Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, "Çayda verilecek fiyat, hem üreticilerimiz hem de ülkemiz açısından hayati bir öneme sahiptir. Üreticilerimizin refah payını da dikkate alan bir fiyat belirlenmesi en büyük temennimizdir” ifadesini kullandı.

Bayraktar, yaptığı yazılı açıklamada, çay hasadının başladığını, henüz yaş çay fiyatının açıklanmadığını ancak 2015 yılı priminin 12 kuruş olarak belirlendiğini belirtti.

Çayda üretimin arttığını kaydeden Bayraktar, 1990-2014 döneminde çaylıkların yüzde 16 azalmasına karşın, yaş çay yaprağı üretiminin 608 bin 440 tondan 1 milyon 260 bin tona çıktığını ifade etti.

Çaykur'un kota miktarlarının düşük olması nedeniyle çiftçinin, ürünün önemli bir bölümünü özel sektöre satmak zorunda kaldığına dikkati çeken Bayraktar, üreticiye yaş çay karşılığında para yerine yüzde 25-50 kuru çay teslim edildiğini kaydetti. Pazarlama işinin de üreticiye yaptırıldığını savunan Bayraktar, üreticinin zararına ürün teslim etmek durumunda bırakıldığını belirtti.

Özel sektörün açıklanan fiyatın altında alım yapmasının da üreticiyi mağdur ettiğine işaret eden Bayraktar, mağduriyetinin giderilmesi için çayda uygulanan kota miktarı ile Çaykur'un işleme kapasitesi artırılması gerektiğini bildirdi.

- "Kaçak çay girişi kesinlikle engellenmeli"

İthalat dışında kaçak yollarla ülkeye getirilen çayların büyük tehdit oluşturduğunu ifade eden Bayraktar, şöyle devam etti:

"Kaçak çaylar, tüketicinin damak tadını etkileyerek, kendi çayımıza yabancılaşma tehlikesini berberinde getirmektedir. Söz konusu çaylar halk sağlığını tehdit ettiği gibi Türk çay pazarının daralmasına yol açarak üreticinin emeğinin ziyan olmasına neden olmaktadır. Bu durumda kendi üreticimiz yerine başka ülkelerin üreticileri desteklenmiş olmaktadır. Üreticilerimizin emeğinin ziyan edilmemesi bakımından gerekli tedbirler alınarak kaçak çay girişi kesinlikle engellenmelidir. Kaçak olarak ele geçirilen çaylar analiz edilerek, imha edilmelidir."

-  "Çaykur özelleştirilmemeli"

Çaylıkların yenilenmesine yönelik çalışmaların başlamasının sevindirici olduğuna işaret eden Bayraktar, bu aşamada çay üreticilerinin devlet tarafından desteklenerek, teşvik edilmesi gerektiğini belirtti. 

Çay ihracatının, Türkiye'nin var olan potansiyeline rağmen artırılamadığını belirten Bayraktar, şu değerlendirmelerde bulundu:

"İhracat imkanlarının artırılması bakımından maliyeti düşürücü tedbirler alınarak, ülkemiz çayının sahip olduğu üstünlükler tanıtılmalı ve dış pazar araştırması yapılarak, ülkelerin taleplerine uygun, istenen kalitede ve ambalajda çay ihracatı yapılmalıdır. Ülkemiz çayının tarım ve sanayinde kimyasal ilaç ve katkı maddesi kullanılmadan üretilmesi önemli bir avantajdır. Bu da organik çay tarımına geçişte büyük kolaylık sağlayacaktır. AB ülkelerinde organik ürünlere olan talebin yüksekliği ve AB ülkelerinde çay tarımı yapılmadığı dikkate alındığında organik çay üretimi önemli bir potansiyel olarak görülmektedir. Bu avantajın değerlendirilebilmesi için organik çay üretimine gereken önem verilmelidir."

Bayraktar, "Çaykur özelleştirilmemeli" ifadesini kullanarak, Çay Kanunu çalışmalarında ve çay piyasası düzenlenirken, tüm tarafların görüşlerinin alınması ve çiftçinin mağdur edilmemesi gerektiğini belirtti.