Prof. Dr. Ali Akpınar

Prof. Dr. Ali Akpınar

Unuttuğumuz Büyük Sınav!

Sınavların İçerisinde Unuttuğumuz Büyük Sınav!

 

OKS, ÖSS, KPSS, LES, KPDS... Orta öğretim kurumlarına giriş sınavı.. Üniversiteye giriş sınavı.. Kamu personeli seçme sınavı.. Kamu personeli dil sınavı.. ve benzeri pek çok sınav. Hayatımız hep sınavlarla geçiyor, beynimiz yoğun sınav hazırlıkları ile eskiyor.

Aslında hayatın kendisi sınav. Biz bu dünyaya sınava çekilmek üzere gelmişiz. İyilerimiz kötülerimiz ayrışsın diye, kazananlarla kaybedenler ortaya çıksın diye Yüce Yaratıcı bizi sınava tabi tutmakta. Genelde bu dünya sınavı, Ahireti kazanmak içindir. Bunun yanında dünya hayatında da biz insanlar, kendi kendimize sınavlar koymuşuz. Burada göz ardı edilmemesi gereken ise, kendi kendimize koyduğumuz bu dünya sınavları içerisinde kaybolup asıl Ahiret sınavını unutmamaktır.

Geçenlerde bizim delikanlılardan biri OKS’ye girdi. Sınav öncesi, biraz dinlensin, stres atsın ve sınava daha dinç girsin diye şehir dışında pikniğe gittik ailece. Çocuk tutturdu son bir yıldır çözdüğü test kitaplarını yakacağım diye.

Onun ifadesi, bu çözülen test kitap ve kâğıtları bir daha kullanılmaz ve bir başkasının işine yaramazmış. Geri dönüşüm kutusuna atalım dedim, bulunduğumuz şehirde böyle bir kutuya da pek rastlamıyoruz. Maalesef, tükettiğimiz her kâğıt için şu kadar ağacı yok ediyoruz, dünyamız çölleşiyor, ama hala kullanılan kâğıtları yakmaya yahut çöpe atmaya devam ediyoruz.

Avrupa’da olsa kullanılmış kâğıtlar için ayrı geri dönüşüm kutuları, metal kutular için ayrı kutular, pil ve benzeri çevreye zarar veren şeyler için ayrı kutular, hemen her yerleşim merkezinin her köşesinde. Ve insanlar eğitilmiş, biraz bilinçli biraz da kanun korkusuyla kullanılan bu çöpleri ait oldukları kutulara atıyorlar.

Örneğin bizim bulunduğumuz Avrupa şehrinde gıda artıkları ayrı çöp poşetleri kullanılıyor, diğer çöpler için ayrı poşetler kullanılıyordu. Hatta gıda artıkları için kullanılan çöp poşetleri bile, toprak içerisinde eriyerek çevreye zarar vermeyecek şekilde hazırlanmıştı. Bir defasında gıda artığı konulması gereken çöp poşetine, metal artık koyduğu için bir Türk’e yüklü bir para cezası gelmişti. Adamlar, uzun tecrübeler sonucu yasalar koyuyorlar, sonra da onları titizlikle ve tavizsiz uyguluyorlar. Sonuçta hepsi kazanıyor.

Neyse uzatmayalım, bizim delikanlı ille de yakacağım bu kullanılmış kâğıtları, biz dershanede arkadaşlarla böyle anlaştık diye tutturdu. Biz de çaresiz onayladık. Bir büyük koli, dağ gibi kağıt yığını. Birazını ayırsak diyecek oldum, baba dedi daha bu kullandığımız test kâğıtlarının yarısı bile değil, ben birazını getirdim buraya, dedi.

Delikanlı, bir yılını meşgul ettiği için, gençliğinin baharında kendisine çocukluğunu bile yaşatmadığı için, belki de gece rüyalarına girdiği için kâğıtlardan intikam alırcasına onları yakıyor, yükselen dumanlar içerisinde tatlı tebessümlerle onları seyrediyordu. Ona şunları söyleyebildim:

Bak yavrum, şu geçici dünyanın o kadar da önemli olmayan bir sınavı için bu kadar kitap okudun, bu kadar kağıt harcadın, bu kadar çalışıp çabaladın! Daha bu hayatında karşılaşacağın onlarca sınavdan, yalnızca biri. Dünya sınavları için bu kadar okuyup yazdığın, çalışıp hazırlandığın halde, Ahiret Sınavı için bundan daha az okur ve çalışırsan, bu Allah’ın gücüne gider!

Onun için dedim, dünya sınavlarına hazırlanalım hazırlanmasına, ama onlara hazırlanırken asıl sınavı unutmayalım, onu asla ihmal etmeyelim.

Ve bir de İbrahim Edhem kıssasını anlattım ona:

Büyük Veli, hamama gider bir gün. Hamamdan çıkarken, hamamcı kendisinden hamam parası isteyince ağlamaya başlar. Ağlama sebebini soran hamam sahibine de şunları söyler:

Şu dünyada, insanların kirlerini bıraktıkları, ateşlerin yandığı şeytanların cirit attığı hamamlara bile ücretsiz girilmiyor. Rabbim, Senin o güzelim cennet evlerine amelsiz nasıl gireriz!?

Öyle değil mi, şu dünyada sıradan bir ev sahibi olmak için ne kadar çalışıp çırpınıyoruz da, bunca güzellik ve nimetler yurdu Ahiret için, peygamberler başta olmak üzere pek çok Allah dostunun yurdu olan cennet evleri için ne kadar da az çalışıyoruz. Ama siz dünya hayatını tercih ediyorsunuz! Oysa Ahiret yurdu, çok daha hayırlı ve kalıcıdır!

Evet OKS, ÖSS, KPSS, LES, KPDS... O sınav, bu sına, şu sınav! Ya asıl O sınav, Ahiret Sınavı. Hepimizi bekleyen KSS, SGS, ASS. Kabir Seçme Sınavı, Sıratı Geçme Sınavı, Ahiret Seçme Sınavı.. Çoluk çocuk ona ne kadar önem veriyor ve ne kadar hazırlanıyoruz? Çocuklarımızı, gençlerimizi O büyük sınava hazırlamak için kaliteli dershaneler ve hocalar arıyor, bunun için bütçemizden paralar ayırıyor muyuz?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.