UYUŞTURUCUYLA MÜCADELE DOSYASI - Oğlunu uyuşturucudan kurtarmak için her yolu denedi

UYUŞTURUCUYLA MÜCADELE DOSYASI - Oğlunu uyuşturucudan kurtarmak için her yolu denedi

Oğlu uyuşturucu bağımlısı olan M.G., çocuğunun evden kaçmasını önlemek ve tedavi olmasını sağlamak için büyük mücadele verdi - Uzun çabalarının ardından, oğlunun da uyuşturucuyu bırakmaya karar vermesiyle rahat bir soluk alan M.G., ailelere, çocuklarıyla

İSTANBUL (AA) - ZEHRA MELEK ÇAT - Tedaviyi reddeden ve evden kaçan oğlunun uyuşturucuyu bırakmasını sağlamak için büyük mücadele veren baba M.G., "Allah bunu düşmanıma dahi vermesin. Gencecik, fidan gibi çocuklarımız... Oğlum artık bırakmak istiyor. Artık başımızı yastığa rahat koyabiliyoruz." dedi.

İnşaat dekorasyon işleriyle uğraşan ve oğlu yaklaşık 4 aydır bağımlılık tedavisi gören M.G. (46), bağımlı oğlunun yaşadıklarını ve aile olarak onu uyuşturucudan kurtarmak için verdikleri mücadeleyi, AA muhabirine anlattı.

M.G., askere gitmeden önce oğlu F.G. birlikte çalıştıklarını ifade ederek, "Bizim tadilat işlerinde her zaman iş olmuyor. Dükkana birlikte gidiyoruz, iş olmadığı zamanlar, 'sıkılırım' diye bazen gelmezdi. Evde kalıyordu. Erkek çocuk bütün gün evde durmuyor tabii, dışarı çıkıyordu. Arkadaşlarıyla buluşuyordu. Arkadaş kurbanı oldu. Onu geç fark ettik. Askerden önce kullanmaya başlamış. Askere gitti, madde kullandığı anlaşılınca geri hizmete vermişler." dedi.

Askere gitmeden önce uyuşturucu kullandığını öğrendikleri oğlunun, askerde düzelmesini ümit ettiklerini ve askerden geldikten sonra bir süre olduğunu belirten M.G, "İrade güçsüzlüğü var. İlk öğrendiğimiz dönemde aile yıkıldı. Çok üzüldük. Çünkü ailede madde isimlerini bile bilmezdik. Okul döneminde dersleri biraz zayıftı, başarısızdı. İş yerim eve uzaktı. Evden erken çıkıyorum, çoğunlukla çok geç geliyorum. Akşamları çok nadiren saat 19.00'da evde olurdum, genellikle trafikten dolayı eve gitmem 21.00-22.00'yi bulurdu. Babanın üzerinde etkisi azaldı." diye konuştu.

M.G., madde kullandığını öğrendikten sonra iş yerine daha çok götürmeye başladığı oğlunun, gün içinde işten kaçtığını söyledi.

Oğlunun 4 yıldır madde kullandığını ifade eden M.G, para bulamadığı zamanlarda evdeki eşyaları sattığını, cebinden para aldığını anlattı.

- "Zincire vurdum"

Madde kullandığı için oğluna üzülerek de olsa şiddet uyguladığını itiraf eten M.G., şunları kaydetti:

"AMATEM'e götürdüm, ilaç tedavisi uyguladılar. Yakarak tedavi için 3 ay sonraya gün verdiler. Onu 3 ay tutmam mümkün değil. Madde bağımlısı, almadığı zaman duramaz. Esenyurt Belediyesi'nin bu merkezini öğrendim. İlk danışma merkezinde hocalarla görüştüm, '72 saat kullanmaması gerekiyor' dediler. 72 saat evde tuttum. Sabahında merkeze getirip yatışını yaptıracağım. Akşam 'tıraş olacağım' diye kardeşiyle berbere gitti. Üstünden kapıyı kilitli tutuyorum ama akşam tıraştan sonra eve gelince bir boşluktan faydalanıp, cebimden 20 lirayı aldı ve çıktı. 10 dakika sonra geri geldi. Dışarıda mı kullandı, evde mi kullandı bilmiyorum. Sabah rehabilitasyon merkezine geldik, tahlil yapıldı kanı temiz çıkmadı. Tekrar eve geldik, bunu zincire vurdum. 4 gün zincirledim. Krizleri geldi. Kriz döneminde genellikle -sağda solda duyduğumuz, bildiğimizden değil- 'kan şekeri düşer, çikolata yedirin, tatlı yedirin, soğuk su altına sokun' deniyor. Bunları hep uyguladık. 7 gün onunla evden hiç çıkmadım. 4 günün sonunda getirdim, yatırdım."

M.G., oğlunun 7 ay tedavi gördüğünü, temiz kaldığını anlatarak, tekrar arkadaşları tarafından yoldan çıkarıldığını savundu.

Oğlunun akşam eve geciktiği dönemlerde arkadaşlarıyla vakit geçirdikleri yerlerde oğlu ve arkadaşlarını eve gitmeleri için uyardığını anlatan M.G., "Oğluma da arkadaşlarına da vuruyordum, 'bu saat oldu, burada ne işiniz var' diye. Oğlum arkadaşlarının yanında kendisini rencide ettiğim için başladığını söylüyor. Haklı olabilir ama arkadaş çevresinin etkisi çok büyük." şeklinde konuştu.

Oğlunun tedaviyi bırakıp madde kullanmaya başladıktan sonra 3-5 gün eve gelmediğini dile getiren M.G., şöyle devam etti:

"Oğlumu yakaladım, Bursa'ya dayılarının yanına gönderdim. Mobilya mağazaları var, orada çalışır ve arkadaşlarıyla ilişkilerini koparır diye düşündüm. Buradan bir arkadaşı telefon açmış, 'En iyi arkadaşım sensin. Sen gelmezsen intihar edeceğim.' demiş. Arkadaşını görmek için yola çıkmış. Dayısı bindiği otobüsü haber verdi. Otobüsten ineceği yerde bekledim. Oğlum otobüsten inmedi. Yolculuk hali diye dayısı da 150 lira para vermiş. Otobüsten başka bir yerde inip arkadaşının yanına gitmiş. 15 gün yine eve gelmedi. Gidebileceği yerlerde aradım. Bir sabah evin yakınlarındaki bir parkta kartonların üzerinde tek başına uyurken buldum. Sabah saat 06.30-07.00. Üzerimde silah var. Uyandırdım, oturttum. 'Niye böyle bir şey yapıyorsun? Ailende yapan yok. Bizi çevreye karşı rezil ettin. Dışlanıyorsun, dostun kalmıyor' diye konuştum. Dedim, 'Vuracağım.' Artık çarem kalmamıştı. Kurma kolunu çektim, iki dizinden de vuracağım. tetiğe bastım, silah ateş almadı. Fırsat buldu, kaçtı. Arkasından silahı fırlattım, sırtına. Düşer de yakalarım diye düşündüm. Şarjör düştü. Anladım ki şarjör düştüğü için silah ateş almamış. İnsanlar da parkta spor yapıyordu. Silahı tekrar aldım, şarjörü oturttum, sıktım. O arada kayboldu, gitti. 1 hafta-10 gün de öyle gelmedi. Peşindeyim, bağımlı olanları takip ediyorum, nerelere takılırlar, nerelerde kalırlar. Takıldığı yerler vardı, beni fark ettiler kaçtılar. Oralarda da sıktım."

M.G., bir süre sonra oğlunu bulduğunu anlatarak, ikinci kere tedaviye başlamak için 3-4 gün daha evde tuttuğunu ve tedaviye başladıklarını anlattı.

Oğlunun 4 aydır ayaktan tedavi gördüğünü ifade eden M.G., aileden birinin sabah 8.00'de merkeze getirdiğini, akşam 17.00'de ya aileden birinin aldığını ya da merkezden görevlilerin eve bıraktığını söyledi.

M.G., "Oğlum aslında çok iyi çocuktur, saygılıdır ama irade biraz güçsüz olduğu için eski arkadaşları bulduğu zaman yoldan çıkabilecek durumda. Tedavinin çok başında. Madde almak için evdekilere şiddet uygulamadı, o konuda benden çekinir. Bu merkezimiz çok iyi. İlk tedavi dönemimizde 7 aylık süreçte, evimize huzur geldi, psikolojimiz düzeldi. Haftalık aile görüşmeleri oluyor, psikologlarla görüşüyoruz, bizi bilgilendiriyorlar. Oğlum artık hatasının farkında. İkinci tedavi dönemindeyiz. İlk dönem kendisi istemiyordu, 'Bana süre verin bırakacağım.' diyordu ama çok ciddi yalan söylemeleri oldu. Evde, işte sürekli moral bozukluğu oluyordu. Ailede huzursuzluk oluyor. Ya sakatlayacağım ya da bunun çıkış yolunu bulmam lazımdı. Allah bunu düşmanıma dahi vermesin. Gencecik, fidan gibi çocuklarımız. Oğlum artık bırakmak istiyor. Artık başımızı yastığa rahat koyabiliyoruz. Yediğimiz yemeğin lezzetini almaya başladık. 3 kardeşi var. Kardeşleri de çevrelerine dikkat ediyor. Biz de yeterince çocuklarımızla ilgilenmediğimizi düşünerek, artık daha fazla ilgilenmeye başladık. " ifadelerini kullandı.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :