M. Mustafa Özdemir

M. Mustafa Özdemir

Velev ki tırdan silah çıksaydı…

Dış politika matematik değil, stratejidir.

Bir satranç oyunu, hatta bir poker oyunu gibidir...

 “Rest”, “blöf”, “tehdit”, “ret”, “geri adım…”

Devletler ulusal çıkarlar ve dengeler çerçevesinde birçok yönteme başvururlar.

*.*.*.*

Devletler dış politikada yaptıkları bütün eylemleri dünya kamuoyuyla paylaşmazlar.

Hele de bir savaş hali varsa!

Şayet bunlar açığa çıkarsa;

Bürokratik dille gerekli açıklamalar yaparlar.

Devletinin dış politikada yaptığı kimi gizli işleri, bizdeki gibi, ifşa etmez, dünyanın gözü önünde tartışma konusu yapmaz kimse.

*.*.*.*

Örneğin Amerika ve İngiltere’nin, dünyanın ve Avrupa’nın önde gelen ülkelerinin ve liderlerinin telefonları dinlediği ortaya çıktı. ABD’den kaçan Ulusal Güvenlik Dairesi çalışanı Edward Snowden açıklamasaydı belki de hiç ortaya çıkmayacak ya da uzun yıllar sonra ortaya çıkacaktı. Ancak Amerika’da bizde olduğu gibi, örneğin Cumhuriyetçiler ortalığı velveleye vermediler. Ya da Amerika’daki gazeteciler, feryat figan NSA’yı ve hükümeti eleştirmediler. Dünya kamuoyunun gözü önüne bütün iç çamaşırlarını ortalığa saçmadılar.

*.*.*.*

Bizde bir “tır” tartışmasıdır gidiyor

Silah vardı da, yoktu da, kime aitti, kime gidiyordu?

MİT, “Bizim kontrolümüzde” dedi mi?

-Dedi.

Hükümetin bundan bilgisi var mı?

-Var.

O zaman sana ne kime gittiğinden.

Hem nereye gittiğini algılayacak zeka seviyesine sahip değilsen bilsen ne olacak?

*-*-*-*

Yetkililer tırda insani yardım malzemesi olduğunu açıkladı.

Velev ki;

O tır da silah da çıkabilirdi.

Ya da değişik kanallarla silah da gönderiliyor olabilir.

Ortada bir savaş var.

Ve savaşın tarafları var.

Türkiye’nin de bir politikası var.

Suriye’de MOSSAD var, CIA var, SAVAK var, GCHQ var, KGB var. Herkes orada.

MİT de var.

Asıl, MİT’in orada olması değil, olmaması büyük bir hata ve eleştiri konusu olur ve olmalı.

Suriye’de bir satranç gibi, her gün değişen dengeler üzerinde birçok devlet kendi politikalarının başarıya ulaşması için çalışıyor. MİT de “Muhalifleri” destekleyen Türkiye’nin dış politikasının başarıya ulaşması, her gün çoluk çocuk demeden binlerce Müslüman’ın kanını döken “Esad rejiminin gitmesi” için çaba gösteriyor. Türkiye, politikasında başarıya ulaşacak bütün yolları zorlamak durumundadır.

*-*-*-*

Hoş… Ülkeyi yönetmeye aday ana muhalefet liderinin “Türkiye, Suriye’nin içişlerine karışmasın” dediği bir ülkede, bu zihniyetle bu kafa yapısıyla neyi konuşacaksınız, neyi tartışacaksınız?

Düşünsenize bu muhalefet liderinin Amerika’da olduğunu…

Düşünsenize, “Amerika, Afganistan’a karışıyor, İran’ a karışıyor, Irak’a karışıyor, Avrupa’ya karışıyor, dünyada gücünün yettiği her devletin içişlerine karışıyor, telefonlarını dinliyor. Dünyanın jandarmalığını yapıyor. Amerika bundan sonra kimsenin içişlerine karışmasın” dediğini…

Ne mi olur?

Kibarca söylüyorum;

Alırlar o muhalefet liderini, kamu yararına burslu olarak, ülkenin en seçkin üniversitesine siyaset dersi okutmaya gönderirler.

Kibarlığa gerek yok derseniz;

Amerika’da böyle bir adamı değil siyasi parti lideri, izci lideri bile yapmazlar!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum