Uetd Dortmund Buluşması

Uetd Dortmund Buluşması

Başbakan Davutoğlu: (2)-"(1915 olayları) Kendi tarihlerine bakmayanlar bize ders vermeye kalkarlarsa açık ve net söylüyoruz, kesinlikle tarihimizi, onurumuzu tartışma konusu yapmayız, üçüncü taraflarla hiçbir şey tartışmayız"-"Buradan Alman Parlamentosu'n

DORTMUND (AA) - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, 1915 olaylarına ilişkin, "Kendi tarihlerine bakmayanlar bize ders vermeye kalkarlarsa açık ve net söylüyoruz, kesinlikle tarihimizi, onurumuzu tartışma konusu yapmayız, üçüncü taraflarla hiçbir şey tartışmayız" dedi.

Başbakan Davutoğlu, Avrupalı Türk Demokratlar Birliği (UETD) tarafından Almanya'nın Dortmund kentinin en büyük spor salonu Westfalenhalle’da düzenlenen “Dortmund Buluşması” etkinliğinde konuştu.

Çanakkale Kara Savaşları'nın 100. yılının düzenlenen törenle anıldığını hatırlatan Başbakan Davutoğlu, salondakilere, "Çanakkale şehitlerinin mirasını dünyanın her yerinde korumaya var mısınız? Çanakkale'de omuz omuza şehadete yürüyen dedelerimiz gibi omuz omuza yeni Türkiye'ye yürümeye var mısınız" diye sordu.

Salondakilerin "Evet" yanıtı üzerine Davutoğlu, "Bu inançla, güvençle bizler Çanakkale ruhunu 21. yüzyıla taşıyoruz. Aslında önümüzdeki dönemde gireceğimiz seçimlerde de bundan sonraki yeni Türkiye mücadelemizde de temel mesele Çanakkale ruhunu yaşatmaktır" ifadesini kullandı.

Salondakilere "Çanakkale ruhunu yaşatmaya, her türlü provokasyona karşı milli irade demeye var mısınız? Avrupa'nın merkezinde yeter artık söz de karar da milletindir demeye var mısınız" sorusuna olumlu yanıt alan Davutoğlu, "İşte duyulacak ses budur. Hiçbir provokasyona mahal vermeyeceğiz" dedi.

Başlayan üç ayların hayırlı olması, ramazana ulaşılması temennisinde bulunan Davutoğlu, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nün de kutlandığını, nerede olursa olsun emeğin hakkını vermenin, kul hakkını yerine getirmenin en önemli vecibe olduğunu hatırlattı.

Davutoğlu, 53 yıl önce Avrupa'nın her yerinde alın teriyle, emeğiyle hayatını kazanıp Anadolu'ya, ailesine destek olan emekçileri anarak, "Selam olsun o emeğiyle, Türk onurunu Avrupa'ya taşıyanlara" diye konuştu.

Ne tahta bavulla Avrupa'ya gelen emekçilerin ne de kendi vatandaşını göndermek zorunda kalan Türkiye'nin artık olmadığını belirten Davutoğlu, Yeni Türkiye'nin yükselen ekonomisiyle küresel bir güç olduğunu söyledi.

-"Görmek istediğimiz tablo bu"

Davutoğlu, Avrupa'da ve özellikle Almanya'da 90 bin Türk işletmesinin bulunduğunu, 45 milyar avro Türk cirosunun olduğunu, buralarda 400 bin kişinin çalıştığını ifade ederek, Avrupa'nın her yerinde Türkiye'yi başarıyla temsil eden herkesi tebrik etti.

Federal parlamentoda 11, eyalet parlamentolarında 37 milletvekilinin bulunduğunu vurgulayan Davutoğlu, "Allah sayılarını artırsın. Bakanımız var. Federal hükümetlerde başbakan yardımcılıkları var. İşte görmek istediğimiz tablo bu. Ama Türkiye Cumhuriyeti de eski Türkiye Cumhuriyeti değil" diye konuştu.

Düsseldorf'ta yeni başkonsolosluk binasını açtığını hatırlatan Davutoğlu, Dişişleri Bakanlığında verdiği ilk talimatlardan birinin, "yurt dışında, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne yakışmayan bir bina görmek istemiyorum" olduğunu aktardı.

Al bayrağın dalgalandığı binaların, milletin ve devletin onurunu yansıttığını belirten Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Başbakanlığı döneminde desteğiyle, Berlin Büyükelçiliğini yeniden yaptıklarını hatırlattı.

Davutoğlu, Neonazi saldırılarında şehit olanların evlerini tek tek ziyaret ettiğine işaret ederek, buna ilişkin başkonsoloslara, "vatandaşların gözünden bir damla yaş düşse, o yaşı önce başkonsolos, büyükelçi görecek" dediğini kaydetti.

-"İntibak kabiliyeti yüksek bir milletiz"

"Sizin ıstırabınız, bizim ıstırabımızdır, sizin sevinciniz, bizim sevincimizdir" diyen Davutoğlu, Avrupa ülkeleriyle yaptıkları görüşmelerde ilk maddelerden birinin, Türkiye vatandaşlarının durumu olduğunu ifade etti.

Başbakan Davutoğlu, Almanya'nın en fazla ticaret yapılan ve en çok Türk vatandaşının bulunduğu ülke olduğunu vurgulayarak iki ülkenin, tarihi dost olarak stratejik ilişkilerinin bulunduğunu, çok önemli projeleri birlikte yürüttüğünü bildirdi.

Almanya Başbakanı Angela Merkel'le üç ay önce görüştüklerini, bütün dosyaları gözden geçirdiklerini hatırlatan Davutoğlu, Türkiye ile Almanya arasında Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi kurma kararı aldıklarını, bundan sonra, komşu ülkelerle olduğu gibi iki yılda bir kez bütün bakanların katılımıyla Türkiye'de ve Almanya'da bir araya geleceklerini, her konuyu samimiyetle ele alacaklarını söyledi.

Kendisini dinleyen vatandaşlardan, kültürlerini, kimliklerini, dillerini ve dinlerini korumalarını isteyen Davutoğlu, şöyle konuştu:

"Biz intibak kabiliyeti yüksek bir milletiz. Bize kimse entegrasyondan ve entegrasyon başarısından bahsetmesin. Biz entegrasyonu gerçekleştiririz ama her zaman söylediğimiz gibi asimilasyona kesinlikle rıza göstermeyiz. Bulunduğumuz yerde onurla kimliğimizi, dilimizi, dinimizi yaşarız ama entegrasyondan da öteye artık katılım vaktidir. Yani Almanya'nın ve Avrupa'daki her ülkenin sosyal, siyasi, iktisadi hayatına katılın. Türkçe'yi ve Almanca'yı mükemmelen öğrenin. Bulunduğunuz ülkenin dilini öğrenme, Türkçe'yi unutmanızı gerektirmediği gibi, Türkçe'ye sadık olmak, o dili öğrenmemeyi de gerektirmez."

-"Arşivlerimizi açarız, acıları paylaşırız"

Yurt dışında yaşayan vatandaşları, bulundukları ülkelerin dillerini öğrenmeye çağıran Davutoğlu, "Bütün Avrupa ülkelerine ve özellikle de dost Almanya'ya sesleniyorum; hep beraber çoğulcu kültürü koruyalım. İnsan haklarına saygılı çoğulcu bir kültürde Avrupa kıtasında bir arada yaşayalım. Teröre karşı duralım hep beraber ama teröre karşı durduğumuz gibi İslam karşıtlığına, Türk karşıtlığına karşı da dimdik dururuz" ifadesini kullandı.

Avrupa'ya ve özellikle de dost Almanya'ya "Hep beraber, çoğulcu kültürü koruyalım, insan haklarına saygılı çoğulcu bir kültürde, Avrupa kıtasında bir arada yaşayalım, teröre karşı duralım" çağrısında bulunan Davutoğlu, teröre karşı durdukları gibi, İslam ve Türk karşıtlığına da dimdik duracaklarını söyledi.

Duvatoğlu, Almanya'da 2014'te 22 caminin saldırıya uğradığını, kültür derneklerinin duvarlarına hakaretamiz ifadelerle yazılar yazıldığını anımsatarak şöyle devam etti:

"Aziz kardeşlerim; Bu durumlarda sükunetle hakkınızı arayın, kutsal mekanlarımızı koruyun ama kesinlikle şiddete başvurmayın. Şiddete başvurmak, onların, o ırkçıların yapacağı iştir. Alman dostlarınızla, komşularınızla, Alman kültürü içinde bir arada yaşadıklarınızla, onlara Mevlana'nın, Yunus Emre'nin, Hacı Bektaş'ın, Ahi Evran'ın felsefesini anlatın. Ama herhangi birisi gelip de, sizin örfünüz, dininize, dilinize, kimliğinize, tarihinize hakaret ederse, hakkınızı korumak ecdadın size olan bir mirasıdır. 

Buradan Alman Parlamentosu'na bir kez daha sesleniyorum; Sayın Merkel'le de çok açık şekilde bunları konuştuk telefonda. Sözde soykırım iddiası üzerinden eğer birisi bize tarih dersi vermeye kalkarsa, biz onlara deriz ki; 'Ermeniler de dahil bütün Anadolu halklarıyla bin yıl biz bir arada yaşadık, biz onlarla nasıl konuşacağımızı, tarihi nasıl ele alacağımızı biliriz. Üçüncü taraflar var ya kim olursa olsun gölge etmeyin, başka ihsan istemezük.' Biz, kiminle, neyi, nasıl konuşacağımızı her yerde biliriz. Arşivlerimizi açarız, acıları paylaşırız."

-"Bir ve beraber olma zamanı"

Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın geçen sene, kendisinin ise bu sene Osmanlı Ermenileri ve Birinci Dünya Savaşı'nda yaşanan acılar konusunda açıklamalar yaptıklarını anımsattı. 

Davutoğlu, "Ama kendi tarihlerine bakmayanlar bize ders vermeye kalkarlarsa, açık ve net söylüyoruz kesinlikle tarihimizi, onurumuzu tartışma konusu yapmayız. Üçüncü taraflarla hiçbir şey tartışmayız. Hele hele bu yasada öngörüldüğü gibi, 'bunu müfredata koyalım, Almanya'daki yeni nesiller de öğrensinler, entegrasyonu kolay olsun' derse birisi, işte müfredatı okutmamak sizin için bir görevdir. Kimse bizim çocuklarımıza, bizim tarihimize hakaret eden bir müfredat okutamaz" diye konuştu.

"Fikir özgürlüğüne varız, eleştiriye hazırız ama hakarete ya da tarihi saptırmaya kesinlikle rızamız yoktur" diyen Davutoğlu, bu günlerin, bir ve beraber olma zamanı olduğunu söyledi.

Vicdan ve basiret sahibi Alman dostlarla, Türk-Alman dostluğuna önem veren liderlerle, aydınlarla oturup konuşulması gerektiğini belirten Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Buraya o tahta bavullarla gelenler var ya onların hiçbiri sağına, soluna bakıp 'Sen Alevi misin, Sunni misin?' demedi. Ayrımcılık yapmadı, aşlarına paylaştılar, 'Anadolu çocuklarıyız' dediler. Ama şimdi birileri burada, eğer Alevilik, Sunnilik, Türklük, Kürtlük üzerinden aranıza nifak sokmaya kalkarsa, onlara karşı da Hacı Bektaş-ı Veli'nin dediği gibi; 'Bir olun, iri olun, diri olun."

(Sürecek)

Kaynak:Haber Kaynağı