Uluslararası Pro-Lisans Antrenör Gelişim Semineri

Uluslararası Pro-Lisans Antrenör Gelişim Semineri

Kamerunlu yıldız oyuncu Eto'o: - "36 yaşındayım ve hala hedeflerim var. 'Bu sene 20 gol atmalıyım.' diyorum. Maçta benden daha genç olan Türk arkadaşım 800 metre gerimde"- Beşiktaşlı oyuncu Pepe:-"Cenk, 2-3 haftalık bir dalgalanma dönemi yaşadı. Ben onunl

ANTALYA (AA) - Süper Lig ekiplerinden Antalyaspor'un Kamerunlu yıldız oyuncusu Samuel Eto'o, "36 yaşındayım ve hala hedeflerim var. 'Bu sene hala 20 gol atmalıyım.' diyorum. Maçta benden daha genç olan Türk arkadaşım 800 metre gerimde." dedi.

Türkiye Futbol Antrenörleri Derneğince (TÜFAD), Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) iş birliğiyle Antalya'nın Serik ilçesi Belek Turizm Merkezindeki bir otelde düzenlenen Uluslararası Pro-Lisans Antrenör Gelişim Semineri'nde Eto'o, Beşiktaşlı oyuncu Portekizli Ferreira Pepe ve Demir Grup Sivasspor'un Fildişi Sahilli futbolcusu Arouna Kone, "Yıldız Futbolcu Gözüyle Türk ve Avrupalı Antrenör" konulu panele katıldılar.

Eto'o, burada yaptığı konuşmada, teknik direktörde kişilik, karakter ve oyun vizyonu anlayışının kendisi için çok önemli olduğunu belirtti. Futbolu bir tiyatro oyununa benzeten Eto'o, teknik direktörlüğün de bir aileyi yönetmek gibi olduğunu söyledi. Kamerunlu futbolcu teknik direktörlerin futbol vizyonlarını futbolcularına aktarmasının aylar alabildiğini, bu nedenle teknik adamlığın kolay bir iş olmadığını söyledi.

Takımdaki başarı için futbolcu ile teknik direktör arasındaki ilişkinin önemli olduğunu ve bu ilişkinin zenginleşmesi gerektiğini vurgulayan Eto'o, "Geçmişte Guardiola ile çalıştım. Onun oyun planını aktarabildim, uygulayabildim. Niye? Çünkü sürekli iletişim halindeydik." dedi.


- "Bu sene 20 gol atmalıyım"


Antalyaspor'da sezon başında görevde olan Rıza Çalımbay'ın mükemmel bir teknik direktör olduğunu anlatan Eto'o, "Gerekli disiplini sağladı ve oyun düzenini anlattı. Bazı durumlarda yöneticilerin bu işlere çok karışmasını istemiyoruz. İşler daha çok teknik direktöre bırakılmalı. Takım içinde uyum ve disiplini sağlamada Rıza hocanın yaptığı gibi yaparsa Hamza Hamzaoğlu'nun da başarılı olacağını düşünüyorum." ifadelerini kullandı.

Eto'o, Türk futbolunda büyük teknik direktörler ve altyapı olduğunun altını çizerek, Türk oyuncuları ise kapasitelerine tam olarak güvenmediğini savundu.

Yerli oyuncuların daha fazla sorumluluk almaları gerektiğini vurgulayan Eto'o, "Oyuncuların kişisel istekleri olmalı. Bir forvetin 20 gol atmak lazım gibi hedefi olmalı. Rahatlıklarını biraz bırakmaları gerekiyor. 36 yaşındayım ve hala hedeflerim var. 'Bu sene 20 gol atmalıyım.' diyorum. Maçta, benden daha genç olan Türk arkadaşım 800 metre gerimde. Oysa ben 36 yaşındayım." diye konuştu.


- "Beşiktaş Avrupa'nın iyi takımlarından biri"


Eto'o, Beşiktaş'ın Avrupa'daki en iyi takımlardan birisi olduğunu ve Türkiye'yi iyi yansıttığının altını çizdi. Türk futbolunun seviyesini muhteşem olarak niteleyen Eto'o, "Türk futbolunun kendi kimliği var ve bu kimliği pazarlamak lazım. Beşiktaş'ın Avrupa'da yaptığı gibi." yorumunu yaptı.

Çalıştığı takımlarda önemli deneyimler elde ettiğini aktaran Eto'o, futbolculuk kariyerinin ardından teknik direktörlük yapmayı düşündüğünü söyledi.


- Pepe: "Tecrübelerimi Cenk'e aktarmaktan dolayı mutluyum"


Beşiktaşlı oyuncu Pepe de, takımda iletişim her şeyin başında geldiğini ifade ederek, 25 kişiyi yönetmenin kolay olmadığını söyledi. Teknik direktörün oyuncularla iyi ilişki içinde olması gerektiğini aktaran Pepe, "Bu konuda hiyerarşi çok önemli. Kulüpte, oyuncular, hocalar, yöneticiler ve başkan var. Kimin neyin nereye gittiğini bilmesi lazım. Genç bir oyuncu yukarıya sorununu iletmek için kaptanla görüşmesi lazım. Kaptanların da takım arkadaşların ne durumda olduğunu iyi bilmesi gerekiyor." şeklinde görüş bildirdi.

"Türkiye'ye futbolunu görmek, taraftarın sıcaklığını hissetmek için geldim." ifadesini kullanan Pepe, şöyle konuştu:

"Yerli oyuncular için konu bir adım ileriye atmak olduğunda, bu yurt dışında oynamak ve milli takımda oynamak olabilir, zorluk yaşıyorlar. Günlük sıkı sıkı çalışmaları gerekiyor. Önümüzde bir Cenk Tosun örneği vardı. Buraya gelmeden önce onu tanımıyordum. Takım arkadaşlarım da yetenekliler. Cenk, 2-3 haftalık bir dalgalanma dönemi yaşadı. Ben onunla konuştum. Belli bir düzeyde toparladı. Dalgalanmada mental olarak ne kadar zorlandığını gördüm. Cenk ile kampta bir kaç kere konuştuk. 'Geleceği düşünme, bugünün tadını çıkar, ileride bir şey olursa kendiliğinden olacaktır.' dedim. Tecrübelerimi Cenk'e aktarmaktan dolayı mutluyum."


- "Hala futbolcu olarak hedeflerim var"


Türkiye'deki futbolda biraz sabırsızlık olduğunu altını çizen Pepe, 70. dakikadan itibaren oyuncuların beyinleriyle değil kalpleriyle oynamaya başladığını, bunun da bazen negatif bazen pozitif yansıdığını anlattı.

Antrenörlük için önünde birkaç sene daha olduğunu, ancak şu anda bunu düşünmediğini aktaran Pepe, "Bir futbolcunun teknik adamlığa geçmesi sağlıklı bir geçiş olur. Ama hala futbolcu olarak hedeflerim var." dedi.


- Kone: "Samet Aybaba benim için gerçek bir baba"


Demir Grup Sivasspor oyuncusu Kone ise bir teknik direktörün bir kulüpte başarılı olmak istiyorsa oyuncularla iletişim halinde olması gerektiğinin altını çizdi.

"Samet Aybaba benim için gerçek bir baba." ifadesini kullanan Kone, takıma ilk katıldığında diğer yabancı oyuncularla teknik direktörle nasıl iletişim kuracaklarını konuştuklarını anlattı.

Aybaba'nın ise kendisine "Bekleyin, sabırlı olun." dediğini aktaran Kone, "Altı ay geçti, bir aile gibi olduk. Herşeyin başı iletişim. Takım içerisinde yaşanan konuşmalar bizim gelişimimiz üzerinde çok etkili oldu. Hoca, sürekli bizimle iletişim içinde olmaya devam ediyor. Başarılı olmak için iletişim içinde olunmalıdır." dedi.


- "Kendimi Fildişi Sahili'nde gibi hissediyorum"


Türk oyuncuların takım içinde daha çok sorumluluk alması gerektiğinin altını çizen Kone, büyük bir ülke olan Türkiye'de futbol için her şeyin olduğunu savundu.

Kone, yerli oyuncuların Türkiye'yi yurt dışında daha fazla temsil etmeleri gerektiğinin altını çizerek, "Bir Müslüman olarak kendimi vatanımda gibi düşünüyorum. Yemek konusunda hiçbir sıkıntı yok. Afrikalı oyuncular için yemek çok önemli olduğu gibi Müslüman oyuncular için de önemlidir. Kendimi Fildişi Sahili'nde gibi hissediyorum." diye konuştu.

Futbolculuk kariyerinin ardından teknik direktörlük yapmayı düşündüğünü, ancak olmazsa yine de futbol içinde kalacağını vurgulayan Kone, "Futbol zaten benim hayatım. Futbol kariyerimi bitirdiğimde teknik direktör olmak istiyorum. Ülkeme dönüp katkıda bulunacağım." ifadelerini kullandı.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :