Uluslararası Şehir ve Sivil Toplum Kuruluşları Zirvesi

Uluslararası Şehir ve Sivil Toplum Kuruluşları Zirvesi

Cumhurbaşkanı Erdoğan: (2)- "Türkiye'de belediyeler iktidar olmanın ve iktidarda kalmanın kilididir. Çünkü demokrasi, yerel yönetimlerde, belediyelerde başlar. Yerel yönetim eğer bu yanıyla güçlü değilse hiçbir partinin iktidarda başarı şansı yoktur. 2019

İSTANBUL (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye'de belediyeler iktidar olmanın ve iktidarda kalmanın kilididir. Çünkü demokrasi, yerel yönetimlerde, belediyelerde başlar. Yerel yönetim eğer bu yanıyla güçlü değilse hiçbir partinin iktidarda başarı şansı yoktur. 2019 yılı için de bu durum aynı olacaktır. Mart ve kasım ayları... 2019 yılındaki diğer seçimlerin anahtarı mart ayındaki mahalli idareler seçimidir. Biz hazırlıklarımızı bu anlayışla yürütüyoruz." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yıldız Teknik Üniversitesi'nde gerçekleştirilen Uluslararası Şehir ve Sivil Toplum Kuruluşları Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, İstanbul'un Fatih Sultan Mehmet'ten bu yana ilmin, kültürün, siyasetin, sanatın ve ticaretin "payitahtı" olduğunu söyledi.

İstanbul'un bugün tüm yaşadıklarına rağmen halen ayakta olduğunu ve Türk-İslam medeniyetinin kalelerinden biri olmayı sürdürdüğünü ifade eden Erdoğan, "İşte belediye başkanı olduğum zaman 8 milyon nüfus, şimdi 15 milyon nüfus... Böyle bir şehir. Dünyada eşi benzeri olmayan, nadide şehirlerden bir tanesi." diye konuştu.

Çoğu zaman elde olanın kıymetinin kaybedilince anlaşıldığının altını çizen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bizler çoğu zaman elimizdekinin kıymetini ancak onu kaybedince anlıyoruz. Ecdadımızdan tevarüs ettiğimiz her biri başlı başına bir hazine olan emsalsiz değerlerin hakkını yeterince veremiyoruz. Bunun en bariz görüldüğü alanların başında şehirleşme ve mimari geliyor. Son yıllarda şehirleşme noktasında ciddi sorunlarımızın olduğunu, eksiklerimizin, hatalarımızın olduğunu daha önce defaatle birçok toplantıda ifade ettim. Estetikten, incelikten ve köklü medeniyet değerlerimizden yoksun tekdüze bir mimari anlayışının giderek yaygınlık kazandığını görmekten üzüntü duyuyorum. Adeta kibrit kutularının ölçülerini aşacak şekilde benzer taş yığınlarının olduğu bir şehir, bu bizim medeniyetimizde yok. Şehirleri birbirinden farklı kılan, ayıran, bu ayrılıklardan güzellikler çıkaran ayrıntılar birer birer yok oluyor. Maalesef maddi kaygılar birçok hassasiyetin önüne geçiyor. İnsan ile şehir, şehir ile tabiat, geçmiş, bugün ve gelecek arasındaki hassas denge yeterince gözetilmiyor."

Dünyada üç kez Ağa Han Mimarlık Ödülü almış tek mimar olan merhum Turgut Cansever'ın "Şehir insanı terbiye ettiği gibi kötü şehir de insanı ahlaksızlaştırır." sözünü hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:

"Bunu derken yansımalarının sadece maddi olmayacağını, insana da sirayet edeceğini ifade etmiştir. Bizim evlerimiz genişlese de ne söyleyeceğim biliyor musunuz, gönüllerimiz daralıyor. Bu çok önemli. Binalarımız yükseldikçe ufkumuz kararıyor. Şehirlerimiz giderek milyonlarca insanın hep birlikte yalnız olduğu yerlere dönüşüyor. Eşyanın hakimiyet kurduğu, bencilliğin arttığı, gösteriş, şatafat ve hamiyetsizliğin yaygınlaştığı bir dönemde yaşıyoruz. Ne yazık ki böyle bir şehir atmosferinde sevgi de merhamet de hoşgörü ve tahammül de giderek azalıyor, adeta insanın kimyası bozuluyor. İnsanı ve tabiatı merkeze almayan hiçbir projenin ne kadar albenili olursa olsun benim gözümde hiçbir değeri yoktur."

- "Şehirler onu yönetenlerin ve sakinlerinin aynası"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, her şehrin bir karakteri, şahsiyeti ve ruhu olduğunu, bu ruhla şehrin sakinlerini olgunlaştırdığını ve medenileştirdiğini ifade etti.

Her şehrin, onu kuranların, yönetenlerin ve sakinlerinin adeta aynası olduğuna işaret eden Erdoğan, bu sabah bir programa katıldığı İbn Haldun Üniversitesi'nin yapılacak yeni binasının mimarisinin İstanbul'a örnek olacağını dile getirdi.

Proje ile iftihar ettiğini dile getiren Erdoğan, "Burayı örnek olarak göğsümüzü gere gere gösterebileceğiz. Bir şehrin serencamını izleyerek, orada yaşayanların hayat tarzı, düşünce yapısı, kültürü ve öncelikleri konusunda kolayca fikir sahibi olursunuz. Bizlerin meseleye bu şekilde yaklaşması, şehirlerimizin bize atalarımızın mirası olması yanında, çocuklarımızın bir emaneti olduğunun bilinciyle hareket etmesi gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.

Gelenekten ilham alıp yeni tasarımların ortaya konması, kopyalamak yerine uyarlama yoluna gidilmesini isteyen Erdoğan, gönül, mana, değerler ve maddiyat arasındaki altın oranın da gözden kaçırılmaması gerektiğini vurguladı.

"Vahşi kapitalizmin hırslarına asla kapılmamalıyız." diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu konuda AK Parti olarak hamdolsun pak bir sicile, çok ciddi bir birikime sahibiz. Bizler mahalli idarelerdeki başarılarımızla milletimizin teveccühünü kazanmış, ibra olmuş, akabinde iktidara gelmiş bir partiyiz. Bu hareketin kuruluşunun üzerinden 1,5 yıl bile geçmeden iktidar olması, öncelikle Türkiye'nin yerel yönetim anlayışında gerçekleştirdiği köklü devrimin sonucudur. Türkiye'de belediyeler iktidar olmanın ve iktidarda kalmanın kilididir. Çünkü demokrasi, yerel yönetimlerde, belediyelerde başlar. Yerel yönetim eğer bu yanıyla güçlü değilse hiçbir partinin iktidarda başarı şansı yoktur. 2019 yılı için de bu durum aynı olacaktır. Mart ve kasım ayları... 2019 yılındaki diğer seçimlerin anahtarı mart ayındaki mahalli idareler seçimidir. Biz hazırlıklarımızı bu anlayışla yürütüyoruz. Milletimizin bizden beklentilerinin farkındayız. Bugüne kadar daima milletimizin verdiği mesajları doğru okuyan, yorumlayan ve buna göre adımlarını atan bir parti olduk. Kuruluşundan bu yana kendisiyle yarışan, başarı çıtasını sürekli yükselten bir hareket olarak, bir dava olarak bizim bırakın geriye gitmeye, yerinde saymaya dahi tahammülümüz yoktur."

- "İstanbul'un çöp dağları"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, belediyelerde yönetimi devraldıkları ilk dönemde vatandaşların beklentilerinin daha ziyade altyapıyla ilgili sorunlarının çözülmesi olduğunu anlattı. Vatandaşların şehirlerin orta yerindeki çöp dağlarının kaldırılmasını, yazın sularının kesintisiz akmasını, kışın kirli hava solumaktan kurtulmayı istediğini hatırlatan Erdoğan, şöyle konuştu:

"1994'ün önünde İstanbul'da çöp dağları var mıydı? Vardı. İstanbul'da sular akıyor muydu? İstanbul'da hava kirliliği... Hatta bazı medya grupları maske dağıtıyordu maske, kirli hava solumayalım diye. Ama bunu gençler tabii bilmiyor. Bunların hepsini aştık, su sorunumuz yok, hava kirliliği bitti. Bütün bunların yanında çöp dağları diye bir şey söz konusu değil. Şimdi bütün mesele, gerçek anlamda bir Medine olma yoludur. Yani medeniyet yarışında öne çıkma yoludur."

1996 yılında yapılan Habitat Zirvesi'nin sonuç bildirgesinde İstanbul için "Dünyadaki en temiz şehirlerden bir tanesi" dendiğinin de kayıtlara girdiğini hatırlatan Erdoğan, Habitat'ın dünyada belediyecilik zirvesi olduğuna işaret etti.

İkinci zirvenin Türkiye'de yapıldığına değinen Erdoğan, "İki sene öncesini görseydiler, İstanbul'un ne dertte olduğunu, ne durumda olduğunu göreceklerdi. O bir felaketti. Ama hamdolsun kısa zamanda onları aştık. Altyapı sorunlarını kısa zamanda aştık. İnsanlarımızın beklentileri de değişmeye başladı." dedi.

(Sürecek)

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :