verdiği eve oturmayıp da evin yanı başına çadır kurup içinde barınmak nasıl bir duygunun sonucu olabilir?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum