M. Ali Köseoğlu

M. Ali Köseoğlu

Vali Aydın, özür dilesin!

Artık yıllarca konuşulacak bir hatırası oldu insanların.

Ama kötü…

Zihinlerde izler bırakmak hiç de kolay değil.

Önceki akşam İttifak Holding’in verdiği iftar yemeğinin favori konusu da bizim “Mevlana; 800” yaşında etkinliğinde yaşananlardı.

Öyle ki, herkeste bir hikâye…

Meram Belediye Başkanı Refik Tuzcuoğlu ile Meram Kaymakamı Turgut Çelenkoğlu’nun kapıda nasıl dakikalarca beklediklerinden tutun da mahirlik gösterip içeriye kendisini atıveren milletvekillerinin keyfine kadar her şey iftar boyunca söylenip durdu.

MÜSİAD Konya Şube Başkanı Selçuk Öztürk,  SMMMO Başkanı Ahmet İçyer, KTO Başkanvekili Seyit Karaca; kiminle görüşmüşsem mevzu aynıydı. Yapılan ayıbın ‘özrü’ bile olmazdı.

Mevlana’nın doğumunun 800. yıldönümü kapsamında Konya’da gerçekleşen en önemli etkinliği de ağzımıza yüzümüze bulaştırdık anlayacağınız.

Olay önceki güne damgasını vurdu vuracağı kadar ama bir de ben anlatayım…

Bir kere ellerinizdeki davetiyelerle girmeyi umduğunuz kapıya yöneldiğinizde karşınızda muhatap olabileceğiniz kimseyi bulamıyorsunuz.

Sanırım davetin sahipleri içerde kendilerine bir yer kapmışlar, orayı kimseye bırakmamanın telaşındalar…

Oysa Vali Aydın bile Turizm Bakanı Günay’ın yanında zorlukla girebildi içeriye…

Dışarıda ise polisler kendilerine verilen talimat gereği kapıyı tutmuşlar…

Onlara kızmanıza, bağırıp çağırmanıza hiç gerek yok.

Yine de kızıyorsunuz; bağırıp çağırıyorsunuz…

Bir şey değişmiyor.

İçerden bir yetkilinin gelip, ‘Biz size şaka yaptık; hem de kamera şakası’ demesini bekliyor insanlar.

Kimse gelip bunun bir şaka olduğunu söylemiyor.

İş ciddi anlayacağınız.

Davetiye ile girmenin mümkün olmayacağını anlayıp geriye doğru çekildiğimde ne kadar çok olduğumuzu fark ediyorum…

Hepimiz İmarzedeler gibiyiz.

Hepimizin elinde haklılığımızı gösteren davetiyeler var; Fakat içerde yer yok…

Bizim Kültür Müdürlüğü çalışanlarına “3 bin kişiyi toplayamazsınız” demiş birileri.

Onlar da kantarın topuzunu kaçırmışlar.

Lüks davetiyelerden hadsiz bastırıp, eşe-dosta-yarene jest yapmışlar…

İşin dramatik tarafı şu:

Elinde davetiye ile kalkıp İstanbul’dan gelmiş bir beyefendi ile karşılaştım.

“Neden almıyorlar” diye bana sordu…

“Öyle görülüyor ki bin kişilik yere 5 bin davetiye dağıtmışlar” dedim.

Elindeki davetiyeyi yere çalarak, “E, biz de kalkıp İstanbul’dan geldik” dedi.

Bunun ne kadar kötü bir şey olduğunu düşünebiliyor musunuz?

Ben dışarıda Ayakkabıcılar Odası Başkanı Hasan Uzman, Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Daire Başkanı Selim Büyükkarakurt, Görmeyenleri Koruma Dernek Başkanı Veli Özağan gibi onlarca kişiyi gördüm…

Neyse ki ‘basın kartı’nın ne demek olduğunu anlayan bir amire meramımı anlattım da ‘protokol konuşmaları’ bittikten sonra girebildim içeriye…

Konya Valisi Osman Aydın, büyük ayıp etmiştir.

Çünkü davetiyelerin altında onun imzası vardır.

Kültür Müdürü Abdüssettar Yarar’ı ‘bağdaş kurdu’ diye açığa alanlar bu büyük ayıp karşısında ne yapacaklar diye merakla bekliyorum.

Bakalım Vali Bey de Abdüssettar Yarar gibi ilkin özür mü dileyecek…

Sahi, ellerinde davetiye olduğu halde kapıda kalanlar dava açsalar kazanmazlar mı?

Bu konu ile ilgili bilgisi olan hukukçular mağdurlara yol gösterseler de, “Bu bize ders olsun” diyenler yaptıkları şeyin ne kötü olduğunu akıllarından çıkarmasalar.

Şuna bakın; trilyonlar harcanarak yapılan bir çalışma ile ilgili ‘ne kadar muhteşem bir organizasyondu’ diye konuşup yazacağımıza nelerden bahsediyoruz…

Sanırım almamız gereken esas ders de şu:

Seni adam yerine koyup davetiye gönderdiler diye kalkıp gitmen mi lazımdı?

Otur oturduğun yerde…

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum