TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Toplantısı

TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Toplantısı

Başbakan Yıldırım: (2)- "Ülkemizin bugüne kadarki kazanımları sayesinde, istikrar sayesinde, güven sayesinde 2018'de de inşallah büyüme aynen devam edecek. Bugün iki haneli duruma gelen enflasyonun aşağı doğru seyri devam edecek, bunun için gereken tedbir

ANKARA (AA) - Başbakan Binali Yıldırım, "Ülkemizin bugüne kadarki kazanımları sayesinde, istikrar sayesinde, güven sayesinde 2018'de de inşallah büyüme aynen devam edecek. Bugün iki haneli duruma gelen enflasyonun aşağı doğru seyri devam edecek, bunun için gereken tedbirleri alıyoruz, bu tedbirler kısa sürede etkilerini gösterecek." dedi.
Yıldırım, TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin 15 Temmuz'dan sonra üçüncü çeyrekte 4,9 küçüldüğünü ancak yıl sonunda gelindiğinde 3,2 ile Avrupa Birliği ülkelerinin üzerine çıkan bir büyüme oranını yakaladığını belirtti.

Darbeyle "kimyası bozulan" ülkenin kısa süre sonra toparlandığını ve yoluna devam ettiğini belirten Yıldırım, 2017 içinde "Büyük kriz olacak, iflaslar olacak, ekonomi çökecek, enflasyon faiz, kontrol edilemeyecek" şeklinde senaryolar yazıldığını söyledi.

- Büyüme rakamları

Değerlendirme kuruluşlarının Türkiye'nin notunu düşürmek için adeta yarışa girdiklerini vurgulayan Yıldırım, "Türkiye 2017'de birinci çeyrekte yüzde 5,2 büyüdü, ikinci çeyrekte 5,1 büyüdü ve üçüncü çeyrekte büyüme iki haneli olursa şaşmayın diyorum ama yıl sonu itibarıyla da ülkemiz yüzde 5 ile 7 arasında bir büyümeyi gerçekleştirecek. Nasıl oldu? Çünkü biz özel sektörümüze ekonomimize güveniyoruz. Güvendiğimiz için de hemen gerekli tedbirleri aldık, işletmelerin kaynağa erişimini sağladık."

Yıldırım, Kredi Garanti Fonu ile 250 milyar lira civarında bir kaynak oluşturduklarını, bu kaynaktan 250 bin civarında işletmenin yararlanmasın sağladıklarını ayrıca KOSGEB'in KOBİ'lere sağladığı imkanlarla 500 bin işletmenin nefes aldığını, işlerini yoluna koyduğunu dile getirdi.

Kriz senaryolarını ters düz ettiklerini, geride bıraktıklarını vurgulayan Yıldırım, şimdi de aynı senaryoların 2018 için söylenmeye başladığını dile getirdi.

- "2018 kolay olmayacak, bunun farkındayız"

"2018 çok zor bir yıl olacak, büyük bir kriz kapıda." gibi sözlerin sarf edildiğini belirten Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti:

"Doğru 2018 kolay olmayacak, bunun farkındayız. Ülkemizin bugüne kadarki kazanımları sayesinde, istikrar sayesinde, güven sayesinde 2018'de de inşallah büyüme aynen devam edecek. Bugün iki haneli duruma gelen enflasyonun aşağı doğru seyri devam edecek, bunun için gereken tedbirleri alıyoruz, bu tedbirler kısa sürede etkilerini gösterecek. Özellikle 2018'de yol haritamızı hazırlıyoruz. Bunu yaparken beraber yapacağız. Özel sektörü, iş alemini dikkate almadan, sizleri meseleye dahil etmeden bunların yapılması asla söz konusu olmaz. Yol haritasını birlikte yapacağız."

Yıldırım, yapısal reformlara devam edeceklerini, vergi reformunu yapacaklarını, yatırım ortamının iyileştirilmesi ve yatırımcıların işinin kolaylaştırılması için iddialı bir eylem planını hayata geçireceklerini kaydetti.

- "İş yapma kolaylığı"

Türkiye'de iş yapabilme kolaylığının maalesef bugün arzu ettikleri düzeyde olmadığını anlatan Yıldırım, "Hedefimiz önümüzdeki 3 yıl içinde iş yapma kolaylığı bakımından Türkiye'yi ilk 20 ülke arasına sokmak. Bunun için neler yapılacağına dair çalışmalarımız tamamlandı. Bürokrasinin kolaylaştırılması ve vatandaşın işinin devlet bürokrasisi ile zorlaştırılmasının önüne geçilmesi, e-devlet uygulamalarından elektronik ortamda iş yapma imkanlarının artırılması. Bütün bunlar eylem planlarımız arasında yer alıyor." dedi.

Yıldırım, beşeri sermayelerinin kalitesini artıracaklarını dile getirdi. eğitim göstergelerinde arzu edilen seviyede olmadıklarını aktardı.

- "Okul öncesi eğitim yüzde 50 seviyesine ulaşmıştır"

Eğitim göstergelerinde arzu edilen seviyede olmadıklarını aktaran Yıldırım, Türkiye'de okul öncesi eğitimin özellikle son 15 yılda kayda değer bir şekilde arttığını söyledi. Yıldırım, şunları kaydetti:

"Okul öncesi eğitim yüzde 50 seviyesine ulaşmıştır. Bu oran 15 yıl önce yüzde 10'un altındaydı. İlköğretimde yüzde 97, ortaokul ve liselerde yüzde 83 seviyesine erişmiş bulunuyoruz. Üniversitelerimizin sayısı fazla. 4+4+4 sisteminden itibaren okulda kalış süreleri 5,5 yıldan 2015 yılında 8 yıla çıktı. 2030 yılında 14,5 yıla çıkacak. Demek ki çocuklarımız daha fazla okulda kalıyor, eğitimle meşgul oluyor. Üniversitelerin sayısının artırılması eleştiri konusu olabilir ama her yıl 1 milyondan fazla gencimiz lise mezunu oluyor ve üniversite kapısında bekliyor. Eğer üniversite sayısını artırmasaydık üniversiteye girecek öğrencilerimizin sayısı daha fazla artacaktı. Bugün 2 milyon 400 bin yerine bu sayı 6-7 milyon olacaktı. 6 milyon öğrencinin sorunlarını çözmek daha da zor olacaktır. Eksiğiyle gediğiyle hiç değilse onlar üniversitede şimdi. Bir yandan eğitimlerini görüyor, bir yandan da üniversitelerin ihtiyacı olan yetişmiş insan gücünü de sağlamak için yoğun ve etkin bir program uyguluyoruz."

(Sürecek)


AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :