UMH Başkanlık Konseyi'ndeki çekişmeler neyin habercisi?

UMH Başkanlık Konseyi'ndeki çekişmeler neyin habercisi?

Libya'da UMH Başkanlık Konseyi'nde son zamanlarda yaşanan istifalar ve çekişmeler, konseyin işlevini kaybetmesi ve yerine yeni bir yapının oluşturulması bardağı taşıran son damlanın olup olmadığı tartışılıyor- Bazı uzmanlar, bunlarla konseyin sonunun yakl

TRABLUS (AA) - CİHAD NASR - Libya'da Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) Başkanlık Konseyi'nde son zamanlarda yaşanan istifalar ve çekişmeler, konseyin işlevini kaybetmesi ve yerine yeni bir yapının oluşturulması bardağı taşıran son damlanın olup olmadığı tartışılıyor.

Aralık 2015'te Fas'ın Suheyrat kentinde varılan "Libya Siyasi Anlaşması" uyarınca kurulan UMH Başkanlık Konseyi, kuruluşundan itibaren birçok sıkıntıya maruz kaldı.

Kurulduğunda Fayiz es-Serrac'ın başkan olarak seçildiği konsey, Libya'nın tek meşru temsilcisi olarak tanındı. Ancak Serrac'ın sunduğu kabine listesi General Halife Hafter'in baskıları nedeniyle 2016'da Tobruk'taki Temsilciler Meclisi'nde (TM) onaylanmadı. Buna rağmen Serrac, hükümetinin uluslararasınca tanınmasına binaen bakanlarını göreve getirdi.

Konseyde 2016 yılında bir diğer sıkıntı baş gösterdi. Konsey Başkan Yardımcısı ve Libya'nın doğusundaki Hafter güçlerinin temsilcisi Ali Katrani ile Zintan şehri temsilcisi Ömer el-Esved, Serrac'ın kabinesine karşı çıktıklarından ötürü konseyden çekildiklerini duyurdu.

Ancak Katrani ile Esved'in istifası, öncelikle çalışmalarına Tunus'ta başlayan Mart 2016'da Libya'nın başkenti Trablus'a taşınan Konseyin oturumlarını ya da kararlarını çok fazla etkilemedi.

Bunun ardından Ocak 2017'de Başkanlık Konseyinde güçlü bir sarsıntı daha yaşandı. Güneyde Tavarıkları (Tuareg) temsil eden Başkan Yardımcısı Musa el-Kuni, kurumun Libyalılara karşı sorumluluğunu tam olarak yerine getiremediği için istifa ettiğini açıkladı.

Daha önce başkan yardımcısı Katrani'nin istifasının ardından, diğer yardımcı Kuni'nin de istifası konseyi olumsuz etkiledi. İki yardımcısının istifasının ardından Serrac'ın yalnızca 2 yardımcısı kaldı.

Bunun yanı sıra Libya'nın güney bölgelerinin tamamının temsilcisi olması nedeniyle Kuni'nin istifası, birçok kişi tarafından artık konseyin ülkenin büyük bir bölümünü temsil etmediği ve bu şekilde mutabakat kurumu olmadığı şeklinde eleştirileri beraberinde getirdi.

Tüm bunlara rağmen Libya'nın tek temsilcisi kabul edilen konsey, uluslararası toplumun ısrarlarıyla çalışmalarına devam etti.

Ardından Petrol Hilali Bölgesi Temsilcisi ve Konsey Başkan Yardımcısı Fethi el-Mecberi de istifasını duyurdu. Mecberi ayrıca Berka bölgesinin konseyden ve siyasi anlaşmadan çekildiğini açıkladı.

- Yeniden yapılandırma eleştirileri

Yaşanan ayrılıklar konseyin yeniden yapılandırılması fikirlerinin ortaya çıkmasına neden oldu. Eylül 2017'de yapılan birkaç toplantıdan sonra Tobruk'taki TM ile Trablus'taki Devlet Yüksek Konseyi, UMH Başkanlık Konseyinin yeniden yapılandırılması gerektiğini ifade etti.

Önceleri TM ve Devlet Yüksek Konseyi üyelerince bireysel olan bu çağrılar daha sonra 1 Kasım 2018'de konseyin yeniden yapılandırılmasını öngören bir anlaşmaya dönüştü. Anlaşma konseyin bir başkan ile iki yardımcıdan oluşması ve yeniden kurulması istenen hükümetten ayrılmasını öngörüyordu.

TM ve Devlet Yüksek Konseyi'nin kendi aralarındaki bu anlaşmaya rağmen Başkanlık Konseyi, uluslararası toplumun Libya'da seçimler yapılana dek konseyin olduğu gibi kalması yönündeki tavsiyeleri nedeniyle yapılandırma yoluna gitmedi.

- Üyelerden ortak bildiri

Konsey içinde iç çekişmeler ve anlaşmazlıklar hali hazırda devam ediyor. Bazıları bu durumu konseyin son demleri olarak değerlendirirken, bazıları da bunların yalnızca Başkan Fayiz es-Serrac'a baskı amacı taşıdığını belirtiyor.

Bu kapsamda konsey üyelerinden Misrata kenti temsilcisi Ahmed Maitik, Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan) temsilcisi Abdusselam Kaceman ve istifa eden Konsey Başkan Yardımcısı Fethi el-Mecberi ortak bildiri yayımlayarak, Serrac'ı ve konseyi eleştirdi.

Bildiride Serrac'ın konseyin kurulmasının önünü açan siyasi anlaşmaya ve geçici anayasaya aykırı davrandığı, bireysel kararlar aldığı belirtildi.

Bu bildiriyle yetinmeyen üyeler, geçen hafta Serrac hakkında bir bildirge yayımladı. Bildirgede Serrac'ın ülkeyi meçhule sürüklediği, bu durumun sıfır noktasına dönmeye sebep olacağı, hatta yeniden silahlı çatışmaların başlamasına yol açacağı öne sürüldü.

Serrac, geçen pazar yaptığı televizyon konuşmasında bunlara cevap vererek, bazı konsey üyelerini, çatışmaları konseyden uzak tutmak yerine konsey içine taşımakla itham etti.

- "Konseyin yıkılmasına kadar gidebilir"

Libyalı siyaset uzmanı Velid es-Saffar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, konseyde son yaşananların öncekilere benzemediğini, daha önce yaşanan çekişmelerin üç üyenin verdiği bildiriler kadar güçlü etki oluşturmadığını belirtti.

Bildirgeye imza atanlardan Maitik ve Kaceman'ın Serrac'ın en önemli müttefiklerinden olduğuna dikkati çeken Saffar, "Maitik, Serrac için önemli müttefiklerden olan Mistara kentini temsil ediyor. Maitik olmadan konseyde eli güçlü olmaz. Misrata aynı zamanda Serrac'ın askeri gücünü teşkil ediyor. Serrac, Misrata aracılığıyla birçok başarıya imza attı. 2016'da El-Bunyanu'l Mersus (Kenetlenmiş Yapı) güçlerinin Sirte'nin terör örgütü DEAŞ'tan kurtarılmasındaki başarısı da bunlardan biri." dedi.

Saffar, "Katrani, Kuni ve Mecberi'nin ardından Maitik'in de istifa etmesi gibi bir durum ya da Serrac ile ciddi bir çekişmeye girmesi, Serrac'ın konsey içindeki çalışmalarını sekteye uğratacaktır." diye konuştu.

Bunların yanı sıra Maitik ve Kaceman'ın da Serrac'ın hasımları safına geçmesiyle yanında pek kimse kalmayacağını kaydeden Saffar, "Tüm bunlar konseyin yıkılması ihtimaline kadar gidebilir." ifadelerini kullandı.

- Serrac'a baskı

Libyalı siyasi analist Ali ez-Zeleyteni ise bunların konseyin parçalanmasına ya da ortadan kalkmasına neden olmayacağına işaret ederek, "Bunlar yalnızca Serrac'a baskı amacı taşıyor." dedi.

Zeleyteni, daha önce de Serrac aleyhine bildiriler yayımlandığını, Devlet Yüksek Konseyi'nin de buna benzer bazı bildirilere imza attığını ancak bunların hiç birinin konseyde çok büyük etki oluşturmadığını, yalnızca baskı oluşturduğunu söyledi.

Ayrıca Serrac ya da konsey aleyhine her türlü olumsuz beyanın, hala konseyin görevde olmasından yana olan uluslararası toplum karşısında cılız kaldığını kaydeden Zeleyteni, sorunun çözümünün Serrac'ın elinde olduğunu, iç tüzük gereği çekilen üyeler yerine konseyde temsil edilmesi gereken bölgeler için yeni üyeler getirebileceğini belirtti.

Zeleyteni, Serrac'ın konsey içinde tüm kesimleri ve bölgelerin temsilini sağlamasını gerektiğini, özellikle doğu bölgelerine alternatif bulmasının zor olmasına rağmen bunun imkansız olmadığını dile getirdi.

Libyalı siyasi analist Bedr el-Gavi ise istifalar, çekişmeler ve anlaşmazlıkların konseyi zayıflatmasına rağmen Serrac başkanlığında konseyin birçok başarıya imza attığına dikkati çekti.

Serrac'ın konseydeki başarılarının anlaşmazlıklardan daha çok merkeze alındığını kaydeden Gavi, Serrac'ın emniyet ve ekonomik reformlar alanında olumlu gelişmeler kaydettiğine işaret etti.

Konsey aleyhine izlenen bu tutumun, tamamen siyasi amaçlı ve Serrac'a muhalif üyelerin yaptıklarının yalnızca siyasi çekişme olduğunu herkesin bildiğini dile getiren Gavi, konseyin tüm üyeleri istifa etmeden, üyeliğini dondurmadan konseyin ortadan kalkamayacağını kaydetti.

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :