'Bugün  milyonlarca öğrenci ders başı yapacak. Bu nedenle anne ve babanın da eğitimi başlıyor. ‘Eğitim konularını konuşmaya çocuklarımızla bire bir ve ailece toplantı yapmamız gerektiğini hatırlatmak isterim..

Çocuklarımızın belkide bizlerin eğitim hayatı boyunca en çok etkileyen olumsuzlukların başında ‘dost’ bildiğimiz düşmanlar geliyor sanki.Yaygınlığı ve etkisi bakımından TV, bu düşman sıralamasında bana göre ilk sırayı alıyor.Beni yakinen tanıyanlar TV ye ne kdar düşman olduğumu bilirler,Ayrıca evlerimizdeki hatta çocuklarımızın odalarındaki ve hatta kucaklarındaki bilgisayarlardaki‘sanal âlem’de çok cidi anlamda bizleri ve çocuklarımızı etkiliyor.Yaygınlaşan bu tehlike sebebiyle daha okuma yazma bilmeyen,sökemeyen çocuklarımız,TV dizilerin isimlerini karekterlerini biliyorlar yada “Baba benimde ‘msn adresim’olsun, benim de ‘facebook’um olsun” diyor!

     Artık bir çok  uzmanda ‘dost’ olarak bilinen televizyonuda tv lerdeki bir çok dizileride,ayrıca bilgisayar oyunlarını,bir takım web sitelerini öğrenciler için‘eğitim düşmanları olarak açıklamaktalar.(Halit Ertuğrul,Üstün Dökmen,Doğan Cüceloğlu)gibi.Bir uzman, yeni okul dönemi için anne-babalara şu tavsiyelerde bulunmuş:

* Çocuğunuzun fiziksel ve ruhsal bir problemi varsa okula başlamadan mutlaka çözülmüş olmalı.

* Okul açılmadan once çocuklarınızın oda düzenini gözden geçiriniz.

* Okullar açılmadan en az bir hafta önce çocukların uyku ve yemek düzenini özellikle kahvaltı saatlerini yeniden planlayın.Unutmayın en kötü plan plansızlıktan iyidir.

* Televizyonu kapatıp mutlaka başka aktivitelere yönlenmesini sağlayın.Çocuğunuzu sabah saatlerinde televizyon izlemek yerine; yap-bozla uğraşma, boyama, kitap okuma gibi faaliyetlere yönlendirin.

* Çocuğunuz küçükse ya da yeni bir okula başlıyorsa mutlaka onunla birlikte okula gidin.

* Yıl içinde öğreneceği bilgileri akşam yemeklerinde sizinle paylaşmasını sağlayın. Okul yılı boyunca öğrenme sürecini pekiştirin. Çocuğunuzu sabırlı, dikkatli ve olumlu olması konusunda yüreklendirin.

* Çocuğunuzun okuldaki durumuna ilişkin geri-bildirim almak istediğinizi

öğretmenine/öğretmenlerine iletin, onlarla mutlaka tanışın.

Bana gore bu tavsiyelerin hepsi çok güzel ama en önemlisi “Televizyonu kapatıp, çocuklarımızın başka aktivitelere yönlenmesini sağlamak” şeklinde olanıdır. En önemli madde budur, uygulaması en zor olan tavsiye de yine budur.

Neden TV? maalesef eşlerimizi-ihtiyarlarımızı, çocuklarımızı  daha doğrusu herkesi cezbedebilen bir ‘İletişim aracı görseli olmuş.’

 “Çocuklara zararlı, büyüklere faydalı” asla diyemeyiz.Nedendir ki; mutaasıp insanların geçmiş yıllara nisbetle TV’yi daha fazla dost kabul etmeleridir. Geçmiş yıllarda ‘uzman’lar TV’leri dost bilip öyle anlatırlardı. Şimdi onlar TV’nin gerçek yüzünü görüp ‘düşman’ listesine ilâve ettiler.

Maalesef muhafazakar,müdedeyyin, insanların beyinlerini sulandıran bu ‘kutu’yu ne yazık ki  artık dost olarak görme eğiliminde olmalarıdır.TV’yi haber için seyr edip kapatmak yada hafta sonları bir film seyr edip kapatmak başka, bu kutuyu evimizin baş köşesine  koyduran sabahdan akşama kadar açık olmasının sebebi çok başka.

 Eğitim bilimcilerinin dikkat çektiği önemli bir konu da, çocuklarla birlikte okula gitmelerinin gerektiği. Okula gidip onların öğretmenleri ve okul yöneticileriyle tanışmak,veli toplantılarına katılmak da çok önemli. Çok önemli, ama en çok ihmal ettiğimiz konulardan birisi de bu galiba.

Peygamberimiz(s.a.v) buyuruyorki:’Evladın babası üzerinde üç hakkı vardır.Güzel bir isim koyması,iyi bir eğitim vermesi ve beni evlendir dediğinde evlendirmesi’.Lütfen eşlerinizi okula gönderip de(veli toplantısı) evde uyumayın.Kalın sağlıçakla.

Hoşca sağlıcakla kalın ama en önemlisi TV yi kapatıp adam gibi adam kalın.

HAFTANIN HİKAYESİ.

Adam, bir haftanın yorgunluğundan sonra, pazar sabahı kalktığında keyifle eline gazetesini aldı ve bütün gün miskinlik yapıp evde oturacağını hayal ediyordu ki. Tam bunları düşünürken bu rarada oğlu koşarak geldi ve parka ne zaman gideceklerini sordu. Baba, oğluna söz vermişti; bu hafta sonu parka götürecekti onu,fakat hiç dışarıya çıkmak istemediğinden bir bahane uydurması gerekiyordu. Sonra gazetenin promosyon olarak dağıttığı dünya haritası gözüne ilişti.Önce dünya haritasını küçük parçalara ayırdı ve oğluna uzattı:Dediki
- Oğlum Eğer bu haritayı düzeltebilirsen seni parka götüreceğim! dedi. Sonra düşündü:
- Oh be, kurtuldum! En iyi coğrafya profesörünü bile getirsen bu haritayı akşama kadar düzeltemez!
Aradan on dakika bile  geçtmeden oğlu babasının yanına koşarak geldi:
- Babacığım,babacığım haritayı düzelttim. Artık parka gidebiliriz! dedi.
Adam önce inanamadı ve görmek istedi. Gördüğünde de hayretler içindeydi ve oğluna bunu nasıl yaptığını sordu.
Çocuk şu ibretlik açıklamayı yaptı:
-Bana verdiğin haritanın arkasında bir insan resmi vardı babacığım.İnsanı düzeltiğim zaman dünya da kendiliğinden düzelmişti!